JINHA

İSTANBUL/AMED - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki derinleştirilmiş tecridi kabul etmeyeceklerini vurgulayan kadınlar, "Bir insan, ekmek ve su olmadan yaşayamıyorsa, bizde önderimiz olmadan yaşayamayız. Bu ülkede barışı ve demokrasi için Abdullah Öcalan'ın özgür olması lazım" dedi.

Kürt halkının iradesi olarak kabul edilen ve en hassas noktası olan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki derinleştirilmiş tecrit devam ediyor. 5 Nisan 2015 tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan Abdullah Öcalan'ın durumundan duyulan endişe darbe girişimiyle arttı. Derinleştirilmiş tecride ilişkin kadınlar, Abdullah Öcalan serbest bırakılana kadar eylem düzenleyeceklerini belirtiyor.

'Halk tecride karşı ayağa kalkmalı'

Kürt halkının derinleştirilmiş tecride karşı ayağa kalkması gerektiğini vurgulayan kadınlardan Behiye Dağ, bu durumu asla kabul etmeyeceklerinin altını çizdi. "Önderi özgür olmayan halkında özgür olamaz. Abdullah Öcalan serbest bırakılana kadar eylemler düzenleyeceğiz" diyen Behiye, İmralı'dan haber alamadıkları için tedirgin olduklarını söyledi. Behiye, "Nasıl ki bir insan, ekmek ve su olmadan yaşayamıyorsa, bizde önderimiz olmadan yaşayamayız. Bu ülkede barış ve demokrasi için Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması gerekiyor" şeklinde konuştu.

'Eylemler büyütülmelidir'

Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması gerektiğini vurgulayan Hüsniye Küçükkeleş, "Kürt halkı mücadeleci bir halktır ve önderlik serbest bırakılana kadar alanlarda eylemlerde olacağız" diye belirtti. Abdullah Öcalan ile bir an önce görüşmelerin başlaması gerektiğine dikkat çeken Hüsniye, "Kürdistan, Türkiye ve Avrupa'da ellerinden geldiğince eylemlerin büyütülmesi gerekiyor. Bu eylemlerde aydın yazar ve akademisyenler de yer almalıdır" ifadelerinde bulundu.

Abdullah Öcalan üzerindeki derinleştirilmiş tecride tepki gösteren Vildan Erzan, "Devlet bizi önderlikle korkutuyor ama bu politikalarıyla hiç bir sonuç alamazlar" dedi.

'Abdullah Öcalan'ın olmadığı bir hayatı kabul etmeyiz'

Yaşanan tecridin amacının halk ve önderliğini birbirinden koparma amacıyla yapıldığını söyleyen Emine Caynak, tecridin savaşı derinleştirdiğini söyledi. Emine, "Rojava devrimini, öz yönetim ilanlarını ve halkın kararlı direnişini hazmedemedikleri için tecrit derinleştirildi" dedi. Abdullah Öcalan'ın olmadığı bir hayatı kabul etmeyeceklerini belirten Emine, "Bizi var eden bir önderlik gerçekliği var, bu yokmuş gibi yaşamak mümkün değildir" diye vurguladı.

'Yazdığı ve anlamlandırdığı yaşam dünyaya örnektir'

İstanbul HDP Eş Başkanı Aysel Güzel ise, tecridi kabul etmeyeceklerini belirtti. Kürt halkı için Abdullah Öcalan'ın önemli bir yeri olduğunun altını çizen Aysel, "Sayın Öcalan sadece Kürt halkının değil aynı zamanda Ortadoğu ve dünya açısından da önemlidir. Yazdığı ve anlamlandırdığı yaşam örnektir insanlığa ve siyasete de karşılığı büyük olan bir önderdir" dedi.

'Sesimizi birleştirmeliyiz'

DBP Bağlar İlçe Yöneticisi Mehtap Metin de, şunları söyledi: "Sayın Öcalan üzerindeki tecrit 99'dan beri vardı. Canları sıkılınca görüş yasağı getiriyorlardı, canları sıkılınca haber almamızı engelliyorlardı. Şimdi OHAL ile bunu meşru kıldılar ve 1,5 yıldır Sayın Öcalan'dan haber alamıyoruz. Biz büyük kaygılar yaşıyoruz ve ne olursa olsun kendisinden haber alıncaya kadar eylem ve etkinliklerimiz de devam edecek. Her gün alanlarda olacağız, her gün sesimizi biraz daha gür çıkaracağız. Biz yıllardır direniyoruz ve direnmek bizim en büyük mirasımız. Ne tutuklamalar, ne işkenceler ne de baskılar bizi vazgeçiremez. Başarı ve kazanç Kürt halkının olacaktır. Özellikle kadınlar olarak bu direnişin ve bu mücadelenin yükü de bizim omuzlarımızda ve bizim en ön saflarda olmamız, Sayın Öcalan için sesimizi birleştirmemiz gerekiyor."

(ekip/mg)