JINHA

İSTANBUL - Asrın Hukuk Bürosu avukatları, müvekkilleri PKK Lideri Abdullah Öcalan ile ayları-yılları bulan görüşme periyotlarının izolasyonu kıramadığını belirterek, "Sayın Öcalan'a dair hukuksal, siyasal ve toplumsal taleplerin yoğunlaştığı böylesi dönemlerle sınırlı olarak gerçekleştirmek, temel hakların araçsallaştırılması anlamına gelir. Elzem şekilde tüm temel hakları tesis edilmelidir" dedi.

Temmuz 2015'ten bu yana müvekkilleri PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşemeyen Asrın Hukuk Bürosu avukatları tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, İmralı Adası'nın 1999'dan bu yana uygulanan bir tecrit sistemi olduğu belirtilerek, "Son iletişim tarihi olan 5 Nisan 2015'ten bu yana geçen 17 ayda ise sınırsız bir izolasyon rejimine dönüşmüştür" denildi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası İmralı'da yaşananlara dair basın ve medyaya yansıyan haberlere rağmen tecridin sürmüş olmasının, Abdullah Öcalan'ın sağlık ve tutukluluk koşulları üzerindeki endişeleri derinleştirdiği vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi:

'Temel haklar araçsallaştırılıyor'

"Bu şartlar altında tam 2 yıl sonra 11 Eylül 2016 tarihinde Sayın Öcalan'ın ailesi ile görüşmesine izin verilmiş ve görüşme gerçekleşmiştir. Uzun bir aradan sonra Sayın Öcalan ile görüşülmesi ve sağlık durumunun iyi olduğunun anlaşılması elbette müspet bir gelişmedir. Zira Sayın Öcalan ve İmralı Cezaevi'nde tutulan 3 politik Kürt mahpusun aileleriyle, avukatlarıyla bu denli uzun sürelerle görüştürülmemiş olması tamamen kabul edilemez bir hal almıştır. Tecridin bu denli uzun sürelerle ve sistematik uygulanımı, işkence ve kötü muamele yasağının ihlalidir. Ve şu açıktır ki ayları-yılları bulan görüşme periyotları İmralı sistemine içkin olan izolasyonu kırmamaktadır. En yasal hak olan aile ziyaretini dahi İmralı ve Sayın Öcalan'a dair hukuksal, siyasal ve toplumsal taleplerin yoğunlaştığı böylesi dönemlerle sınırlı olarak gerçekleştirmek, temel hakların araçsallaştırılması anlamına gelir.

'Dönemsel gelişmeler haklarından mahrum bıraktıramaz'

Halen, 5 yılı aşkın bir süreden beri avukat görüşmesi gerçekleştirilmemiştir. Bu dahi başlı başına tecrit sisteminin devamına, savunma hakkının ihlaline ve İmralı sisteminin hukuk dışılık statüsünün sürdürüldüğüne kanıttır. Temel hak ve özgürlükler hukuksal norm ve değerlerin gereği olmakla beraber, yasal güvence kapsamındadır. Bu çerçevede dönemsel hiçbir gelişme, müvekkillerimizin haklarından yoksun bırakılmasını meşrulaştıramayacağı gibi haklarının tartışma konusu edilmesine dayanak oluşturamaz. İmralı'daki müvekkillerimizin yasal güvence kapsamında olan temel haklarının derhal sağlanması elzem durumdadır. Zaman kaybetmeksizin hukuksal sorumluluğun ve insani değerlerin gereği olarak başta ziyaret, savunma ve iletişim hakları olmak üzere tüm temel hakları derhal tesis edilmelidir."

(gc)