JINHA

ANKARA – DBP’li belediyelere kayyım atanmasının hukuksuz olduğunu ve kadınlar, bu hukuksuzluğa karşı halkın iradesine ve seçilmişlere sahip çıkacağını belirtirken, CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan da, "Bugün değilse ileride muhakkak hem AYM KHK'ler hakkında sözünü söyleyecektir, hem de AİHM önünde bu uygulamalar mahkum edilecektir" dedi.

Öz yönetim ilanıyla ilgili daha önce gözaltına alınan ve sorgulamaları yapıldıktan sonra serbest bırakılmalarına rağmen göreve iade edilmeyen DBP'li Sur ve Silvan İlçe Belediyeleri'ne Diyarbakır Valiliği tarafından kayyım atandı. Silvan İlçe Belediyesi'ne kayyum olarak İlçe Kaymakamı Murat Kütük, Sur Belediyesi'ne de Sur Kaymakamı Dr. Memduh Tura'nın kayyum olarak atandığı belirtildi.

Daha öncede iktidarın sık sık Kürdistan'daki belediyeleri kayyımla tehdit etmesine karşın; halk ve Kürt siyasetçiler "Kayyım bizim için yok hükmündedir, tanımıyoruz" demişti. Belediyelere kayyım atanmasına ilişkin kadınlardan da tepki geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu üyesi ve feminist Gülsen Ülker, bu kararın tanınmaması gerektiğini ve sivil itaatsizlik eylemleri ile karşı durulması gerektiğini vurguladı.

'Sadece kayyım atanması meselesi değil'

HDP MYK üyesi aynı zamanda feminist olan Gülsen Ülker, belediyelere kayyım atanmasına tepki gösterdi. Bu olayın son dönemlerde yaşanan bütün gelişmelerle beraber değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Gülsen, "Sadece bu kayyım atanması meselesi değil. Bütün bunlar şöyle bir şeyi düşündürtüyor. Bir yandan, legal siyaset yapan bir partiyi her anlamıyla ortadan kaldırmaya yönelik bir girişim bu" dedi.

'Bir darbenin yapacağı her şey şu anda yapılmakta'

Belediyelere atanan kayyımın doğrudan halkın iradesine bir müdahale olduğunu belirten Gülsen, "Aslında bir darbenin yapabileceği her şeyi şu anda yapmaktalar. Temel demokrasi ilkeleri açısından şiddetle karşı durulması gereken bir şey" diyerek, HDP'nin bu konuda sık sık açıklama yaptığını kaydetti. HDP, DTK ve DBP'nin, "Bu kararı tanımayacağız" açıklamasını hatırlatan Gülsen, şöyle devam etti:

'Bu kararın yeri yok'

"Mevcut yasal süreçte en demokratik ve en meşru olan bu kararı tanımamaktır. Çünkü bu kararın bir yeri yok. Bu süreçte sivil itaatsizliğin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu gün 14 bine yakın öğretmende açığa alındı. Öyle sanıyoruz ki Kürt öğretmenler veya muhalif öğretmenlere yapılan bir saldırı. Bunlar hepsi bir partiyi ortadan kaldırma amacı taşıyor. Ben bunların hepsinin bir arada değerlendirilip, kendi özelliğine uygun sivil itaatsizlik eylemleri ile karşı durulması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ateşe benzin dökme durumu var. Bu karar buna kibrit çakma gibi olacak. Böyle bir sürece giriyoruz. Kadınlar olarak özellikle bu demokratik, meşru sivil itaatsizliği öne çıkartmalıyız."

'Eş başkanlığı bitirmeye yönelik bir yaklaşım'

HDP'li belediyelerde uygulanan eş başkanlık sistemine de değinen Gülsen, bu belediyelere kayyım atanmasının kadınların kazanılmış haklarına bir saldırı olduğunu kaydederek, "Eş başkanlık bir felsefenin, mücadelenin sonucu ayrıca. Yönetimin her kademesinde kadınların yer almasının önünü açacak bir uygulama olarak, belediyelerde yerel yönetimlerde çok önemli. Bu aynı zamanda bunu bitirmeye yönelik bir yaklaşım” dedi.

'Hukuksuzluk bir an önce ortadan kaldırılmalıdır'

CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan ise, şöyle konuştu: "Biz CHP olarak kayyım atanmasına ilişkin daha önceki yasal düzenleme önerilerinde de karşı çıkmıştık. Buna rağmen şimdi KHK'lerle böyle bir uygulamaya gidildi. Bu KHK'lerin asıl hedefi terörle mücadele yasası kapsamında alındı. Esas olarak FETÖ hedef alındı. Şimdi burada hem cemaat hem de terör eylemi diye bir belediye başkanın durumunu değerlendirmek ve bu değerlendirme içinde kayyım atanmak tamamen hukuksuzdur. Bu gün değilse ileride muhakkak hem AYM KHK'ler hakkında sözünü söyleyecektir, hem de AİHM önünde bu uygulamalar mahkum edilecektir. Ama bugün yaratılan özgürlük kısıtlaması ve hukuksuzluk elbette ki bir an önce ortadan kaldırılmalıdır."

‘Halkın iradesini yok saymaktır’

Ankara Kadın Platformu üyesi Latife Kahya Demirci ise halk tarafından seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyım atanmasının halkın iradesinin yok sayıldığını belirterek bu hukuksuzluğa karşı halkın hem iradesine hem de seçilmiş başkanlarına sahip çıkacaklarını belirtti.

(de-he/sy)