Fîdan Rêzan / JINHA

EFRÎN - Kongreya Star Koordinasyonu üyesi Şerîn Hesen, ataerkil zihniyetin kadınlar üzerindeki şiddetini değerlendirdi. Şiddet kültürünün egemenlerin kültürü olduğuna vurgu yapan Şerîn, kadınların şiddete bilinçleriyle cevap olduklarını söyleyerek, "Kadınlar Rojava’da egemen sistemin duvarlarını yıkarak devrimin kurum ve kuruluşlarında yer aldı. Kadının buradaki direnişi ve örgütlülüğü de bilinçli bir toplumu ifade ediyordu, bu da tüm dünyaya örnek oldu” dedi.

Kongeya Star Efrîn Kantonu Koordinasyonu üyelerinden Şerîn Hesen, kadın üzerindeki şiddete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şiddetin iktidarların kültürü olduğuna vurgu yapan Şerîn, 5 bin yıldır iktidar şiddetinin kendini kadın üzerinde var ettiğine işaret ederek şöyle konuştu: "Kadın üzerindeki saldırı ve şiddeti insan sıradan olarak görmemeli. Kadın üzerindeki saldırıların ve şiddetin her türlüsü yapılıyor. Son süreçte Efrin kantonunda 10 kadın katledildi. Kadın katliamları bizim için bir özeleştiridir, çünkü bizim tüm kadınları yetişip onları örgütlememiz gerekiyordu. Süreçten kaynaklı biraz eksik kaldık."

'Kadın yaşamın okuyucusu ve öğretenidir'

Doğal toplumun kadın öncülüğüyle ilerlediğine söyleyen Şerîn, egemen sistemin ise gerileştiğine söyledi. Şerîn, "Kadın, yaşamı ve tabanı sevme üzerine kuruludur, bu yüzden bu her daim doğru bir toplumsal yasa olmuştur. Kadın, yaşamın okuyucusu ve öğretenidir. Kadın, egemen iktidar şiddetiyle değil de emeği ve yaratıcılığıyla öğreten oldu. Toplum doğallığı iradesi ve gücüyle yaşıyordu. Tabii burada insan toplumsal bireyi anlatabilir” diye konuştu.

'Kadın varlığı yok edilmek isteniliyor'

İktidarların sermayeleşmiş egemen sistemi devre ye soktuklarını söylen Şerîn, şunları ifade etti: "Sistem kendi çıkarları doğrultusunda yaşama bütünlük vermiş. Hem ruhen hem de ideolojik olarak kadın varlığı yok edilmek isteniliyor. Kadın özgürlüğü ve yaşamı ve bütünlüklüdür. Sistem kadını köksüz ve cevhersiz bırakarak toplumdan bir bütünen yok etmek istiyor. Kapitalist sistemde kadın, egemen ve ezilen düşüncesi ile eğitiliyor."

'Kadınlar egemen sistemin duvarlarını yıktılar'

Kapitalist sistemin Rojava’da da egemen sistemi devreye soktuğunu, ancak Rojava Devrimi’yle beraber bunun yıkıldığını ifade eden Şerîn, "Kadınlar Rojava’da egemen sistemin duvarlarını yıkarak devrimin kurum ve kuruluşlarında yer aldı. Kadının eline silah alması özgürlüğe, toprağına ve barışa olan sevdasını ifade ediyor. Aynı zamanda kadının buradaki direnişi ve örgütlülüğü de bilinçli bir toplumu ifade ediyordu, bu da tüm dünyaya örnek oldu. Dünyada bulunan tüm kadınlar bizi örnek olarak görüyorlar. Ama böylesi bir devrimde kadın katliamlarının yaşanılması sonucu, biz kadınların büyük bir duyarlılıkla kadın şiddeti ve katliamlarına ilişkin özeleştirisini vermesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

'Kadınların katledilmesini geniş olarak ele aldık'

Kongreya Star'ın kadın şiddetine ilişkin geniş bir programının olduğunu belirten Şerîn, "Efrin kantonunda yaşanılan katliamlardan sonra biz köy ve ilçelerde kadın şiddetine ilişkin çalışmalara başlattık. Köy ve ilçelerde kadın ve erkeklerle toplantılar alacağız. Kadınların katledilmesi kadın sorunu değil, toplumsal bir sorundur. Eğitim, toplantı ve seminerlerle beraber sistemin bu hastalığı yok olacaktır" dedi.

(en/rc/sy)