Avukat örgütlerinden kayyıma ilişkin açıklama
15:32
JINHA
İSTANBUL - DBP Belediyelerine atanan kayyımlara ilişkin MHD ve ÖHD tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, "15 Temmuz darbe girişimine karşı nasıl ki halkların sokağa çıkıp iradelerine sahip çıkması beklendiyse aynı şekilde 11 Eylül sivil darbesine karşı da halklarımızın direnme hakkını kullanarak meşru olmayan yöntemlerle atanan kayyumlara karşı yürüteceği demokratik mücadelenin yanında olacağımızı belirtiriz" denildi.
Demokratik Bölgeler Partisi'ne (DBP) bağlı 24, toplamda 28 belediyeye kayyım atanmasına ilişkin Mezoptamya Hukukçular Derneği (MHD) ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) tarafından ortak basın metni yayınlandı. Basın metninde kayyımların hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na ve taraf olunan uluslararası sözleşmelere göre OHAL dönemlerinde dahi siyasal tercihlerinde dahil olduğu temel hakların ortadan kaldırılması mümkün değildir. Özellikle belediye başkanlarının görevden alınması ve sonrasında dair usulün 'uzaklaştırılan belediye başkanlarının yerine yeni belediye başkanlarının belediye meclislerince seçileceği' hükmü belediye kanununda mevcutken iktidarın yasayla çelişen atama usulü açık bir sindirme politikasıdır. Nitekim başta kürt siyasal hareketi olmak üzere tüm muhalifleri hedef alarak çıkartılan KHK'larin tek amacı muhaliflerin kamusal alandan tecrit edilmesidir" denildi.
'DBP'nin 24 toplamda 28 kayyım atanmıştır'
Belediyelere kayyım atanmasının tarihi ve yasal gerekçelerine yer verilen açıklamada şunlar kaydedildi: "Bilindiği üzere 01.09.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe giren 674.Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 38, 39 ve 40. maddeleri ile 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 45 ve 57. Maddelerine eklenen fıkralar ve Belediye Kanunu'na getirilen geçici madde ile artık Büyükşehir Belediyeleri ve İl Belediyelerine İçişleri Bakanlığı ve diğer Belediyelere ise Valilikler tarafından belediye başkanı ve belediye meclis üyesi yerine görevlendirme yapılabilineceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile hükümet yetkilileri illegal örgütlere yardım ve yataklık yapan ve bu örgütlere finansal destek sağlayan belediyelerin hedef alındığı belirtilmiştir. Bu kapsamda 11.09.2016 tarihinde Demokratik Bölgeler Partisi'nin 24 belediyesi başta olmak üzere 28 belediyeye kayyum atanmıştı" diye kaydedildi.
'AKP, DBPli Belediyelerin tasfiyesini amaçladığı açıktır'
"Demokratik Bölgeler Partisi'nin elinde bulunan belediyelere kayyum atanması ile Merkezi Hükümetin Türkiye'nin Kürt coğrafyasında bulunan DBP'li Belediyelerin tasfiyesini amaçladığı açıktır" sözlerinin yer aldığı açıklamada Fethullah Terör Örgütü adı altına Kürt siyasetine karşı başlatılan bir operasyon olduğu söylendi.
'Kürt Halkının seçilmişleri ile seçmeni hedef alınmıştır'
Açıklamanın devamında şu sözler yer aldı: "Kürt halkının iradesine saldırıp, coğrafyamızda yaşanan savaşı her alana yayıp, derinleştirmek istemektedir. Merkezi hükümetin politik düşünce, tavır ve davranışlarıyla OHAL tanım ve koşullarına uygun bir ortam yarattığı ve kaos saikiyle hareket ettiği gerçeği bilinmektedir. OHAL uygulamasıyla ortaya çıkan, meşruluğu tartışmalı kararnameler ve keyfi buyruklarla yurttaşların özgürlüklerini kısıtlayan, yaşam koşullarını daraltan, siyasal tercihlerine ket vuran AKP hükümeti, 'Terör destekçisi' gibi kurmaca ithamlarla zorba yasalarını uygulamaya koymuştur. Zira aşağıda açıkladığımız üzere KHK ile Belediye Kanununda yapılan değişiklikler gerek Anayasa' ya gerek AİHS' e açıkça aykırıdır.
OHAL uygulaması ile tam yetki sahibi olan iktidar yasa Hükmünde kararnamelerle kuvvetler ayrılığını ihlal etmekte, hukuku askıya almakta 'Fonksiyon Gaspı'na sebep olmaktadır.
Kayyum atanmasını öngören torba yasa düzenlemesi TBMM de oy birliği ile Torba yasadan çıkartılmıştır. Ancak buna rağmen iktidarın dahi tüm yetkisini devrettiği Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla hukuksuzluğun meşru kılıfı olarak ele alınan KHK düzenlemesiyle Kayyum atamaları meşru bir kılıfa sokulmuştur.
Belediyelere kayyum atanması, adalet duygusunu kökünden zedelemekte, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzenine ve ölçülülük ilkesine aykırı olduğu gibi TBMM'nin yasama yetkisini de açıkça ortadan kaldırmaktadır. DBP'li Belediyelere kayyum atanması yerel ve uluslararası hukuka aykırı olup bu yöntemle Kürt Halkının seçilmişleri ile seçmeni hedef alınmıştır."
'Halkımızın kayyımlara karşı yürüteceği mücadelenin yanındayız'
Açıklamada son olarak şunlar kaydedildi: "Bizler Mezopotamya Hukukçular Derneği ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği olarak yukarıda kısaca belirttiğimiz gerekçelerle temel hak olan, seçme ve seçilme hakkının bir KHK düzenlemesi ile ortadan kaldırılmasına karşı hukuki mücadelemizi seçilenler ve onları seçenlerle birlikte büyüteceğimizi kamuoyuna duyururuz. 15 Temmuz darbe girişimine karşı nasıl ki halkların sokağa çıkıp iradelerine sahip çıkması beklendiyse aynı şekilde 11 Eylül sivil darbesine karşı da halklarımızın direnme hakkını kullanarak meşru olmayan yöntemlerle atanan kayyumlara karşı yürüteceği demokratik mücadelenin yanında olacağımızı belirtiriz."
(ro/dk)