Rojda Oğuz/JINHA

İSTANBUL – Tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilen ÖHD avukatlarından Ayşe Acinikli, “Hukuk sistemindeki bozukluklar düzeltilmeden ne Kürt sorunu çözülür ne de bir demokratikleşme olur. İçeride bu kadar insan varken, bu kadar hukuka aykırı uygulama varken benim çıkmamın ciddi anlamda çok da bir değer taşımadığını düşünüyorum” dedi.

Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyelerinden avukat Ayşe Acinikli ve beraberindeki 7’si tutuklu 50 kişinin "örgüt yöneticisi olmak" ve "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla yargılandıkları dava tahliye kararı ile sonuçlandı. Davanın ardından dün akşam saatlerinde Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilen Ayşe Acinikli JINHA’ya konuşarak, dava sürecindeki hukuksuzlukları ve avukatların gösterdikleri dayanışmayı anlattı. Sözlerine, “Bakırköy’deki PKK’li ve PAJK’lı bütün kadın arkadaşlar öncelikle açlık grevlerini selamladıklarını söylememi istediler. Buradan Diyarbakır’ı selamladıklarını söylememi istediler. Öncelikle onu belirtmek istiyorum” şeklinde başlayan Ayşe, dayanışmanın kendisine her zaman güç verdiğini söyledi.

‘İnfaz sisteminin değişmesi için ciddi bir çalışmaya ihtiyaç var'

Avukatlığı boyunca sürekli cezaevlerine ziyaretlerde bulunduğu aktaran Ayşe, “Gerçekten cezaevinin ne olduğunu tam olarak idrak etmem açısından çok önemli bir deneyim oldu benim açımdan. Zaten cezaevi alanında çalışıyordum ve bundan sonra da bu çalışmalarımda ‘nasıl etkili olabilirim’ gibi yaklaşım sergileyeceğim” dedi. Türkiye’deki hukuk sistemine değinen Ayşe, infaz sisteminin düzeltilmesi için yeteri kadar birşey yapamadıklarını söyledi. Ayşe, infaz sistemindeki bozukluklarını anlatmaya devam ederek, “Müebbet gibi bir cezayla insanın 30 yıl gibi bir süre cezaevinde kalması tarifsiz bir şey gerçekten. Mesela öğrenciler tutuklanıyor onlar ile ilgili kampanya yapıyoruz, hasta tutsaklar ile ilgili daimi kampanyalar yapıyoruz ama Türkiye’deki infaz sisteminin değişmesi için ciddi bir çalışmaya ihtiyaç var” dedi.

‘Gardiyan ve yönetimlerin bu son KHK’larla yetkileri arttırıldı’

“Hukuk sistemindeki bozukluklar düzeltilmeden ne Kürt sorunu çözülür ne de bir demokratikleşme olur” diyen Ayşe, hukuk ve ülke sorunlarının hepsinin birbiriyle bağlantılı olduğu dile getirdi. Cezaevlerindeki hak ihlallerine de değinen Ayşe, sözlerine şu şekilde devam etti: “Cezaevindeki yönetimler, gardiyanlar o kadar keyfi davranıyorlar ki özellikle bu son KHK’larla yetkileri arttırıldı. İstedikleri gibi içeride at koşturabiliyorlar. Şikayet ediyorsun yetkilileri, takipsizlik kararı veriliyor. Yani ciddi anlamda cezaevleri ile ilgili çok fazla sıkıntı var. Gündem çok yoğun. Ciddi anlamda bunun da bir ağırlığı var cezaevindeki arkadaşlar üzerinde. Arkadaşlar bu duyarlılığı gösteriyor. Bizim de onlar için bir duyarlılık içerisine girmemiz gerekiyor.”

‘Dosyanın yeniden açılması siyasi süreçle ilgilidir’

Tutuklanmalarının hukuka aykırı olduğunu söyleyen Ayşe, “Kapatılmış bir dosyanın tekrar açılması düşmanlıkla ancak olabilir. Yani intikam duygusu ile ancak olabilir. Bu hukuksuzlarının temelinde bütün delilsizliklere rağmen ancak siyasi sahiplerle açıklanabilir. Bunun başka da bir yorumu olamaz” dedi. Ayşe, ilk başta bırakılmaları ve daha sonra haklarında tutukluluk kararının çıkmasının siyasi gündemle alakalı olduğu yorumunu getirdi.

‘Bütün desteklerin hepsini çok değerli görüyorum’

Avukatlar arasındaki dayanışmanın değerli olduğunu belirten Ayşe, “Ben özellikle yurt dışındaki barolar özellikle de Paris Barosu’nun bu konudaki desteklerini ve diğer bütün destekleri çok değerli buluyorum. Paris Barosu bizi onursal üye yapmak gibi destekte bulundular. Her hafta bize 100’den fazla kart göndererek, yanımızda olduklarını hissettirdikleri için uluslararası avukatlar birliğine umudum çok fazla. Amerika’dan, Londra’dan Berlin’den her yerden Fransa’nın bütün her yerinden ama özellik ile Paris Barosu’nun çok yoğun bir desteği oldu. Ama mesela burada yanımdakilere döndüğüm zaman İstanbul Barosu’nun beni üyesi olarak bile görmediği çok net bir şekilde görebiliyorum” dedi

‘Benim çıkmam sorunun çözüldüğü anlamına gelmiyor’

Ayşe son olarak sözlerine şunları ekledi: “Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay ile beraber kalıyorduk. Çok değerli ve dirençli insanlar umarım yakında aramızda olurlar. Belirtmem gerekir ki benim çıkmam hiç birşey değil. Bu bir sorunun çözüldüğü anlamına gelmiyor. Sadece geç kalınmış aslında yanlış olan tutuklanmanın düzeltilmesi. İçeride bu kadar insan varken, bu kadar hukuka aykırı uygulama varken benim çıkmamın ciddi anlamda çok da bir değer taşımadığını düşünüyorum.”

(aa/mg)