Sarya Gözüoğlu/JINHA

AMED - AKP Hükümetinin DBP'li belediyelere atamayı planladığı kayyımlara karşı halkın tepkisi gelmeye devam ediyor. Diyarbakırlı kadınlar hükümetin kendi iradelerini tanımadığı takdirde, kendilerinin de gelecek olan kayyumları tanımayacaklarını ve iş yaptırmayacaklarını söyledi.

AKP hükümetinin, DBP'li belediyelere el koymak amacıyla çıkardığı Kanun Hükmünde Kararnameye (KHK) halktan tepkiler gelmeye evam ediyor. Diyarbakırlılar AKP Hükümetinin atayacağı kayyımlarla gelecek kişilerin kadın iradesini hiçleştirdiği halde 'savaş' ilan edeceklerini ve tek bir vergi ödemeyeceklerini söyledi. Hükümetin halkın iradesini tanımayarak kendi iradesini var etmeye çalışmasına böyle cevap vereceklerini söyleyen Diyarbakırlılar 'Hodri Meydan' dedi.

'Bunun karşısında en çok kadınlar dursun'

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde oturan Ayşe Can, Kürt halkının daha fazla tahakküm altına alınmasının kabul edilmemesi gerektiğini ifade ederek, "Bu yapılanları tek bir Kürt kabul etmemeli. Şu an sokağa çıkan hiç kimse kayyımun ne demek olduğunu bilmiyor. Özellikle de kadınlar bu siyaset yerinde olmak için ne kadar çaba harcandığını unutmuş gibiler. Kadınların belediye çalışanlarının, Eş Başkanların ayaklanması ve iradeye sahip çıkması gerekir. Eğer halk olarak bu yapılmak istenene sessiz kalırsak o zaman bugüne kadar görüp de şikâyet ettiğimiz durumlar bundan sonra her tarafımızda yaşanır" dedi.

'Kürtler Belediyelerini kendi iradeleriyle seçti'

Barış Annesi Nezahat Teke'de belediye de bulunan seçilmişlerin halkın iradesiyle seçildiğinin altını çizerek, "20 yıldır bu bölge de bu belediyeler HDP ve DBP'nin elindedir. O zamandan bu yana hiç kimse kendi kafasına göre o başkan olsun ya da o olsun diyerek karar vermedi. Eş Başkanlık sistemi hayata geçirildi. Çok da güzel bir şey oldu, çünkü biz her zaman eşitlikten yana olduk. Türkiye demokrasi için çalışan bir ülke gibi görünse de bir yerden sonra o demokrasi isteyenler tarafından ayaklar altına alınıyor. Bu halkın seçtiklerine devletin gelip kendi eliyle kayyum atayacağım demesi iradeye hakarettir" dedi.

'Kayyum geldiği takdirde bir tane fatura ödemem'

Nezahat, kayyım atanması dâhilinde belediyelere iş yaptırmayacaklarını ve sokakları çöpten geçilmez hale getireceklerini ifade ederek, "Eğer ki kendilerine çok güveniyorlarsa o zaman erken seçime gitsinler. Çünkü eğer bunun dışında halktan habersiz onlara sormadan belediyelere kayyum gelirse o zaman güzel şeyler yaşanmaz ve huzursuzluk çıkar. Diyorlar ki İç İşleri Bakanı illerle atasın Valilik de belediyelere, o zaman bu halkın iradesi kararı ne olacak. Belki ben oyumu MHP, AKP ya da CHP'ye vermiyorum. Eğer ki Belediyelere bu kayyum gelirse bizler halk olarak o belediyelere iş yaptırmayız. Eğer kayyum gelirse ne bir tane su faturasının parasını ne çöpü ne de verginin parasını veririm çünkü eğer benim irademi tanımıyor ve ayağının altına alıyorsa ben de onun belediyesini tanımam ve ayaklarımın altına alırım" diye konuştu.

'Kendi belediyelerimizin arkasında duracağız'

Son olarak konuşan Mürüvvet Demir'de hükümetin Kürt halkına her şey yapmasına karşın zulme bir türlü doymadıklarını söyledi. Kayyım atamasına karşın herkesin kendi iradesine sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Mürüvvet, "80 tane milletvekilli çıkardığımızda da bizi mecliste yine kabul etmediler. Biz ne yaparsak yapalım bizi yine kabul etmeyecekler. Halen daha bazı belediye başkanlarımız hapis tellerken demokrasiden bahseden ülke şimdi de milyonların iradesini yok sayarak belediyelere kayyum atamak istiyor. Öldürmekle doymuyorlar şimdi de kayyumla bu işi çözmek istiyorlar. Bu belediye başkanlarının çoğunu halk seçti. Halk bu yapılacak olana karşı ayaklansın ve oyuna sahip çıksın. Eğer onlar belediye başkanlarını o masaya bırakırsa bizde onları tanımayız. Şimdi kendi seçtiğimiz başkanların arkasında duracağız" dedi.

(mm/fk)