JINHA

WAN - Türkiye'nin Rojava sınır hattına müdahale ederek sivil yurttaşları katletmesine tepki gösteren kadınlar, "Kürt halkı olarak devletler tarafından dört parçaya bölünmüş olabiliriz. Söz konusu yitirdiğimiz evlatlarımızın kazanımlarına dönük bir saldırı karşısında, evlatlarımızın canları pahasına kurtardıkları topraklar için 6-8 Ekim ruhuyla mücadele etmekten asla geri durmayacağız" dedi.

Kürtlerin kazanımları karşısında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile ortak hareket eden Türkiye, Kobanê, Bab, Cerablus sınır hatlarındaki köylerde sivilleri hedef alarak saldırmaya devam ediyor. Kobanê sınır hattında Türkiye tarafından gerçekleştirilen saldırılar sonucunda sivillerin hedef almasına tepki gösteren kadınlar, Kürt halkının topraklarına kimliklerine ve diline yönelik saldırılar karşısında birleşebileceklerini söyledi.

Ayşe Talay, Türkiye'nin Rojava topraklarından biran önce geri çekilmesi gerektiğini belirterek, Rojava halkının yalnız olmadığını ifade etti. Kürt halkı olarak dört bir parçada devletler tarafından aynı zulme maruz kaldığını kaydeden Ayşe, "Biz toprağımızın kavgasını veriyoruz. Hak savaşı yürütüyoruz. Dilimizi kimliğimizi istiyoruz. Bunları almak içinde her türlü mücadeleyi veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

'6-7 Ekim ruhuyla Rojava'ya sahip çıkalım'

Kürt halkının devlet zulmü karşısında ortak hareket edip ayaklanması gerektiğini vurgulayan Aliye Güneş ise, "Kendi evlatlarımıza sahip çıkacağız. Önderliğimize sahip çıkacağız. İnşallah büyük bir devrimle de başaracağız. Kürt halkı ayaklanmalı toprağına sahip çıkmalı. Artık devlet zulmünü kabul etmemeli. 6-7 Ekim olaylarında nasıl Kobanê'ye sahip çıkmışsak Van halkı olarak yine Kobanê'ye direniş ruhuyla yapılan saldırıları geri püskürteceğiz. Kürt halkının ayağa kalması gerekiyor. Artık haksızlıkları baskıları kabul etmememiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

'Türkiye DAİŞ çetelerine ses çıkarmadı'

Kürt halkının 40 yıldır hiçbir güce karşı boyun eğmediğini belirten Nazime Üçoş, " Ne İran, ne Irak, ne Avrupa ne Türkiye devletleri bizi haklı davamızdan alıkoyamayacaktır. Bu gün Kobanê'yle, Cerablus'la sınırımız olabilir; ama Kürt halkı dört bir parçada yaşıyor" dedi. AKP hükümetinin yıllardır yanı başında Kürt halkını katleden DAİŞ çetelerine karşı rahatsızlık duymadığını söyleyen Nazime, "Ama o toprakları çetelerden kurtaran temizleyen YPG'nin oluşumundan rahatsız. Kürt halkı olarak dört bir parçaya bölünmüş olabiliriz. Söz konusu dilimize kimliğimize toprağımıza yönelim ise her dört bir parça birleşmesini de biliriz" diye kaydetti.

'Rojava devriminde çocuklarımızı yitirdik'

Kobanê sınırına dayanıp TOMA ve zırhlı araçlarla Türk askerinin sivil yurttaşlara dönük saldırılarını kınayan Delal Öcak, "Kobanê sınırlarına dayanıp tankıyla topuyla savunmasız Kürt halkını vuran Türk askeri şunu iyi bilmelidir ki; o toprakların özgürleşmesi için biz evlatlarımızı yitirdik. Artık devlet Kürt halkı üzerindeki zulmüne son vermelidir. Kobanê 6-7 Ekim olaylarında Kürt halkı, DAİŞ çetelerinin katliamlarına maruz bırakılırken, devlet hiçbir şekilde bu vahşi saldırılar hakkında tek bir adım atmadı. Yine Kürdistan'ın dört bir parçasındaki Kürt halkı yekvücut halinde mücadele ederek, Kobanê'yi DAİŞ çetelerinin saldırılarından kurtardı. Kürt halkı olarak ayaklandığımız zaman tarihi bir direniş sergileriz. Devlet silahlı güçlerini sınırdan bir an önce çekmelidir" dedi.

(htk/dc/dk)