Kadınlar: Deklarasyona hemen yanıt verilmeli
09:07
JINHA
AMED/İSTANBUL - Kadınlar, KCK'nin deklarasyonu ve DBP, DTK, HDP, HDK, KJA'nın tarihi deklarasyonlarına hükümet tarafından hemen yanıt verilmesini istiyor. Açlık grevi yapılıyorsa artık son noktaya gelinmiş olduğuna vurgu yapan kadınlar, "Somut adım atılsın ve Abdullah Öcalan ile görüşme yapılsın" dedi.
Türkiye'nın savaşı daha de derinleştirdiği süreçte KCK tarafından 'çözüm deklarasyonu' yayınlanmış ardından Antep'te katliam yaşanmış, sonrasında Cerablus'a saldırılar başlamıştı. Barış için tek adres olarak gösterilen PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 513 gündür görüşme yapılmazken, DBP, DTK, HDP, HDK, KJA, bu taleple 5 Eylül'de 50 siyasetçinin açlık grevine başlayacağını duyurdu. Her iki deklarasyonun tarihi önemde olduğunu belirten kadınlar da bu taleplere hükümet tarafından hemen yanıt verilmesini istiyor.
Buket Maçin: "Kadınlar olarak KCK tarafından açıklanan deklarasyonu değerli buluyor ve biran önce cevap verilmesi gerektiğini söylüyoruz. Katliamlarla barış isteklerinin önüne geçilmemelidir. Devlet güçleri halkların birliktelik isteğini görmeli ve Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan'ın özgürlüğünün önünü açmalıdır. KCK'nin deklarasyonu yayınlaması, tekrardan müzakere sürecine davet etmesi Türkiye halkları açısından önemlidir. Devlet bunu kesinlikle dikkate almalı ve biran önce somut bir adım atmalıdır."
Amara Peraçin: "Devlet güçleri başta kadınlar olmak üzere tüm demokrasi isteyenlere karşı bir savaş başlatmıştır. Bu nedenle KCK'nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü noktasında yaptığı açıklama çok önemlidir. Müzakere sürecine yeniden dönülmesi ve halkların bir arada yaşama arzusu ancak ve ancak Kürt halk önderinin özgürlüğüyle gerçekleşebilir."
Elmas Avcı: "Özellikle de kadınlar bu çağrılara sahip çıkmalı. Biz anneler de 5 Eylül tarihinden itibaren kara tülbentler takacağız. Çünkü Önderliğimiz özgürleşmeden bir barışın gelme ihtimali görünmüyor. Annelerin siyah tülbent takmaması için devlet güçleri adım atmalıdır" dedi.
Mukkader Avcı: "Tüm halklar deklarasyonlara sahip çıkmalı ve demokrasiyi haykırmalı. KCK en zorlu süreçte yine müzakere açıklaması yaptı ancak devlet Antep'teki katliamla bunun üzerini kapatmaya çalıştı. Her barış, özgürlük denildiğinde katliamlar yapılıyor. Bizler artık katliam, ölüm, gözyaşı istemiyoruz. Devlet yapılan açıklama doğrultusunda adım atmalıdır.
Derya Özatay: "Sayın Öcalan'la görüşme talepleri dilerim ki yerine getirilir. Halkın da destek olması gerekiyor, diğer açlık grevinde de biz öğrenciler olarak süreli dönüşümlü bir açlık grevine girmiştik."
Zeynep Kalaç: "Uzun süredir Kürdistan'da bir savaş hali var. Bunun sokağa çıkma yasaklarıyla meşrulaştırıldığı andan itibaren bombaların patladığı insanların sokağa çıkamadığı bir süreç yaşandı. Bunun yansımasını Ankara'da, İstanbul'da patlayan bombalardan, eylemlerde daha fazla polis saldırısının olmasından görebiliyoruz. Yıllardır devrimciler çoğu kez açlık grevine başvurmuşlardır. Çoğu zaman da bunun karşılığını görmüşüzdür. Aslında bu tecridin kaldırılması için bütün mücadele kanalları kapatılmaya çalışılıyorken açlık grevi eylemi tam da yerinde bir eylem."
Özge Akyüz: "Dönüşümsüz açlık grevi dediğimiz artık son noktadır, vekiller açlık grevine giriyorsa demek ki hükümet diğer bütün kanaları kapatmış. Şu an baktığınızda meşrulaştırılmış bir OHAL var, ondan önce de meşru bir şekilde ilerlemeyen bir OHAL vardı. 7 Haziran'dan bu yana derinleşen bir iç savaş süreci var. Bu süreçte milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak partilere yönelik operasyonlarla demokratik alanda faaliyet yapamaz hale getirilmeye çalışılıyor. Dolayısıyla açlık grevi en son noktaya ulaşılmış ve bunun için bir biçim aranıyor."
Zeynep Atilla: "Eğer hukuk kuralları mahkûmların aileleriyle ve avukatlarıyla görüştürülmesi gerektiğini söylüyorsa ve bunlar yapılmıyorsa grev ve eylemsellikler yapılır, İnsanlar haklarını bu şekilde savunmalı ve almalıdır."
Dila Taşçı: "PKK, KCK ne kadar çözüm ve barıştan söz ediyorsa da bunun somut örneği Yalçın Akdoğan'ın 'çözüm masasının ancak ayağını alırsınız' söylemi gibi seviyesiz açıklamalar oluyor. Geçmişimizde de açlık grevlerine son çare olarak başvurulduğunu biliyoruz. Kürt halkının ve halkların barışa olan inancını biliyoruz. Kürt halkı hiçbir zaman önderliğini sahipsiz bırakmadı. Her zaman da önderliğine sahip çıktı. Bu direnişi saygıyla selamlıyoruz."
Özge Özbilgi: "Eğer kitle çoğalırsa sonuç alınır. Bu eylemin sonunda avukatları görüşebilir ya da sağlık durumu hakkında bir bilgi alınabilir."
(ekip/gc)