JINHA

AMED - Kürt siyasetinin tüm bileşenlerinin katılımıyla "Öcalan ile görüşme" talebiyle karar alınan süresiz dönüşümsüz açlık grevine halkın desteği büyüyor. Grevde olan siyasetçi, sanatçı, aydın, emekçileri yalnız bırakmayacaklarını söyleyen yurttaşlar, "Eğer Türk devleti bu greve cevap olmazsa bizler tüm halklar olarak ölüm orucuna başlarız" dedi.

Kürt siyasi bileşenlerinin günlerdir hazırlığını yaptığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmenin yapılması talebiyle DBP Diyarbakır il binasında düzenlenen basın açıklamasıyla başlandı. Açlık grevine giren siyasetçilere halktan da büyük destek var. Grev süresince açlık grevine girenleri yalnız bırakmayacaklarını söyleyen yurttaşlar, devlete de çağrıda bulunarak, Öcalan'ın özgürlüğünü istediklerini ve bunun için eylemler yapacaklarını belirtti.

'Liderimizi istiyoruz'

Güler Yüksekova, açlık grevini sonuna kadar desteklediğini belirterek, PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan biran önce haber almak istediklerini ifade etti. Güler, gerekirse halk ölüm orucuna da gireceklerini dile getirerek, "Bugün siyasetçiler açlık grevini girdi ama eğer Önderliğimizden haber alamazsak biz de anneler olarak halk olarak ölüm orucuna başlarız. Önderlik bizim onurumuzdur ve onurumuza sahip çıkmak zorundayız. Önderlik özellikle kadınlar ve tüm halklar için, tüm Ortadoğu için barışın teminatıdır. Önderliksiz bir yaşamı kabul etmiyoruz. Türk devletine de bir an önce Önderlikle görüşmelere başlaması için çağrıda bulunuyorum. Bizler halk olarak liderimizi istiyoruz ve polisini de, askerini de, devletini de kınıyorum" diye konuştu.

'Önderliksiz bir yaşam kabul etmiyoruz'

Bu grevin ve eylemin kendisi için bir olmak ve olmamak savaşını ifade ettiğini belirten Şehzade Anar da kadınlara şöyle seslendi: "Gün Önderliğine sahip çıkma günüdür. Gün birlik olma ve Önderlik etrafında birleşme günüdür. Eğer biz Kürt halkı olarak Önderliğimize sahip çıkmazsak bu bizim için bir ayıptır. Biz kadınlar ve anneler olarak özellikle onun için ayağa kalkmalıyız. O bizim yaşamımız için özgürlüğünü feda etti bizler de kadınlar olarak onun için canımızı feda edebilmeliyiz ve alanlarda olmalıyız. Biz başından beri ayağa kalkmış ve yaşanan saldırılar karşısında tepkimizi yeterince göstermiş olsaydık bugün bunları yaşıyor olmazdık ama gün gelecek Erdoğan bile bizimle görüşmek için yalvaracak. Kazanacak olan bizleriz, kimse evinde oturmasın ve yaşamımıza sahip çıkalım."

'Kazanan biz olacağız'

Tüm kadınları ve halkı açlık grevi etrafında birleşmeye çağıran Fatma Timur, "Bizim özgürlük kapımızın anahtarı İmralı'da ve o çıkmadan bizim özgürlük kapılarımız açılmayacaktır. Onsuz bir yaşam ve özgürlük istemiyoruz. Biz 'barış' dedikçe mitinglerimizi, biz 'barış' dedikçe düğünlerimizi, biz 'özgürlük' dedikçe şehirlerimizi bombaladılar, çocuklarımızı öldürdüler. Biz Önderliğimizden haber almak istiyoruz, özgürleşmesini istiyoruz. Biz savaş istemiyoruz, barış istiyoruz. 500 gündür önderimizden haber alamıyoruz. Kürt halkının ayaklanması gerekiyor. Önderlik için herkes alanlara çıkmalı. Kürt halkı kazanacak ve önderlik özgür kalana kadar alanlarda olacağız" sözlerine yer verdi.

'Gerekirse ölüm orucuna başlarız'

Öcalan'ın tutsak olmasının insanlık dışı olduğunu ve bunu kabul etmediklerini dile getiren Kadir Atlı da, "Buradan cenazemiz bile çıksa bu eylem sonlanmayacak. Amacımıza ulaşana kadar burada olacağız. Belki grevde değiliz ama eğer Önderlikten haber almazsak biz de tüm Kürt halkı olarak inisiyatif alır ölüm orucuna başlarız. Önderlik özgür kalana kadar alanda olacağız" dedi.

(ekip/gc)