Kadın sanatçılardan 'tecrid ve kayyımlar iç savaş çıkarır' uyarısı

09:04

JINHA

İSTANBUL – AKP hükümeti tarafından çözüm sürecinin bitirilmesiyle Kürt halkına yönelik savaş politikalarının devreye girdiğini belirten MKM’li kadın sanatçılar, “Ortadoğu’nun yeniden şekillenmeye başladığı bir süreçte bu siyasal atmosfere güç verip, önünü açabilecek tek isim Öcalan’dır” dedi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fikirlerinin tüm Ortadoğu için gerekli olduğunu belirten Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) kadın sanatçıları tecridin bir an önce sona erdirilmesini istiyor. Dolmabahçe’de masanın devrilmesiyle bitirilen çözüm sürecinin ardından Kürt halkına dönük savaş politikasının devreye konulduğunu belirten müzisyen Hivda Gökel, “15 Temmuz darbe girişimiyle beraber hükümet birçok aydın, yazar, gazeteciyi tutuklarken son olarak da öğretmenleri açığa aldı” diye belirtti.

En fazla demokrasiye sahip çıkılacak dönemlerin seçim zamanı olduğunu söyleyen Hivda, “7 Haziran seçimleri sırasında HDP’nin seçim bürolarına zarar verildi, çalışanları gözaltına alındı ve mitingleri bombalandı” hatırlatmasında bulundu. Hivda, vicdanının sesini dinleyen herkesin açlık grevi eylemlerini desteklemesi gerektiğini belirtti.

‘Sözün bittiği yerdeyiz’

Kürt halkı tarafından Abdullah Öcalan’ın lider olarak görüldüğünü ifade eden tiyatro oyuncusu Rugeş Kırıcı, tecridin insanlık suçu olduğunu kaydetti. Son iki yıllık süreçte sadece acıların yaşandığı vurgulayan Rugeş, “Böylesi savaş süreçlerinde sanat yapılamıyor, çok zorlanıyoruz” dedi. Yaşanan savaşın temelinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin olduğunu belirten Rugeş, “Daha öncede yaşadığımız için deneyimlerimizden de biliyoruz; aslında sözün bitiği yerdeyiz” ifadesinde bulundu.

‘Torbamıza baktığımız zaman ölüm ve acıyı görüyoruz’

Yoğun duygular içinde olduğunu kaydeden Rugeş, “Bir sanatçının süresiz-dönüşümsüz açlık grevine girmesi, bu savaşın nasıl büyük bir noktaya vardığının kanıtıdır” diye konuştu. Sanat yapma koşullarının ülkede kalmadığına dikkat çeken Rugeş, “Bu süreçte kimin nasıl refleks gösterdiği vicdanıyla ilgili bir şeydir. Sanat yapan insan yaşanmışlıklar üzerine toplar bütün ürününü ama biz torbamıza baktığımızda sadece ölüm ve acıyı görüyoruz” diye belirtti. Rugeş son olarak, sanatın ölümü yaşatmak değil artık umut vaat edici olması gerektiğinin altını çizdi.

‘İç savaş koşulları devreye sokuldu’

İçinde bulunduğumuz sürecin tarihsel bir sorumluluğu olduğunu söyleyen sinemacı Dilan Koçer de, “Ortadoğu’nun yeniden şekillenmeye başladığı bir süreçte bu siyasal atmosfere güç verip, önünü açabilecek tek isim Öcalan’dır. AKP hükümetinin derinleştirilmiş tecrit ile beraber belediyelere kayyımlar atayarak, gözaltı ve tutuklamalarla tüm gücüyle iç savaş koşullarını devreye soktu” sözlerini kullandı.

(dyc/mg)