Eğitim Raporu: Cinsiyetçi uygulamalar arttı
18:23
JINHA
ANKARA - Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi 2016- 2017 eğitim öğretim yılı başlarken 'Eğitim Hakkı Raporu'nu açıkladı. Raporda AKP iktidarı boyunca özel lise sayısının arttığı, okulların çoğunluğunun imam hatiplere çevrildiği, müfredatın cinsiyetçi hale geldiği ve eğitimde Türkçe dışındaki anadillerin yok sayıldığı kaydedildi.
Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi 2016-2017 eğitim öğretim başlarken Eğitim Hakkı Raporu'nun 16'ncısını yayınladı. AKP'nin 14 yıllık eğitim politikalarının yer aldığı raporda, 2004 yılından başlayarak okul öncesinden liseye kadar bütün eğitim programlarının değiştirildiği, müfredatın felsefi temelinin yapılandırmacılık üzerinden oluşturularak her türlü bilgiyi aynı düzeyde gören, bilimsel bilgi ile dogmatik/dinsel bilgiyi aynılaştıran programın dinsel olanın yerleştirilmesine olanak sağladığı kaydedildi.
'Fethullah Gülen'in kitapları okutuldu'
Ders kitaplarını cinsiyetçi, piyasacı, gerici ve ırkçı bir temelde içeriklendirildiği belirtilen raporda, daha önce ders kitaplarının denetlenmesinde önemli yetkilere sahip olan Talim Terbiye Kurulu'nun dönüştürüldüğü kaydedildi. "81 il 81 kitap", "Yazar Okul Buluşması" gibi projelerle bilimsellikten, pedagojiden uzak cemaat ve tarikatlara ait yayınların doğrudan kaymakamlar, milli eğitim müdürleri ve bakanlık tarafından sınıf kitaplıklarına zorla yerleştirildiği belirtilen raporda; 'Zıkkımın Kökü', 'Fareler ve İnsanlar', 'Şeker Portakalı' gibi önemli edebi eserlerin yasaklandığı kaydedildi.
'Eğitimde gerici düzenlemeler öne çıktı'
2012-2013 eğitim öğretim yılında hayata geçirilen 4+4+4 sonrası süreçte eğitim sisteminin mekân, kadro, istihdam, örgütlenme, müfredat, yayınlar, sosyal etkinlikler, okul yaşantısı, denetim sistemleri gibi sayısız alanda yapılan gerici düzenlemelerle birlikte, gerçek hedefi "ulusun yeniden inşası" olan bir nesil inşası harekâtının başlıca aracı halini kazandığı belirtilen raporda,"Felsefe ve bilim derslerinin sayısının azaltılması, üniversitelerin felsefe ve sosyoloji bölümlerinin kontenjanları azaltılarak bu bölümlerin fiilen kapatılması için adımlar atılması, kuran kurslarının yaş sınırının kaldırılması, otizmli çocukların beden eğitimi ders saatinin azaltılırken zorunlu din dersinin getirilmesi, okullara mescit açma zorunluluğunun getirilmesi, kutlu doğum haftası etkinliklerinin dayatılması, kamuda türban düzenlemesi ile ilkokul çağında kız çocuklarının başının örtülmesi, Arapça dersinin müfredatının Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlaması dindar ve kindar nesiller için atılan adımların sadece bazıları" diye belirtildi.
Özel lise sayısı arttı
Son iki yıllık AKP iktidarı döneminde özel okullara 2 milyar TL'ye yakın para aktarıldığı belirtilen raporda, eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında yıllar içinde devlet okullarının sayısının belirgin bir şekilde azaldığı vurgulandı.
'Ders içeriği dinselleştirildi'
Raporda, geriye kalan kamu okullarının ise hızla imam hatipleştirildiği belirtilerek, "4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte zorunlu din derslerine eklenen zorunlu seçmeli din dersleri ile birlikte mezhepçilik eğitim alanında etkisini arttırdı. İmam Hatip liselerinin yanına eklenen imam hatip ortaokulları, mevcut ilkokul ve ortaokulların içine açılan imam hatip sınıfları ile başlatılan okul içinde okul uygulamaları ve müfredat/ders kitaplarının dinselleştirilmesi ile birlikte eğitimin tüm kademleri imam hatipleştirildi" ifadesine yer verildi.
İmam Hatip'te okuyan öğrenci sayısı 3 yılda 5 kat arttı
2015-2016 eğitim-öğretim yılında bin 662'si bağımsız, 339'u imam hatip lisesi bünyesinde toplam bin 961 imam hatip ortaokulunun mevcut olduğu kaydedilirken, İmam hatip ortaokullarındaki sayısal artışın sadece okul sayısı ile sınırlı olmadığı belirtildi. 2012-2013 eğitim-öğretim yılında imam hatip ortaokullarında okuyan toplam öğrenci sayısının 94 bin 467 olduğu belirtilen raporda bu sayının 2015- 2016 eğitim yılında 5 kat artarak 458 bin 997'ye ulaştığı, 2012-2013 eğitim yılında 708 imam hatip lisesinde 380 bin 371 öğrenci okurken, 2015-2016 yılında bin 149 imam hatip lisesinde 558 bin 870 öğrencinin okuduğu kaydedildi.
En zengin ve en yoksul arasında 78 kat fark
2015 yılında Türkiye'deki eğitim harcamalarının yüzde 52,3'ünü en zengin yüzde 10'lik kesimin gerçekleştirdiği, en yoksul yüzde 10'luk kesimin yaptığı eğitim harcamasının ise yüzde 0,7'de kaldığı vurgulanan raporda, "Eğitim için yapılan harcamada iki kesim arasında 78 katlık bir uçurum oluşuyor" denildi.
'Müfredattaki uygulamalar cinsiyetçi'
Eğitimde süregelen cinsiyetçi yaklaşımların ortadan kalkması yerine artmaya başladığına dikkat çekilen raporda şunlar kaydedildi: "Müfredatta yeniden kadın erkek rollerinin erkek egemen yaklaşımla belirlenmesi, kız erkek çocuklarının ayrı sıralarda oturtulmasıyla atılan adımların ayrı sınıflar şeklinde sürdürülmesi ve bu uygulamanın, eğitim bilimiyle hiçbir biçimde bağdaştırılamayacak bir yaklaşımla veliler üzerinden zorlanması ve misyonerleşmiş kadrolar marifetiyle sürdürülmektedir."
'Türkçe dışında ana diller yok sayılıyor'
Irkçı unsurların eğitimde varlığını sürdürdüğü ve misyoner gibi davranan kadrolar eliyle de ırkçı mezhepçi yaklaşımların arttırılarak sürdürülmekte olduğu kaydedilin raporda, "Türkçe dışındaki anadillerin yok sayılamaya devam edilip, bu konudaki yaygın kitlesel taleplerin görmezden gelinmeye devam edilmektedir" diye kaydedildi.
(he/gc)