Vesile Balık: Hiçbir iktidar annelerin gözyaşıyla ayakta duramaz

09:02

JINHA

WAN - Vesile Balık'ın tam bir yıl önce oğlu Vedat gözlerinin önünde polis tarafından vuruldu. Vedat'ın kanını durdurmak için saatlerce elini yarasının üzerinde beklettiğini hatırlayan Vesile, "Oğlunun ölümüne tanıklık etmiş binlerce anneden biriyim. Hiçbir iktidar annelerin gözyaşlarını akıtarak ayakta duramaz. AKP hükümeti anaların gözyaşlarıyla boğulacaktır" diyor.

Van'da merkez Edremit ilçesine bağlı Şehit Fırat Mahallesi'ni 15 Eylül 2015 gecesi ablukaya alan polisler tarafından, üzerine silahla ateş açılması sonucu yaşamını yitiren Vedat Balık'ın (18) katledilişinin üzerinden bir yıl geçti. Vedat'ın annesi Vesile Balık, oğlunun vurulduğu an olaya tanıklık ettiğini ve kurşunun isabet ettiği yarasına saatlerce parmağını basarak ambulans beklediğini belirterek, "Bir annenin yaşadığı en büyük çaresizliği ben saatlerce bekleyerek yaşadım. Keşke oğlum dağa gitseydi de, sokak ortasında gözlerimin önünde vurulmasaydı" dedi.

'O gün herkes sokaktaydı'

Olayın yaşandığı gün mahallede çatışma seslerinin gün boyunca çatışma seslerinin yükseldiğini kaydeden Vesile, olay gününü şu sözlerle anlattı: "Vedat'ın yorganlarını yıkamıştım. Yatağını hazırladım. Bir yorgunluk bastı, bende uzandım. Sonra Vedat gözlerimin önüne geldi. Ben irkilerek uyandım. Dışarı çıktım. Hala silah sesleri geliyordu. Mahallenin üzerinde helikopterler dolaşıyordu. Koştum sokağın başına gittim. Kadınlar, çocuklar herkes sokaklara dökülmüştü. Aşağı yoldan bana doğru koşan bir kadın seslenerek 'kaçın' dedi. Zırhlı araçlardan ateş ediliyor. Elimden tuttu beni geri götürmek için ama ben gidemiyordum. Ayaklarım toprağa yapışmıştı. Sonra silah seslerinin geldiği yöne doğru koştum. Kadınlarda benim gittiğimi görünce onlarda arkamdan geldi. Çatışmaların en yoğun yaşandığı oğlumun vurulduğu sokağa doğru gittim. Büyük bir kalabalık toplanmıştı. Durdum önce sonra kalabalığa doğru koşar adımla yaklaştım. Kalabalığı ellerimle ittim. Bağırarak 'açılın dedim' kalabalık açıldı. Yerde yatan genç bir beden vardı."

'Vedat uzanmış, uyuyor sandım'

Kanlar içinde oğlunu yerde bulduğunu söyleyen Vesile, "Yerde gencecik bir beden vardı. Kanlar içinde kalmıştı. Uzandığı yolda kanı boyunu aşmıştı. Boynu kurşun darbesiyle delinmişti. Parmaklarımı yarasına bastırdım. Yüzünü çevirdim. O an zaman donmuştu. Büyük bir bağrışma vardı. Ben sesleri algılayamıyordum. Dakikalar sonra avazım çıktığı kadar bağırdım. 'lave min', 'Vedat'e min', diye haykırdım. Vedat sanki günler öncesinden oraya uzanmış ve derin bir uykuya dalmış gibi uzanmıştı. Gördüklerimin bir rüya olması için Allaha yalvardım. Ama artık çok geçti. Vedat ölmüştü. Saatlerce ambulansın gelip oğlumu hastaneye götürmelerini bekledik. Polisler ambulansın mahalleye girmesine izin vermemişti. Belki ambulans gelseydi oğlum yaşayabilirdi" sözlerini kullandı.

'AKP'nin karanlık tarihinde katlettiği ilk çocuk değil'

Oğlunun katledilişinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, hiçbir hukuksal yola başvurmadığını kaydeden Vesile, "Çünkü hukuki yolların hiçbir çözüm geliştirmediğini biliyorum. Oğlumu vuran polisleri Allaha havale ediyorum. Dilerim oğlumun ölümüne sebep olanlar kendi evladının ölümüne tanıklık eder. AKP'nin karanlık tarihinde katledilen ilk çocuk değil ki, abluka dönemlerinde yüzlerce masum insanı katlettiler. AKP hükümeti kana bulanan bir iktidar haline geldi. Artık kırk zemzem suyuyla yıkasalar nafile temizlenemezler" ifadelerini kullandı.

'Öfkemiz acımızdan daha büyük'

Kürt anneleri olarak barışı istemelerinin çaresizlikten olmadığının altını çizen Vesile, "Ben ciğeri yanmış bir anne olarak yine de barış istiyorum. Kürt anneleri olarak barış istememizin nedeni çaresizliğimizden değil. Aksine hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlü ve öfkeliyiz. Oğlunun ölümüne tanıklık etmiş binlerce anneden biriyim. Bu acımız bile AKP hükümetini değil, AKP hükümeti gibi yüzlerce iktidarı yok edecek büyüklüktedir. Sadece savaşın kirli yüzünü bildiğimiz için gençlerin bedenlerini toprağa vermek istemiyoruz. Hiçbir iktidar annenin gözyaşlarını akıtarak ayakta duramaz. AKP hükümeti anaların gözyaşlarıyla boğulacaktır. Onun için yine en zor olan barış talebimi buradan bir kez daha yineliyorum" şeklinde konuştu.

(htk-va/dc/fk)