JINHA

AMED - Kayyum ataması ve kamu emekçilerinin görevlerinden ihraç edilmelerine karşı Eğitim-Sen'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Eş Başkanı Havva Karahancı, yapacakları eylemsellikleri sıraladı. Havva, yapacakları eylemlere ses verilmediği takdirde açlık grevine başlayacaklarını belirtti.

Kamu emekçilerinin görevlerinden alınması ve belediyelere kayyım atanmasına ilişkin Diyarbakır Eğitim-Sen 1 Nolu Şube de basın toplantısı gerçekleştirildi. Halkın iradesine saldırı olarak tanımlanan kayyıma da tepki gösteren emekçiler, bunu kabul etmeyeceklerini söyledi. Ayrıca meslekten ihraç edilmelere karşı yapacakları eylemsellikleri kamuoyuna sunan emekçiler bundan sonra her yerde direnişte olacaklarını belirtti. Halka "Öğretmenime dokunma" yazılı tişörtler verilerek yapılan açıklamada sık sık "Direne direne kazanacağız", " Örgütlü mücadeleye devam" sloganları atıldı.

Açıklamadan önce konuşan Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Eş Başkanı Saliha Zorlu yapacakları eylemlerin bir sonuç alınıncaya kadar devam edeceğini ve çeşitleneceğinin altını çizdi.

'Yapılanların hiçbir hukuki dayanağı yoktur'

Basın açıklamasını okuyan Eğitim-sen 1 Nolu Şube Eş Başkanı Hava Karahancı yıllardır eğitimin dinselleştirilmesine ve ticarileştirilmesine direnen, laik-bilimsel anadilinde eğitimi savunan, emek, barış ve demokrasi mücadelesi yürüten eğitim emekçilerden intikam alırcasına hareket edildiğini söyledi. Havva, "Devleti ve eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırmak isteyenler, karşılarında duracak hiçbir muhalif, örgütlü güç istemedikleri için eğitime darbe girişiminde bulunmuştur. Hükümet kendisine muhalif herkesi 'terör suçu' ile ilişkilendirerek kamuoyu desteğini arkasına almaya çalışmakta, kendi işledikleri suçların üzerini örtmek istemektedir. Hükümet, yandaş medya ve yandaş sendikanın işbirliği ile oluşturulan algı operasyonu ve açıkça iftira niteliği taşıyan suçlama ve hedef göstermeler sonucunda gerçekleştirilen açığa almalar, açık bir "yargısız infaz"dır ve hiçbir yasal hukuki dayanağı yoktur" dedi.

'Oturma eylemleri ve formlar yapılacak'

Havva eğitim emekçileri olarak yapacakları eylemleri sıralayarak şunları kaydetti: "Genel merkezimizin çalışmaları şunlardır: Tüm üyelerimize hukuksal yardım yapılacaktır. İhraç edilen tüm üyelerimiz için dayanışma fonu oluşturulmuş ve üyelerimizin maddi kaybının 3'te ikisinin bu fondan karşılanması kararlaştırılmıştır. Yine üyelerimiz genel merkezimizin kararı gereği tebligatları alıp itiraz sürecini başlatacaktır. Tüm illerin en işlek meydanlarında 'Öğretmenimi İstiyorum' imza kampanyaları düzenlenecek. Bu imzalar, 5 Ekim Dünya Öğretmenler gününde Dünya Sendikalarıyla birlikte TBMM'ye, BM ve Avrupa Parlamentosuna gönderilecektir. Bölgelerden başlayarak Ankara'ya doğru Demokrasi Yürüyüşleri yapılacaktır. Okulların ilk açılacağı haftada 17:00-19:00 saatleri arasında öğretmenimi geri istiyorum oturma eylemleri ve forumları yapılacaktır" diye konuştu.

Yapacakları eylemlere ses verilmediği takdirde açlık grevine başlayacaklarının altını çizen Hava, "Diyarbakır şubelerimizde sürece dönük birçok zengin eylem-etkinlik üyelerimizin talepleri doğrultusunda planlanmıştır. Bu eylem ve etkinlikler baskılar devam ettiği sürece kesintisiz bir şekilde devam edecektir. Basın Toplantıları, Geniş katılımlı üye Toplantıları, Radyo programları, Bismil ve Ergani'de geniş katılımlı üye toplantıları, Öğretmenime Dokunma Bisiklet turları, Öğretmenlere, velilere ve öğrencilere dönük, faks, mektup, kokart, bildiri dağıtma bu kampanya çerçevesinde yürütülecektir. Temsilci kurullarımız toplantılar alacaktır" ifadelerini kullandı.

'Hukuksal ve örgütlü mücadeleden vazgeçmeyeceğimiz'

İhraç edilmelere karşı tekrardan bu hukuksuzluğun bir an önce son bulması gerektiğini söyleyen Hava, "Kamudan hukuksuz bir şekilde ihraç edilen ve açığa alınan bütün eğitim emekçileri görevlerine iade edilmeli, örgütlü mücadelemize yönelik bu haksız ve pervasız saldırı, bütün sonuçları ile birlikte derhal durdurulmalıdır. Hükümetin eğitime yönelik bu darbesi sadece eğitim emekçilerini değil, öğretmeni, öğrencisi ve velisiyle tüm toplumu yakından ilgilendirmektedir. Ülkenin ve çocuklarımızın geleceğini karartmaya çalışan darbeci girişimlere karşı olan herkesi demokratik tepkisini göstermeye davet ediyoruz. Nereden ya da kimden gelirse gelsin, örgütlü mücadelemizi hedef alan, her türlü yasa dışı girişim ve saldırının karşısında hukuksal ve örgütlü mücadeleden vazgeçmeyeceğimiz bilinmelidir. Tüm emek ve demokrasi güçlerini, her türlü baskıya rağmen siyasi iktidara değil, halka hizmet eden; emek, demokrasi ve barış mücadelesinde asla geri adım atmayan eğitim emekçileri ile dayanışmaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu.

(mm-md/dk)