JINHA

AMED - DBP'li belediyelerin kadın merkezlerin hedefe koyulmasını değerlendiren Kayapınar Belediyesi Belediye Meclis üyesi Suzan İşbilen, "AKP bu kadın mücadelesini bertaraf etmek için kadın kurmlarına yöneliyor. Hiçbir zaman odalara ve kurumlara sıkışarak siyaset yapmadık, halkın içinde olacağız ve köleliğe baş eğmeyeceğiz" dedi.

DBP'li belediyelerin en önemli özelliği hepsinde kadın merkezlerinin olması ve eşbaşkanlık sistemi. DBP'li 24 belediyeye 11 Eylül Pazar günü atanan kayyımların ilk işi de kadın çalışmalarını engellemek oldu. Cizre Belediyesi'ne atanan kayyımdan sonra Kadın Politikaları biriminde bulunan bilgisayar ve dosyalara el konularak Cizre Emniyeti'ne götürüldü. Kadın Politikaları Müdürlüğü'ne bağlı Sitiya Zin Kadın Danışmanlık Merkezi'nde çalışanlar, dosyalarına el konulması nedeniyle çalışmalarını yürütemiyor.

Meya Kadın Merkezi'ne baskın

Yine Silvan Belediyesi'ne bağlı Meya Kadın Merkezi de çalışamaz duruma getirilirken dün polis baskını yapıldı. Yapılan aramaların ardından anahtarları değiştirildi. Türkiye'de bir ilk olan Kadın Politikaları Daire Başkanı Yüksel Aslan Acer de 12 gündür gözaltında. Kadın merkezlerine yönelik bu saldırılarda el konulan dosyalar gizlilik ilkesini de ihlal ediyor. Kadınların başvurduğu ve kendisi hakkında bilgi verdiği dosyalar şu anda emniyette tutuluyor.

'Kadınların başına geleceklerden devlet sorumlu'

Kadına yönelik saldırıları değerlendiren Kayapınar Belediyesi Belediye Meclis üyesi Suzan İşbilen, "AKP kadın kurumlarını kapatarak bir yere varamaz çünkü zincirin halkaları açıldı bir kere" dedi. Ayrıca Cizre ve Silvan belediyelerine atanan kayyımdan sonra kadın kurumlarında bulunan belgelere el konulmasının riskli bir durum olduğunu vurgulayan Suzan, kadınların başına gelebilecek en ufak şeyden devletin sorumlu olduğunu belirtti.

'Kadın mücadelesini dağıtmak istiyorlar'

Kayyımın tek başına değerlendirilmesinden ziyade geçmişte de sistemlerin kadınlar üzerinde baskılarının olduğunu belirten Suzan, "Bu AKP'nin kadın yaklaşımı ile ilgilidir. Onlara göre kadın evde oturmalı, toplum ille herhangi bir kaynaşması olmamalıdır. Bizler DBP olarak kadının binlerce yıllık sömürüsünün üzerinden atılması için kadını örgütleme ve kadının toplumsallaşması hedefimiz var. Bilindiği gibi özgür ve örgütlü bir kadının hiçbir zaman AKP gibi iktidarcı ve tekçi bir zihniyeti kabul etmeyecektir. AKP de örgütlü bir kadını kendi sistemi için tehlikeli gördüğünden bu kayyımlarla bizim irademizi yok sayma gibi bir hedefleri var. Kürt özgürlük mücadelesinin büyük başarısı kadınlar üzerinden olmuştur. Dünyada bile başarılı bir Kürt kadını mücadelesi söz konusu iken AKP bu kadın mücadelesini bertaraf etmek için doğal olarak kadın sistemine yönelecektir" dedi.

'Kadın mücadelesine kilit vuramazlar'

Her zaman halkın içinde olduklarına ve halkla beraber örgütlendiklerine vurgu yapan Suzan, "AKP belediyelerimizin kadın kurumlarına kilit vurabilir ama bu demek değildir ki kadın mücadelesini bitirecektir. AKP bu konuda kendisi de emin olmalı ki Kürtler bu şekilde bitmez kadınlar da bu köleliğe baş eğmez. Kadın bir kez özgürlüğü anladı ve kadın mücadelesini bitiremeyecektir. Aksine insanlar baskıyı gördükçe yenmek için mücadeleyi artırıyor. Neredeyse hepimiz feodal aile yapısından geliyoruz. Çok zor koşullarda ailelerin zihniyetleriyle mücadele ederek bu noktaya geldik. Bundan sonra geri adım atmamız mümken değil" dedi.

(şa/gc)