Sebahat: Görevden almalar etnik temizliktir
16:31
JINHA
AMED - Eğitim emekçilerinin görevden alınmasının ardından Eğitim-Sen Diyarbakır 1 No'lu Şubede başlatılan oturma eylemi 8'inci gününde devam ediyor. Bugünkü eyleme DBP ve HDP'den oluşan bir heyet gelerek eylemcileri ziyaret etti. Eylemde konuşan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Sadece Kürtlerin seçiliyor olması tesadüf değildir. Böyle bir ihtimal var diye eğitim emekçilerinin görevden alınması etnik temizliktir" dedi.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile açığa alınan Eğitim-Sen üyelerinin Diyarbakır'da başlattığı oturma eylemi 8'inci gününde devam ediyor. Eğitim-Sen Diyarbakır 1 No'lu Şubede devam eden oturma eylemine DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Diyarbakır Milletvekilleri Feleknas Uca, Ziya Pir, Barış Anneleri Meclisi ve DBP Diyarbakır İl Eş Başkanı Hafize İpek ziyarette bulundu. Eylem sırasında sık sık "Baskılar bizi yıldıramaz" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı. KESK dönem sözcüsü Selahattin Alp, AKP'nin dikta rejimi uyguladığını belirterek, "Kürt halkının yok edilmesi imhası üzerine kurulan bir sistem sağlamaya çalışılıyor. Bize yapılan saldırı da bunun bir parçası. Bizler de hiçbir zaman baskılara boyun eğmedik, bunun yanında halkının sorunlarıyla ilgilendik ve müdahil olduk. Okullarımızda asimilasyoncu tekçi devlet sisteminin algılarını yaşatmadık bunun önüne geçtik" dedi.
Ülkede yaşanan hiçbir sürece duyarsın kalmadıklarını ve bundan kaynaklı hükümetin kendilerine yöneldiğini ifade ederek, "Çocuklar olurken sessiz kalmazdık. Savaşa karşı barış dedik çocuklarımız eğitim hakki yaşam hakkı korunsun dedik. AKP' yi barışa davet ettik ve hiçbir gayrimeşru bir şey yapmadık. Utanması gereken AKP hükümetidir emekçiler utanılacak bir is yapmadı. Özgür bir yaşamı inşa edene kadar mücadelemizi büyüteceğiz" diye konuştu.
'Biz direndik kazandık sıra sizde'
"Biz direndik şimdi sıra sizde" diyen DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, sınıf ve emek mücadelesinin uzun soluklu bir mücadele olduğunu ve bu mücadeleyi örgütlemenin geleceğin kurtuluşu açısından önemli olduğunu vurguladı. 21. yy'da geleceği işçi ve emekçilerin mücadelesi tarafından inşa edileceğini ve hak mücadelesi ile birlikte sınıf mücadelesinin de kendini güncellemesi gerektiğine işaret eden Sebahat, "Kürdistan gerçeğinde ikili bir mücadele veriyoruz bir Kürt kimliğinden kaynaklı bir de sınıfının gereği olarak sorunlara karşı mücadele. Yaşam hakkının olmadığı bir yerde savunulacak tek şey yasam hakkıdır. Yaşam hakkı olacak ki mücadeleyi büyütelim" dedi. Sebahat, öz yönetim alanlarında yasam hakkının devlet güçleri tarafından alındığını belirterek buna karşılık verilen yaşam mücadelesinin en doğal hak olduğunun altını çizdi.
'Şimdi hayır demezsek bir daha diyemeyebiliriz'
AKP'nin 12 yıllık iktidarı boyunca işçiye emekçiye kadına ve doğaya karşı eş zamanlı bir savaş politikası başlattığını dile getiren Sebahat, "Bu politikalara karşı durmak hepimizin görevi. Herkesin bunu iyi görmesi gerekiyor. Kürt halkının gelecek mücadelesi ile kendi kendini yönetme hakkini savunması bu mücadelenin bir gereğidir. Sizin emeğinizi mücadelenizi kendi mücadelemizin bir parçası olarak görüyoruz. Bu aynı zamanda bizim sorunumuz çünkü emekçilere karşı saldırı topyekûn irademize yönelik saldırıdır. Şimdi hayır demezsek bir daha hayır deme şansımız olmayabilir" dedi.
'Görevden almalar etnik temizliktir'
AKP Hükümetinin etnik temizlik politikası yürüttüğünü hatırlatan Sebahat, "Sadece Kürtlerin seçiliyor olması tesadüf değildir. Sadece 11 bin 500 kişi değil yüz binlerce insan bundan etkileniyor. Dünyanın herhangi bir yerinde çalışan kişinin somut olarak belirlenmeden açığa alınması suçtur, burada da devlet kendi hukukunu çiğniyor. Böyle bir ihtimal var diye eğitim emekçilerinin görevden alınması etnik temizliktir. Kürt eğitim emekçilerine yapılan karşısında Türkiye sınıf dayanışmasını büyütseydi bugün bu eylem olmayacaktı. Genel grev kararı alınmalıydı. Bu ciddi saldırı karşısında dayanışmanın büyütülmemesi ciddi bir sıkıntıdır. Kürt emekçiler isten atılmışken Türkiye bu sınıf mücadelesinin neresinde duruyor. Türkiye işçi sınıfının olması gereken yer burasıdır" ifadelerinde bulundu.
'Türkiye demokrasi cephesi mücadeleye katılmalı'
Sınıf dayanışmasının tam zamanı olduğunu sözlerine ekleyen Sebahat, "Kürt halkına karşı büyük bir saldırı var emekçileri işten atacaksın sana ekmek yok diyeceksin belediyelerine el koyacaksın milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldıracaksın savaş açacaksın bu devletin ne yaptığını biz biliyoruz peki dostlarımız Türkiye demokrasi cephesi biliyor mu? Onlardan da bir cevap bekliyoruz. Yaşamanın başka adı direnmektir. Biz bunu yaşayarak öğrendik. Güçlü örgütlenirsek kazanırız. Dün açlık grevimizi sonlandırdık. Devlete diyoruz ki hukukunu uygula bunun için açlık grevinin 7'nci gününde sonuç aldık direnişi örgütlersen sonuç almamak diye bir şey yok. Bu mücadeleyi toplumsallaştıralım" diye konuştu.
(mm/dk)