Şaziye Köse: Başımız dik
09:56
Duygu Erol/ JINHA
ANKARA - KHK'lerle kamu emekçilerinin ihraç edilmesine tepki gösteren KESK Eş Başkanı Şaziye Köse, "Hepimizin başı yerde değil diktir. Çünkü hepimiz onurlu bir barış mücadelesi verdik. Kararımız bu yöndedir ve karara katılan hiç bir üyemizin en ufak bir suçu yoktur" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın Diyarbakır gezisinde yaptığı açıklamada, "14 bin 285 öğretmen açığa alınacak" söylemlerinden sonra 9 bin 843'ü Eğitim-Sen üyesi olmak üzere 11 bin 301 öğretmen görevden alındı. Alınan bu karara tepki göstermek için Diyarbakır, Dersim, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok ilde emekçiler sokağa çıkarak karara tepki gösterdi. Konuya ilişkin konuşan KESK Eşgenel Başkanı Şaziye Köse, "Biz bu hamlelerle çok yüzleştik. 12 Eylül'le 1402'likler vardı. Milyonlarca eğitim emekçisi yine 1402'liklerle görevden alınmıştı. Verdiğimiz mücadele ile sonuçta, 1402'likler tazminatları ile beraber hepsi geri dönmüştür" dedi.
'Darbeler dönüp dolaşır işçi hareketini vurur'
Bu görevden uzaklaştırma ve ihraç edilmelerin devam edeceğini belirten Şaziye, "Hemen hemen bu toplumun büyük bir çoğunluğu her gece 'Ben yarın ne olacağım' kaygısıyla uyuyor ve uyanıyor. Çünkü herkes hedefte, hepimiz hedefteyiz. Bunu böyle bilelim bu toplumun bütün muhalif kesimleri bugün hedefte. Hedefte olduğumuz için hangi listede ismimiz olup olmadığını arıyoruz her sabah" diye konuştu.
'Hangi cemaatlere yer açılıyor'
OHAL ve KHK kararlarına bakıldığında kamunun tasfiye edilme kararlarının dikkat çektiğini belirten Şaziye, ilk çıkan OHAL ve KHK maddelerine de bakıldığında "FETÖ" maddeleri ile ilgili olanlar dışında hemen hemen hepsinin işçileri hedef aldığını vurguladı. İktidarın KHK kanunları ile uzun sürede yapamayacağı işin yapıldığının altını çizen Şaziye, "Bizim üyelerimizin alınması, binlerce kişinin işinden edilmesine bir tek soru ile yanıt verebiliriz. Şuan da 50 bin eğitim emekçisi tasfiye edilmiş durumda, bir kısmı ihraç edildi bir kısmı ise soruşturmalar ile açığa alınmış. Tasfiyelerin ardı arkası kesilmeyecek, bunu hükümetin yaptığı açıklamalarda da görebiliriz" dedi. Hükümetin kadroları boşaltarak yeniden sözleşmeli öğretmenliğe dönüş yapıldığına vurgu yapan Şaziye, "Hangi cemaatlere yer açılıyor" diyerek yaşanan tasfiyelerin gerekçelerinden biri olarak "Cemaati temizliyoruz" bahanesi ile başka cemaatlere alan açıldığını vurguladı.
'Bir konfederasyon savaşa karşıdır'
Konfederasyonlarının almış olduğu sendikal kararlar nedeniyle emekçilerin görevlerinden ihraç edildiklerini belirten Şaziye, "Bir konfederasyon, işçi hareketinin bir parçası olarak aslında savaşa karşıdır her zaman. Hangi tür savaş olursa olsun karşıdır. Çünkü pay alımına baktığımızda, emekçiler olarak savaş bütçesi ile karşı karşıya kalırız. Her savaş bizim ekmeğimizi küçültür. Onun için verdiğimiz barış mücadelesi, aldığımız kararlar terör kapsamına sokulmuş durumda. Doğrudur. Çünkü bu ülkede bu hükümet barış isteyen herkesi zaten darbeden önce terörist diye yaftalamıştı" diye kaydetti. Şaziye, üniversitelerin özerkliğinin ortadan kaldırıldığını, barış isteyen akademisyenlerin görevden alındığını ve bütün yaşananları deşifre eden basın emekçilerinin cezaevlerine tıkıldığını hatırlattı.
'12 Eylül'le 1402'likler vardı'
Toplumu susturma hamlelerinin devam ettiğini dile getiren Şaziye, "Kimimiz işimizden oluyoruz, kimimiz cezaevlerine tıkılıyoruz, kimimiz soruşturuluyoruz, kimimiz öldürülüyoruz. Bütün bunlar bu hamlelerin devamı. Savaşlar, sermayenin yeni tasarruf biriktirme dönemleridir. Her darbeden sonra sermaye biraz daha büyür. Bireysel emeklilikten tutun, varlık tonundan tutun bütün bunlar KHK'ler ile adım adım gerçekleştiriliyor. Ama biz bir kez daha dönüp diyoruz ki; biz bu hamlelerle çok yüzleştik. 12 Eylül'le 1402'likler vardı. Milyonlarca eğitim emekçisi yine 1402'liklerle görevden alınmıştı. Verdiğimiz mücadele ile sonuçta, 1402'likler tazminatları ile beraber hepsi geri dönmüştür" dedi.
'Kararları konfederasyon olarak biz aldık'
Şuanda da görevden alınan hiçbir arkadaşlarının başının önünde olmadığını belirten Şaziye, "Hepimizin başı yerde değil diktir. Çünkü hepimiz onurlu bir barış ve emek mücadelesi verdik. Kararımız bu yöndedir ve karara katılan hiç bir üyemizin en ufak bir suçu yoktur. O kararları aslında konfederasyon genel merkezi ve genel merkezlerimiz almıştır, dönsünler bize. Bizim üyelerimiz rahat bıraksınlar" diye konuştu.
(dk)