Cihan Sincar: 23 yıl önce bu sözü verdik mücadeleye devam
14:46
JINHA
AMED/ÊLIH - Kayıp yakınları Diyarbakır ve Batman'da 395. kez adalet talebini haykırdı. 4 Eylül 1993'te katledilen DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın eşi Cihan Sincar, binleri katleden sistemle ilgilendiklerini belirterek, "Ellerimiz yakalarında olacak. 23 yıl önce eşimle bu sözü verdik. Kürt halkı özgürleşmeyene dek, sözümüz sözdür, mücadelemize devam edeceğiz" dedi.
DİYARBAKIR
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınların "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 395'incisi, Diyarbakır Valiliği tarafından açık alandaki tüm eylem ve etkinliklerin ikinci bir emre kadar yasaklanması nedeniyle, İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eylemde 4 Eylül 1993'te Batman'da katledilen DEP Milletvekili Mehmet Sincar anıldı. Eyleme DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, Mehmet Sincar'ın oğlu Felat Sincar ile eşi Cihan Sincar da katıldı.
'23 yıl önce bu sözü verdik'
Oturma eylemi öncesi konuşan Cihan Sincar, Mehmet Sincar'ın katledilişinin bir devlet tahammülsüzlüğü olduğunu söyledi. Tetikçilerden ziyade Mehmet Sincar'ı ve binleri katleden sistemle ilgilendiklerini söyleyen Cihan, "Şartlar ne olursa olsun, ellerimiz yakalarında olacak. 23 yıl önce eşimle bu sözü verdik. Kürt halkı özgürleşmeyene dek, sözümüz sözdür, mücadelemize devam edeceğiz.
'Yasak hukuk dışıdır'
DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle de söz alarak, 395 haftadır adalet mücadelesini onurlu ve örgütlü bir şekilde sürdürdükleri için kayıp yakınlarına şükran duyduğunu belirtti. Diyarbakır Valiliğinin yasaklama kararının ardından, kayıp yakınlarının oturma eylemlerini gerçekleştirmelerine izin verilmemesini hukuk dışı bulduğunu ve kınadığını belirtti.
'DEP'in 400 yönetici ve üyesi katledildi'
90'lı yıllarda gerçekleşen zorla kaybetme ve faili meçhul cinayetlere ilişkin konuşan Hatip, "Hani başkabakan diyor ya 'Çözüm mözüm yok' diye. Bu 'her türlü devlet terörünü yoğunlaştıracağız' demektir. O zamanlar Çiller, Ağar, Güreş dediğimiz bir klik vasıtasıyla, Kürt halkının özgürlük mücadelesine karşı, onun bütün birimlerine karşı büyük bir saldırı başlatılmıştı. O zaman HEP, daha sonra DEP olan yasal bir siyasi parti olarak bizler, 400 üye ve yöneticimiz bu faili meçhul cinayetlerde kaybetti. Bunlar resmi kayıtlarda olanlar. Bir legal siyasi partinin, bu şekilde bir saldırıya maruz kalması dünyada başkaca bir örneği yoktur." diye belirtti.
'Tüm baskılar nafile'
Tüm baskı yönelimlere rağmen aradan 23 yıl geçmesine rağmen Kürt halkının mücadelesinin hala ayakta olduğunu belirten Hatip, "Bunları niçin hatırlatıyorum. Bu gün de bazı hayaller kuranlar var. İmha edeceklerini sanıyorlar. Halkımızın oylarıyla seçilen milletvekillerimizi cezaevine atarak, belediye başkanlarımızı kayyım atayarak bu hakkı gasp etmek istiyorlar. Ama bunlar hepsi nafile" diye konuştu.
'Galiba bizi kontgerillaya teslim ettiler'
Hatip, Mehmet Sincar'ın katledilmesi olayına ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Öldürülen parti meclis üyemizin taziyesine gitmek ve halkla diyalog kurmak üzere 6 milletvekiliyle, 3 Eylül günü Batman'a gittik. Dönemin Batman Valisinin haberi vardı. Biz 3 Eylül'de otelden çıkıp, halkla buluşmaya giderken, polis memuru yaklaşıp 'Hatip bey, sizleri korumak için sağda solda önlem alacağız' deyince, biz de 'tabi ki güvenlik önlemlerini alabilirsiniz ama çok yaklaşmayın halkla diyalog kuracağız' dedik. Akşama kadar iki grup halinde halkı ziyaret ettik. 4 Eylül günü otelden çıktığımızda ilk dikkatimize çeken şu oldu. Polis memurları yoktu. Birbirimize dönüp 'galiba bizi kontgerillaya teslim ettiler' dedik. O zaman OHAL lojmanlarında kalan PKK itirafçılarının bizi takip ettiklerine ve çok yaşlaştıklarına şahit olduk. Sonra Cem Ersever, saldırıyı bu itirafçıların yaptığını açıkladı. Ve o da bir ay sonra öldürüldü. Arkadaşımız, Batman'ın en kalabalık caddesinde silahlı saldırıya uğrayarak, özgürlük kervanına katıldı."
Mehmet Sincar'a yönelik saldırı ve katletmenin ardında devlet olduğunu söyleyen Hatip, ciddi bir soruşturma yapılmadığını da söyledi.
Konuşmaların ardından tüm kayıplar için 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.
BATMAN
Batman'da İHD ve kayıp yakınlarının düzenledikleri "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" eylemi 395'inci haftasında devam etti. Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları "faili meçhul" cinayetlerde kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Eylemde Batman'da kaybedilen Abdullah Tarım' ın hikâyesi paylaşıldı.
Hikayeyi okuyan İHD Şube Başkanı Mehmet Bağatır, "Abdullah Tarım, Eylül 1994 tarihinde Aydın Aslan Caddesinde kendisine ait işyerinden eve dönerken görgü tanıklarının anlatımına göre beyaz renkli bir arabaya zorla bindirilerek kaçırılmıştır. Yıllardır kendisinden haber alamadığını belirten eşi iki çocuğuyla birlikte Abdullah Tarım'ın kaçırılmasından sorumlu kişilerin yargılanmasını istemektedir" dedi.
Mehmet, yıllardır şiddet ve baskı politikalarında ısrar edenlerin, "yurtta barış, dünyada barış" için mücadele etmek yerine, "içerde savaş, dışarıda savaş" politikasının benimsediğini ifade ederek, "Savaşta ısrar edeler, bu ısrarın bedelini gençlerin yaşamlarının baharında ölüme göndererek ödemek zorunda bırakıyor" diye konuştu.
(ekip/gc)