Kadınların emekle yarattığı özgürlük alanlarına saldırı var

17:02

JINHA

ANKARA- DBP'li belediyelere kayyım atanmasının eşbaşkanlık sistemine yönelik bir darbe olduğunu kaydeden KÖM üyesi Ayşe Berktay, "Burada kadın emeği, alın teri ve göz nuru ile oya gibi işlenmiş özgürlük alanları vardı. Bunlara yönelik çok ağır bir teşebbüs olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) sonrasında 24'ü DBP'li belediye olmak üzere 28 belediyeye bu sabah polis baskınları ile kayyım atandı. Kadınlar, eşbaşkanlık sistemi ile kadınları için önemli bir yerel yönetim deneyimi olan DBP'li belediyelere yönelik kayyım atanmasını kadınların emeğine yönelik bir saldırı olarak değerlendirdi.

'Yerel demokrasi ve hukuk açısından kabul edilemez'

Ankara Kadın Platformu üyesi Sevim Fidan, uygulamanın yerel demokrasi ve hukuk açısından kabul edilemeyeceğinin altını çizdi. Sevim, "Seçme ve seçilme hakkının ayaklar altına alındığı, belediyelerin etrafına beton kolonlar dikerek ve internet bağlantılarını keserek tam bir faşizm uygulaması gerçekleştirilmektedir. Bu kapsam da Cizre Belediyesi Eşbaşkanı Leyla İmret evine yapılan baskın sonucunda gözaltına alınmıştır. Kayyum atanan il ve ilçelerde halk kendi seçilmişlerine sahip çıkarak bu kararı tanımayacaklarını ilan etmiştir" dedi.

'Halkın iradesine set çekilmesine karşıyız'

"Biz Ankara Kadın Platformu olarak nasıl seçilmiş merkezi yönetimin darbe ile alaşağı edilmesine karşı isek; seçilmiş belediyelerin de kayyım ile yönetilmeye kalkışılmasına, böylelikle halkın iradesine set çekilmesine karşıyız" diyen Sevim son olarak demokrasi, adalet ve hukukun herkes için olduğunu ve bir gün herkese lazım olacağına dikkat çekti.

'DBP'li belediyelere el koyma hamlesi'

Kadın Özgürlük Meclisi (KÖM) üyesi Ayşe Berktay, " Biz yönetimi devraldık" diyerek belediyelere girilmesinin darbeci bir mantık olduğunu belirtti. Ayşe, 28 belediyeye kayyım atandığını ve bunların 24 'ünün DBP'li belediyeler olduğunu belirterek kayyım atanan diğer 4 belediyeye atananların yine seçilmiş olan vekillerin buralara atandığını ifade etti.
24 DBP'li belediyeye seçilmiş vekiller olmasına rağmen doğrudan vali yardımcıları ve kaymakamlar atandığına değinen Ayşe, "Bu yaklaşım aslında DBP'li belediyelere yönelik el koyma hamlesini gösteriyor. Bir darbe mantığı olduğunu görüyoruz. Normal bir prosedürü işletmemiş olmaları sömürgecilik diyebileceğim bir mantık oluyor" diye konuştu.

'Kadın emeği ile işlenmiş özgürlük alanı idi'

Eşbaşkanlık sistemi ile o bölgelerde kadın sorunlarına yaklaşımında gösterildiğini belirten Ayşe kadınlara hem iş alanı hem sözünü ve iradesini hakim kılma alanı ve kadınların her türlü gündelik sorunları ile ilgilenildiği bu sistemi kadın özgürlük mücadelesinin önemli bir kazanı olarak gördüklerini vurguladı.

Ayşe, "Kadınların nefes aldığı özgürlük alanları idi. Şimdi kadınlar olarak aslında bütün halkın siyasi iradesine yapılmış bir darbeye ek olarak kadınların varoluşuna, özürlük alanlarına ve iradesine yapılmış bir darbedir. Çünkü oralar hep örnek gösterilen bir çalışma idi, gurur duyduğumuz bir uygulama idi. Ve geliştirmeye çalıştığımız bir uygulama idi. Burada kadın emeği, alın teri ve göz nuru ile oya gibi işlenmiş özgürlük alanları vardı. Bunlara yönelik çok ağır bir teşebbüs olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.

Ayşe son olarak, KÖM olarak bunun kabul edilebilir bir şey olmadığını ve bu uygulamanın çözüm süreçlerine de bir darbe olarak gördüklerini, bunun asla kabul edilebilir bir durum olmadığını belirtti.

(de/fk)