‘Bugünlere direnerek geldik bu günden sonra da direneceğiz’

20:26

JINHA

ÊLIH - Batman Belediyesi’ne kayyımın atanması üzerine DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Batman’a destek ziyaretinde bulunarak, “Biz bu günlere direnerek geldik bu günden sonra da direneceğiz” diyerek, Kürt halkının kendi iradesine sahip çıkacağının altını çizdi.

OHAL süreciyle birlikte kayyımın atandığı 28 DBP’li belediyeden biri olan Batman Belediyesi’nde nöbette olan halkı DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ziyaret etti. Sebahat, Batman’ın girişinde geniş bir kitleyle karşılandı. Kitle, “Direne direne kazanacağız”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Kürdistan faşizme mezar olacak”, “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla Gülistan Caddesine kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Gülistan Caddesi’nde kitleye seslenen Sebahat, “Bizim belediyelere kimi atadılar, devletin görevlileri olan vali yardımcısı ve kaymakamı atadılar. Çünkü bu halk içerisinde kendi halkına karşı durabilecek birini bulamadılar. Düşünün; kendi vali yardımcısı ve kaymakamını atadılar. Ve bunun üzerinden halkımızın haklarını gasp ediyorlar. Şimdi ben size sorarım; kendi iradenizle seçtiğiniz belediye eşbaşkanlarını mı tanıyacaksınız yoksa onların atadığı kaymakamı ve vali yardımcısını mı tanıyacaksınız. Bu halk kendi iradesine sahip çıkacak” diye konuştu.

Sebahat’ın konuşmasının satır başlıkları şöyle:

“Sadece belediyelerimize kayyım atamadılar, aynı zamanda Kürt emekçilerini eğitim emekçilerini açığa aldılar. Hepsinin Kürt olması tesadüf mü? Etnik temizliktir bu. Başbakan ve Cumhurbaşkanı hep çıkıyor, ‘Kürtler bizim kardeşimizdir, bizim meselemiz teröristlerledir’ diyor. Bunun ne kadar yalan olduğunu bir kez daha gördük. Soruşturma yok, mahkeme yok, herhangi bir kanıt yok, sadece Kürt oldukları için, Kürtlerin çocuklarına eğitim verdikleri için 11 bin 285 öğretmeni açığa aldılar ve 14 bine tamamlayacaklarmış. Bu Kürt düşmanlığının en alasıdır.

‘Atanmış kayyımları Cizre’den, Sur’dan tanıyoruz’

Bugün cumhurbaşkanı çıkıp diyor ki ‘kimsenin suç işleme yetkisi yok, onlar görevden alındılar’ diyor. Ne yaptığını bilmiyor, ne görevden alınması, belediye eşbaşkanlarımız 1 yıldır görevi başındalar mı? Şimdi kayyım atamışlar; Ankara’dan gel bu halka zulüm et. Biz senin valini de vali yardımcını da kaymakamını da iyi tanıyoruz. Nerden mi tanıyoruz; Sur’dan tanıyoruz, Nusaybin’de, Gever’de tanıyoruz, biz onları Cizre’den tanıyoruz, gençleri diri diri yakarken tanıyoruz. Biz vali yardımcılarını, güvenlik güçlerini iyi tanıyoruz. Nerden mi tanıyoruz, zindan da tanıyoruz. Son bir yılda gözaltına aldıkları insanlara işkence, cinsel işkence uyguladılar bilmiyor muyuz. Sadece Kürt oldukları için, Kürtlerin hak ve özgürlüklerini tanıdıkları için, sadece demokrasi, barış ve özgürlük dedikleri için zulüm ettiğinizi bilmiyor muyuz. İnsanları gözaltına alıyorsunuz, tutukluyorsunuz biz sizi iyi tanıyoruz. Biz sizi şimdi değil 40 yıldır tanıyoruz.

‘Faşizme geçit vermeyeceğiz’

Utanmadan bu işler normalmiş gibi anlatıyorlar. Uluslararası güçler tepki verdiler. Yerel demokrasiye nasıl darbe vurulur, nasıl halkın seçtiği irade yok sayılır, belediyelere kayyım atanır diye sorduğunda onlar cevap bulamıyorlar, çünkü verecek cevapları yok. Ama bizim verecek cevabımız var. Bu zulmün bir adı var o da faşizmdir. Ve biz faşizme geçit vermeyeceğiz yoldaşlar.

‘Kayyım seçme ve seçilme hakkımızın gaspıdır’

Belediyelerimize, binalara zorla el koymuş olabilirler, polis zoruyla gelip arkadaşlarımızı darp ederek, milletvekili arkadaşımızı, belediye eşbaşkanlarımızı, belediye çalışanlarımızı darp ederek dışarı çıkarmış olabilirler. Ama gördünüz belediye eşbaşkanlarımız da, meclis üyeleri de, milletvekilimiz de halkın değerlerini onlara teslim etmedi. Direndiler, arkadaşlarımızın bu duruşunu selamlıyoruz. Bugünden yarına kalacak bir şey var, o da onurlu duruştur. Belediye de olan arkadaşlarımız bu onurlu duruşu sergilemiştir. Ama bu sadece belediye eşbaşkanlarımızın, milletvekillerimizin, sadece belediye de çalışan arkadaşlarımızın sorunu değildir. Bu hepimizin sorunudur. Çünkü bugün eğer sandık iradesini yok sayarsak, seçme seçilme hakkımızın gasp edilmesine evet dersek yarın bu hakkımızı kullanamayız. Bu bizim seçme ve seçilme hakkımızın gaspıdır.

‘Sizin iradeniz belediyenin yanında nöbet tutanlardır’

Halk belediye eşbaşkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi beğenmiyorsa bunu ancak halk alabilir, Ankara’dakiler değil. Ancak halk görevden alabilir. Buradan tekrarlıyoruz, hodri meydan diyoruz, gelsinler Batman’da seçim yapalım, görelim kim kazanacak. Madem halk iradesi diyorsunuz bunlar kayyımla olmaz. ‘Sana 2 yıl boyunca atadığım bu kayyım hizmet edecek’ diyemezsiniz. Deseniz bile bu halk kabul etmeyecek. Kayyım belediye içerisinde oturuyor ama belediye eşbaşkanlarımız o binanın yanında nöbet tutuyor. Sizin iradeniz o belediyenin yanında nöbet tutan arkadaşlarımızdır. Ne sorununuz varsa oraya gideceksiniz.

‘Halkın muhatabı atanmışlar değil seçilmişlerdir’

Kim yapacak, kim hizmet edecek sorunlarımız var demeyin, belediye eşbaşkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz birebir ilgilenecek. Ne sorununuz varsa muhatap atanmış değil seçilmiş arkadaşlarımızdır. Bizde genel merkez olarak her türlü görev ve sorumlulukları yerine getireceğiz. Sahipsiz değilsiniz, öncüsüz değilsiniz, siz çok emek verdiniz, çok büyük bedel verdiniz. Ve kazandınız. Batman nasıl direndi, nasıl bedeller ödedi benden iyi bilirsiniz. Burası direnişin kentidir. Öyle Ankara’dakiler oradan oturup buraya bakmasınlar, burada örgütledikleri bazı güçlerle ‘halk iradesini kırarız’ diye düşünmesinler. Asıl halk iradesi buradadır. Direnecek ve kazanacaklar, selam olsun direniş kentine.

‘Bu halk içinde boyun eğecek kimseyi göremeyeceksiniz’

Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan bize bir mesaj gönderdi. ‘Günde 15-20-30 gencin öldüğü kurban bayrım kutlanır mı, gençlerin kurban edildiği bir yerde nasıl bayram kutlanıyor, bunlar utanmıyor mu? Ben 23 yıldır barış için, çözüm için mücadele ediyorum. Eğer devlet üzerine düşen sorumluluğu yapsaydı bu acıları yaşamayacaktık. Söz vermişlerdi 15 gün sonra geleceklerdi ama gelmediler, bütün bu acılı süreç yaşandı. Eğer devlet hazırsa bizim projelerimiz var, gelirler konuşuruz 6 ayda bu işi çözeriz’ diyor sayın Öcalan. Bu vesileyle tüm Kürt halkının, Kürdistan halkının, Türkiye ve Ortadoğu halklarının bayramını kutluyor. Bu sese ses vermeleri gerekir ama onlar Öcalan’la görüşmeye gidildiği gün kayyım atadılar. Açlık grevi direnişi etrafında kenetlenen halk, ‘eğer önderlik özgür değilse bu halkta özgür değildir’ dedi. Bundan korktular. Ama bu halka yine bayramı zulüm ettiler. Bayram öncesi tatilde belediyelerimize kayyım atadılar. Bu halka zulüm etmek istiyorlar ‘siz direnerek mi kazanıyorsunuz o zaman biz sizi cezalandırırız’ diyorlar. Biz bu günlere direnerek geldik bu günden sonra da direneceğiz. Bu halk içinde boyun eğecek kimseyi göremeyeceksiniz.

‘Tekçilikte ısrar etmek savaşta ısrar etmektir’

Eğer bunlar gerçekten samimi olsalardı, kayyım atamazlardı, müzakere masası kurarlardı. Ama onların derdi çözüm değil, onların derdi kendi iktidarlarını korumak. Ama şunu belirteyim onların zamanı bitti, AKP, MHP, CHP sona geldi. Yolları tükendi. Çünkü tek dil, tek millet tek bayrak Ortadoğu’da işlemez. Çok halk, çok inanç, çok dil var. Tekçilikte ısrar edenler Ortadoğu’da ciddi kiriz yaşıyorlar. Tekçilikte ısrar etmek savaşta ısrar etmektir. Savaş isteyenlerin, zulüm isteyenlerin zamanı bitmiştir, şimdi bizim zamanımızdır.

‘Çanakkale eşbaşkanın açıklamalarını selamlıyoruz’

CHP’nin tutumu geç de olsa önemlidir. Kayyımları tanımayacaklarını, anayasa mahkemesine götüreceklerini ifade ettiler. Keşke daha önce bizimle birlikte olsalardı. Bu kararı olumlu görüyor ve arkasında durmaları gerektiğini söylüyoruz. Sur Belediyesi’yle kardeş belediye olan Çanakkale Belediye Başkanı’nın açıklamasını buradan selamlıyoruz. ‘Biz kayyımla kardeş olmadık, Sur Belediyesi’yle kardeş belediye olduk’ dedi. Çünkü Sur halkının temsili atanmış belediye kayyım değil belediye eşbaşkanlarıdır. Buradan Çanakkale’ye selamlarımız, sevgilerimizi gönderiyoruz.“

(za/mg)