Jineoloji tartışmaları yeni ufuklar açıyor

09:09

Şehriban Aslan/JINHA

AMED - Diyarbakır Kadın Akademisi'nde Jineoloji Atölyesi'ne katılan çoğunluğu DİK'li kadınlar, birçok yeni bilgi öğrendiklerini belirtti. Jineoloji tartışmalarına her kadının katılması gerektiğini söyleyen kadınlar, özellikle bu eğitimin erkeklere de verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Demokratik İslam Kongresi (DİK) Kadın Meclisi tarafından 15 kadının katılımıyla Jineloji Atölyesi düzenlendi. Diyarbakır Kadın Akademisi'nde yaklaşık 4 haftadır jineoloji tartışmalarını yürüten kadınlar, kendilerinde ortaya çıkan değişimi ajansımıza anlattı. Daha önce yaptıkları tartışmalarda belli tıkanmalar yaşadıklarını ve detaylarına inemediklerini söyleyen DİK Şura üyesi Şimel Beğik, "Kadın tarihiyle ilgili yürüttüğümüz tartışmalarda zorlanıyorduk. Yani kadını ele alırken dinin başlangıcından şimdiye kadar geçtiği aşamalardan bahsetmek gerekiyordu. Bizlerde bu konularda zorlandığımız için böylesi bir atölyeyi oluşturmaya karar verdik. Atölyeye 13'ü DİK'ten olmak üzere toplam 15 kadın katılıyor" dedi.

Pirabok hikayesi…

Jineoloji konularının çok fazla olduğunu ve her konunun bir hikayeyi kapsadığını söyleyen Şimel, ninesinden öğrendiği pirabok (cadı) hikâyesini şu sözlerle anlatıyor: "Köyde yaşayan bir kadının komşularının gelini hamileymiş. Bir adam köyde bulunan bir ağacın altında bir kadına rastlıyor ve bu kadın diğer kadınlara oranla biraz farklıymış. Kadın çocuklarıyla bir ağacın altında oturuyor ve çocukları sürekli aç olduğunu söylüyor. Bu sırada pirabok kadın ve çocuklara yanaşarak, 'bugün köyden birinin çocuğu olacak ve ona pîlor (bulamaç) verildiğinde ikinci kaşıkta bende içine girerek kadının yüreğini alıp size getireceğim' diyor. Bunu duyan adam hemen doğum yapacak kadının kayınpederine gidiyor. Kadının kayınpederi eve gelip gelinine bulamacın yedirildiğini görünce 'durun bulamacı ben vereceğim' diyor. Bunun üzerine orada bulunan kadınlar şaşkına dönüyor"

'Pirabok'un bulunduğu evlerde bereket olurmuş'

Adam konuşmalara aldırış etmeden içinde ayran yapılan hebanı (dağarcık) istiyor. Adam ikinci kaşığı dağarcığın içine atıyor böylece pirabok dağarcığın içine atlayarak içinde kalıyor. Pirabok dağarcığın içinde büyüyor. Ardından pirabokun göğsüne bir iğne batırılıp evin bütün işleri ona yaptırılıyor. Pirabok evde kimsenin olmadığı bir gün bir çocuk görüyor ve ona, 'Ben annen yaşında biriyim bu iğne göğsüme batmış bana ağrısı çok oluyor' diyor. Çocuk iğneyi çıkardığı gibi pirabok evden kaçıyor. Anlatılanlara göre pirabokların elleri çok bereketli ve hangi evde olursa olsun o evin zengin olduğu söyleniyor."

'Birçok yeni bilgi öğrendim'

Atölyeye katılan kadınlardan Hatice Uçar ise, tartışmalar ile birlikte birçok yeni bilgi öğrendiğini ifade etti. Hatice, "Dünyaya kadın bakışıyla bakmayı öğrendim. Sorunlara daha duygusal, ayrıntılı, sosyolojik ve daha geniş açıdan bakmayı öğrendim. Kadının tarihine baktığımızda kadınların paleolitik dönemde yönetime hakim olduğu zamanlarda savaşın, yoksulluğun, ailenin ve dinin olmadığını görüyoruz. Kadınların sadece 10 bin yıl kadar hâkimiyet sağladığı ve yönetim yaptıkları söyleniyor ama benim yaptığım geniş araştırmalar sonucu 30 bin yıl kadar olduğu söyleniyor. Kadınlar üretim adına birçok yeniliklere adım atıp yeni buluşlar ortaya çıkarmıştır. Kadınların elde ettiği birikimlerin çok fazla olduğunu gören erkek toplumu buna engel olarak evlilik adı altında kadının kazanımlarına hâkimiyet kurmuştur. Ne zamanki erkekler kadınların kazanımları üzerinde çit örmeye başladı, işte o zaman kapitalizm denilen belayı meydana çıkardılar" diye konuştu.

'Jineoloji tartışmalarına her kadın katılmalı'

Kadınların bilimden de bilinçli olarak uzaklaştırıldığını sözlerine ekleyen Hatice, "Erkeğe göre bilim geliştirildi. Tekrar paleolitik döneme bakıldığında kadınlar hasta olduğunda doğadan buldukları otlar ile hastalığını iyileştirdikleri görülüyor. Fakat erkekler kadınlara 'cadı' diyerek kadınları yakıp öldürüyor. Sonradan erkeklerin kadın biliminin üzerine konduğunu görüyoruz" dedi. Jineoloji tartışmalarına her kadının katılması gerektiğini söyleyen Hatice, özellikle bu eğitimin erkeklere de verilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

(mg)