Savaş sonrası fotoğraflar asırların inşasıdır! - ANALİZ
09:13
Ayşe Gökkan/JINHA
HABER MERKEZİ - Minbic'ın özgürleşmesinde 55 derece sıcaklıkta DAİŞ'in kadını katleden fetvalarına karşı 'kadın özgür olmazsa, toplum özgür olmaz' felsefesiyle insanlık için mücadele yöntemlerini yaratarak başardı. Oryantalist batılı erkek egemen zihniyetin DAİŞ'in başka bir versiyonu olarak 'Kürt Angelina Jolie' ifadesini kullanmaları kadın özgürlük mücadelesine karşı erkek egemen zihniyetin fosilleşmiş son aşaması olarak karşımıza çıkıyor.
Tarih an'da yaşanıyor. 40 yıllık Kürt özgürlük mücadelesi tüm masa başı araştırmaları, yazılan kitapları 'an'da eritiyor ve 'anlam'da çözüyor. Anlam, mücadele ile birleşiyor. Son yüzyılın tüm devrimleri kapitalizmin önce köylerden başlayıp yersiz, yurtsuzlaştırdıklarını kentlerde mülksüzleştirdiği, işçileştirdiği, bu sistemi önce kadından başlattığı çözümlenmeden yapıldı. Bu nedenle Kürt özgürlük mücadelesi an'da tarihi çözerek şehirlerde değil, özgürlüğün kadınla yaşamın ilk inşa edildiği köy ve kırsaldan başlatarak somutlaştırdı.
Kadın yük değil özgürleştirendir
Kadın özgürlük direnişçileri gerilla olarak bilinenler önce köy ve mezralardan kadına yönelik şiddetle mücadele etti. Köyler şehirlere doğru aktı. 'Devletsiz ulus olan kadın Kürdistan'da kaplan kafesine kapatılmadan ve dişi kaplan olmadan nasıl özgürleşecekti?' Ortadoğu'da çeteci egemen zihniyet Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan'a saldırıyordu. 'Nasıl kadın özgürlük savaşçısı olur, kadın savaş koşullarında yapabilir mi, yüktür…'.
Oryantalizm ve Abdullah Öcalan'ın felsefesi arasındaki savaş
Oryantalist, pozitivistler de kadın direnişçilerine 'Ortadoğu'da kurulmuş onlarca örgütte kadına yer vermemişler nasıl Ortadoğu'da kadın bir erkeğin önderliğinde özgürleşebilir?' Erkek egemen zihniyetin Sayın Öcalan ile kavgası; ver bize bu kadınları yoksa… veya ulus devletlerin de tüm derdi 'eğer toplumun yarısı kadın örgütlenip özgürleşirse biz biteriz yapma, ne yaparsan yap ama Ortadoğu'da kadını örgütleme, önüne geç…' deyip Sayın Öcalan'a her türlü cinsiyetçi saldırıların dozajını arttırdılar. Ne kadınlar Sayın Öcalan'dan vazgeçti ne de o, kadınlardan ve uluslar arası komployla tecrit altında tecrit yaşayan ve fikirleri stratejisi Ortadoğu'ya yayılan tek önderliksel çıkış oldu. 'Kadın özgür olmazsa toplum özgür olmaz' ile kadın sistemi, Jineoloji, eş-başkanlık, özgür eş yaşam, müzakerede kadının kalıcı barıştaki yeri... vs sürdü, deneyimler yayılıyor.
Ortadoğu'da yayılan özgürlük
Zaman on bin yıları aşıyor, tüm Ortadoğu kaynıyor özgürlük umutları yükseliyor, Kürt Özgürlük Hareketinin Öncülüğünün emekleri meyvelerini veriyor, onlarca parçaya bölünmüş Beş Deniz ülkesi(şimdiki adı Ortadoğu-bop) 30-40 yıllık diktatörler ve yeni hevesliler ulus devlet sisteminde iflas ediyor. Egemenler fırsattan istifade bir bahar atıyor ortaya 'Arap baharı' kadınlar itiraz ediyor(Ortadoğu kadın konferansı Amed 2013 KJA). Tüm halklar, inançlar, kadınlar özgür olmazsa 'Ortadoğu'da bahar olmaz' diyor. Tunus'ta kadın 'devrim hala bitmedi' diyor. Rojava kadın direnişine katılan Danimarkalı Joanna Palani ' kadın hiçbir şey için öldürülüyorsa her şey için mücadele edebiliri öğreten kadındır' diyor.
Özyönetim yaşamın inşası ve kadınlar
Kürt kadın hareketi Ortadoğulaştı, sınırları aştı, hakları için mücadele eden kadını aileyi parçalayan-erkek düşmanı, mücadele eden halkları da devleti parçalayan-düşmanlar anlayışına karşı örgütlenerek mücadele yürüttü. Kadınlar öz-savunmayı; utanması gerekenin yerine utanmamak ve korkması gerekenin yerine korkmamaktır dedi, beni üvey devletim döveceğine öz devletim dövsün diye mücadele etmeyi red etti, öz yönetimi inşa etmeyi bir yaşam biçimi olarak ele aldı.
Benzer zihniyetlerin anlayış birliği
Kadın hiçbir şeyin tesadüf olmadığını biliyordu. DAİŞ, Boko Haram, cemaat, ÖSO, AKP, KDP politikalarının aynı anda devreye girmesinin tesadüf olmadığını, DAİŞ bir erkek egemen emperyal patlama olarak kadın özgürlük mücadelesinin önünde eril zihniyetin ittifakı olarak durduğunu biliyordu. Yoksa nasıl Sêmalka kapısının kapatılması, Şengal'in tecrit edilerek DİAŞ'e terk edilmesi, Kobanê'ye saldırı, AKP'nin Kürdistan'ın kuzeyini 'çöktürme planı' ve Sayın Öcalan'a uygulanan tecrit eş zamanlı olarak devreye girebilirdi. Rojava'da bir kadın devrimi yaşanıyor, kadın savaşçıları oryantalistlerin yazdığı tarifler değil asırlık anlaşmayı (Skays Picot) parçalayan, bu kadar sıçrama batı oryantalistlerin erkek egemen ulus devletlerin anlayabileceği bir direniş olabilir mi?
Ve fotolarla 'an'lar
Fotoğrafın adı 'savaşa veda öpücüğü' olarak tarihe geçti. Fotoğraf ikinci dünya savaşının sona erdiği 1945 yılında askerler kente indiğindeki görüntülerden bir karedir. Yıllarca bu fotoğraf savaşın bitişi ve sevgililerin kavuşması olarak yazıldı çizildi.
Fotoğrafa öyle bir ad verilmişti ki ilk bakan 'savaşa veda öpücüğü' ile algı operasyonuna uğruyordu. Kadınlar özgürlük mücadelesi verdikçe fotoğrafın çözümlemesini yaptı 'Kadın taciz ediliyor'. Bu fotoğraf da askerler savaş bitip kente döndüklerin de sokakta gördükleri ilk kadını zorla öperek savaşın bittiğini kutladılar.
Ulus devleti kadın üzerinden yapılandıranlar
Ve bu fotoğraf savaş sonrası kadınların başına neler geleceğinin habercisiydi. Nitekim savaş süresince Avrupa da ekonomiyi en ağır koşullarda endüstride çalışarak ayakta tutma mücadelesi veren kadınlar savaş sonrası evlere geri gönderildiler. Devlet kapitalist moderniteyi kadınlar üzerinde inşa etti. Kadınların siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel örgütlenmesi hep bir başka bahara ertelendi. Ulus devlet askerlerini çoğaltma stratejisini kadınlar üzerinden yapılandırdı. Bu fotoğraf aynı zamanda devletin kendini kadın üzerinde inşa etmenin yüzyıllık stratejisinin habercisiydi.
Kadın özgürlüğü neyi anlatır?
1960 yıllarında Amerika'da özgürlük mücadelesi veren kadınların 'freedom of women(kadın özgürlüğü)' gölgelendi, nasıl oldu da 'free woman (özgür kadın)' komlezyon olarak görünür oldu? Tıpkı savaşa veda öpücüğü gibi havada komlezyon uçuran bir foto ile özgür kadın devreye girdi. Biz kadınlar biliyoruz ki erkek egemen zihniyet kadın özgürlük mücadelesinin en güçlü olduğu dönemlerde erkek ulus devletin tüm araçlarını kullanarak kırmayı kadının özgürlük mücadelesine karşı kadından hesap sorma girişimleridir.
Fosilleşmiş batı eril oryantalistler ve DAİŞ
Minbic'ın özgürleşmesinde 55 derece sıcaklıkta DAİŞ'in kadını katleden fetvalarına karşı 'kadın özgür olmazsa, toplum özgür olmaz' felsefesiyle insanlık için mücadele yöntemlerini yaratarak başardı. Oryantalist batılı erkek egemen zihniyetin DAİŞ'in başka bir versiyonu olarak 'Kürt Angelina Jolie' ifadesini kullanmaları kadın özgürlük mücadelesine karşı erkek egemen zihniyetin fosilleşmiş son aşamasıdır. İfadesi zor mücadele yöntemleri yaratarak daha yaşamın baharında hem bu fosilleşmiş batının zihniyetine karşı hem de Minbic'ı yaşamı pahasına özgürleştiren Viyan Enter (Asya Ramazan Anter) için fiziksel eril bakışla yazan oryantalistler tıpkı 'savaşa veda öpücüğü', freedom of women' yerine 'free women' olarak yorumlama arasında hiçbir fark yoktur. YPJ; kadını nesneleştiren erkek ulus devlet ve DAİŞ zihniyetli tüm yapılanmalarına karşı kadının özgürlük stratejisidir.
Artık başaramayacaksınız…
Yıl 2016 ağustosun kavurucu sıcaklığında Rengîn Xalya Nimed Minbic Özgürlük an'ının savaş sonrası kente dönüşü anlatırken 'hiç kolay ve bedelsiz olmadı' deyişi yaşanan vahşete karşı ne kadar zorlu bir mücadele verildiğini anlatmaya yetiyordu. Ama bir de bu fotoğrafın diğer yüzüne bakmak gerekir. Bir özgürlük savaşçısı kadın sımsıkı kadına sarılıyor, kadın direnişinin özgürleşen sevincini ve toprağına sahip çıktığını asla eve geri gönderilemeyeceğini kucaklıyor. Bu fotoğrafa ' özgürlüğü kavuşma' olarak an'lara eklemek ifade etmeye bilir ama tarih an'dır.
Ve fotolarla 'an'ların geleceği inşası
Ne anlatılırsa anlatılsın kelimeler yetmeyecek. Kameralara kaset kalmayacak, kalem kâğıt tükenecek, fotoğraf makineleri Savaş sonrası fotolar da 'an'ın asrın inşa anlamı olarak milyonda birini çekemeyecek. Kadının kadına sarılması birlikte mücadele etme 'an'ın tarihe düşmesidir.
Bu kadın direnişçi üçüncü kuşak üniversite olan yaşlıları onların tecrübelerinden vazgeçmeyeceğini ve onun öz savunması olacağını başından öperek söz veriyor. Bu fotoğraf köleliğe karşı özgürlük, göçe karşı toprağa, geleceğimiz olan çocukların gülüşlerine geri dönüştür.
Sakın ha!
Sakın hiç kimse bu tarihi mücadelenin kazanımlarını sigara içme özgürlüğünde tıkatmasın. Zorla çarşafa kapatılmaya karşı yaktıkları çarşafları inanarak kapananlara karşı kullanmasın, 'asker sarışın kadınlar' olarak erkek egemen zihniyetin bakışıyla yorumlamasın, kadın özgürlük ideasını zayıflatmayı denemesin yoksa kadın özgürlük mücadele tarihine ihanet etmiş olur ve tarihe ihanetçi yazılır ve asla affedilmez.
Ve an'lar, anlamlar kadın özgürlük tarihini yazıyor. Minbic Kobanê de Arîn Mîrkan, Şengal'de 12 süvari olarak Edûl ve Derweş oldu, bir milat yazdı. Ama bilinmelidir ki kadın eve geri dönmeyecek bu yüzyıl devletsiz kadınların, halkların ve inançların özgürlük yüzyılı olacaktır.
'DAİŞ'i kabul etmekle de kurtulamasın…'
Son söz yerine; Kobanê sınır direnişinde (2014 Eylül Pirsûs-Kobanê sınırı) adını vermek istemeyen bir kadın yara bere içinde Kürdistan'ın kuzeyine geçebilmişti. Cerablus'tan kaçmıştı. 'Cerablus'da DAİŞ'in otoritesini kabul ettik ama kurtulamadık' dedi. DAİŞ, otoritesini kabul edenlere kendi çıkardığı fetvaları uyguluyor. Bir süre sonra Kobanê direnişinde zorlanan DAİŞ; Cerablus'a gidip erkeklerin cihata katılması için zorluyor. Ölmek istemedikleri için DAİŞ'i kabul ettiklerini anlatmaya çalışan erkekler kendini kurtaramıyor. Savaşmayı bilmeyen erkekleri kalkan olarak kullanıyorlar ve onların genç kadınlarını ve eşlerini de Celablus'taki daiş üyelerine cinsel hizmet vermekle sorumlu kılıyorlar. Şimdi Cerablus ÖSO kılıfındaki daiş'in elindedir. Eğer öyle olmasaydı şu soruya yanıt verilirdi. Acaba neden Cerablusu DAİŞ'in elinde kurtaran TSK'nın elinde DAİŞ'in elinden kurtulmuş sevincini yaşayan (Kobanê, Girê Sipî, Minbic, …gibi) bir tek insan fotosu yok?
(fk)