Güney'de kadın katillerini cezalandıracak yasa yok
13:13
JINHA
KERKÜK - Federal Kürdistan Bölgesi'nde artan kadın katliamlarına dikkat çeken Kerküklü kadınlar, katilleri cezalandıracak yasaların olmadığını söyleyerek, var olan kadın örgütlerinin de sadece isim düzeyinde olmasını eleştirerek, yaşanan kadın katliamlara karşı ses çıkarması çağrısında bulundu.
Federal Güney Kürdistan Bölgesi’nin Kerkük kentinde şiddete karşı mücadele yürüten kadınlar, giderek artan kadın katliamlarına dikkat çekti. Kürdistan bölgesi ve Irak’ta önleyici yasalar olmadığından kadın katliamlarının arttığını söyleyen kadınlar, bu yasaların çıkarılması durumunda kadın katliamlarının önlenebileceğini dile getirdi.
‘Katilleri cezalandıracak yasalar yok’
Tevgera Azadi Kerkük Örgütü Eşbaşkanı Rêhan Hemedi, “Dün de Kerkük’te bir kadın katledildi ve katledilmeden önce de işkence gördü. Bu durum toplumun tehlikeli bir noktada olduğunun işaretidir. Bizler her kadının katledilmesinde kanunları sorumlu görüyoruz. Kürdistan bölgesi ve Irak’ta kadın cinayet ve katliamlarını önleyecek ve kadın katillerini cezalandıracak bir yasa halen yoktur. Kadınlara yönelik uygulamalar, insanlık ahlakı ve değerlerinden uzaktır. Bu tür cinayetler toplum üzerinde de olumsuz bir etkide bulunmaktadır” sözlerini dile getirdi.
Kadınlar artık sessiz kalmamalıdır’
‘Namus’ adı altında kadınların katledilmesinin en büyük suçlardan birisi olduğuna dikkat çeken Rêhan, sözlerine şöyle devam etti: “Kadınların ‘namus’ adı altında katledilmesi en büyük insanlık suçlarından birisidir. Fakat maalesef bu noktada kadınları korumak adına kurulan örgütlenmelerin herhangi ciddi ve etkili bir rolleri bulunmamaktadır. Söz konusu örgütler de hükümet kadar duyarsızdır. Kürdistan bölgesinde bir taraftan gazeteciler katlediliyor, bir taraftan da kadınlar. Kürdistan bölgesi bu noktada adeta sahipsiz kalmış gibidir. Ne kanunlar ne de bir hükümet vardır. Kadınlar kendi kendilerini sorumlu görmelidirler. Erkek egemenliğine kurban olmamak ve bu zihniyetin geleneklerine köle olmamak için en başta kadınların kendini sorumlu görmesi ve kadınlara yönelik şiddet karşısında yoğun tepki göstermesi gerekir. Kadınlar artık sessiz kalmamalıdır.”
‘Katliamlar erk zihniyetten kaynaklı yaşanıyor’
Kürdistan Özgür Kadınlar Örgütü (RJAK) üyesi Lavin Nureddin ise, “Maalesef dün de bir kadın vahşice katledildi. Bu tür katliamlar yalnızca Kerkük’te değil tüm Kürdistan bölgesinde yaşanıyor. Kadınlara böyle yaklaşılması ve bu tür cinayetlerin işlenmesine zemin sunan gerçeklik erkek egemenlikli sistemin yarattığı zihniyettir. Kadınlar düşünsel anlamda kendilerini eğitmelidir. Kadınların ezildiği, yok sayıldığı hiçbir zihniyet, sistem ya da yasanın etkisi altına girmemelidir. Kadınlar kendilerini güçlendirmeli ve irade sahibi ve kimlik sahibi olmalıdır. Erkek zihniyeti kadının özgürleşmesinden ve irade sahibi olmasından korktuğu için ‘namus’ adı altında kadınları katletmektedir” sözlerine yer verdi.
‘Kadın örgütleri sessiz kalmamalıdır’
Bölgede kadın örgütlerinin olduğunu ancak sadece isim düzeyinde kaldığını kaydeden Lavin, “Kadın örgütlerinin içeriği yok ve erkeklerin çizdikleri çerçeve, resmiyet ve talimatlar doğrultusunda faaliyet yürütüyorlar. Bu örgütler kadınların şiddete maruz kalmaması için yeterince çalışmıyorlar. Yalnızca kadın şiddete maruz kaldıktan sonra bazı şeyler yapıyorlar. Artık tüm kadın örgütleri ve hükümet kadın cinayetleri karşısında sessiz kalmamalıdır. Fakat hükümet kadınların ve dolayısıyla insanlığın katledilmesi karşısında sessiz kalmaktadır. Bir kadın katledildiğinde insanlık da katledilir ve bu cinayetler insanlığı yok etme girişimi olarak ele alınmalıdır” diye belirtti.
(mg)