JINHA

WAN - Van Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası ve Kültür Merkezi'nin toplu açılış töreninde konuşan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, belediyelere atanacak kayyumların halkın iradesine gasp olduğunu söyleyerek, halkın kayyumları tanımayacağının altını çizdi.

Van Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası ve Kültür Merkezi'nin toplu açılış töreni gerçekleştirildi. Açılış törenine DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe, HDP ve DBP Van İl eş başkanları, Van Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları ve ilçe belediye eşbaşkanları, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Fırat Anlı, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, KJA aktivistleri ve binlerce kişi katıldı. Açılışta ilk olarak Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Bekir Kaya, söz alarak çalışmalarında emeği geçenlere teşekkür etti.

'Saldırılara direnmek meşru hakkımızdır'

Ardından söz alan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, yerel demokrasinin gelişmesi için önemli hizmetlerin yapıldığını belirterek, halkın eşit ve özgür mekanlar ile buluştuğuna işaret etti. Sebahat, "Yerel demokrasinin gelişmesi, halkın yönetime katılması konusunda vereceği hizmetler önemlidir. Bizler savaşın ve ölümün olduğu coğrafyada yaşıyoruz. Özgürlük ve yasal haklar yoksa belediyelerin de olmasının bir anlamı yok. Bu ülkede Kürt halkının dili kültürü yasak. İnsanlar Kürt oldukları için diri diri yakılıyor. Van'dan bir kez daha diyoruz ki, Kürt halkına yapılan her saldıra direnmek en meşru hakkımızdır. Dilimize, kültürümüze ve kimliğimize saldırıya karşı durmak insani bir görevdir" dedi.

'Demokrasi istemek teröristlik olmuş'

Sebahat, Eş Genel Başkanları Kamuran Yüksek ve birçok belediye eşbaşkanlarının tutukluluğuna dikkat çekti. Sebahat, "Demokratik siyaset istemek devlete göre 'terörist' olmak demektir" ifadelerinde bulunarak şöyle devam etti: "Son bir yılda halkımızın evini başlarına yıkan, şehirleri yerle bir edenler kendilerini vatansever ilan ediyor. Hak ve hukuku isteyen 'terörist' oluyor. Devlet gerçekleri söylediğimiz için bizleri yargılıyor. Bizler gerçekleri söylemediğimiz takdirde onlar gibi oluruz. Bizler sıradan bir hareket değiliz. Bizler mücadeleyi direnerek bugünlere getirdik. Bugünden sonrada direnişimiz ile başarıya ulaşacağız."

'Belediyelerimize utanmadan dil uzatıyorlar'

AKP ve CHP belediyelerinde yapılan yolsuzluğa da değinen Sebahat, "Bu ülkede yolsuzluk yapan belediyelerden 70'i sistem belediyesi. Bunları konuşmayan, halkın geleceğine ipotek koyanlar, savaşı reva görenler utanmadan belediyelerimize dil uzatıyorlar. Son bir yıldır belediyelerimiz halka hizmet edip çalışmasın diye engellendi. Van Belediyesi üzerinde kirli oyunlar oynanıyor. Bizler de soruyoruz sizin belediyeleriniz ne yapıyor? Kim yiyor kim konuşuyor görelim. Devletin kaynakları nereye gidiyor? Bizler kuruş kuruş hesabını veririz ama onlar veremezler. Onlar halkın geleceğini ayakkabı kutularına koydular" şeklinde konuştu.

'Belediyelerimiz kadın özgürlüğünü esas alıyor'

Belediyelerinde eş başkanlık sistemi ile kadın özgürlüğünün esas alındığının altını çizen Sebahat, "Onlara göre kadın erkeğe hizmet etmeli ama kadınlar olarak özgür olacağız. Kadınlar özgür olmazsa toplum özgür olmaz" dedi. Sebahat, AKP belediyelerinin yol partisi haline geldiği vurgusunda bulunarak, savaş politikalarını belediyeler üzerinden yürüttüğüne işaret etti. Dün gece çıkarılan KHK ile belediyelerine korsanvari olarak kayyum atanacağını söyleyen Sebahat, "Sizin KHK' lerinizi ve baskıcı politikalarınızı tanımıyoruz. Gece gündüz bu halk çalıştı kazandı. Zorla gece yarısı darbe yaparak belediyelerimize el koymaya çalışanlarına karşı halkın emanetini sizlere vermeyiz. Bu halkın emaneti ve değerlerimizi korumak bizlerin görevidir. DBP belediyelerine atadığınız kayyumu bu halk tanımayacaktır" ifadelerine yer verdi.

'Öcalan'ın yaşam hakkı gasp edildi'

Sebahat, halkın mücadelesi ile bugünlere geldiklerini belirterek, Türkiye'de faşizan bir parlamenter sistemin olduğunu söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın da üzerindeki tecride değinen Sebahat, "Sayın Öcalan'a yaklaşım Kürt halkına yaklaşımdır. Sayın Öcalan sadece Öcalan değildir. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü Kürt halkının özgürlüğüdür. Bizler bu konuda etkinlikler yapıp çağrıda bulunduk. Bırakalım talepleri Sayın Öcalan'ın yaşam hakkı gasp edilmiştir" ifadelerinde bulundu.

'Çözüm bizdedir'

Başbakan Binali Yıldırım'ın bugünkü açıklamasına değinen Sebahat, şöyle konuştu: "Başbakan 'çözüm yok' diyor. Onların derdi Kürdün iradesini teslim almaktı. Çözüm sürecinin yok olduğunu söyleyebilirsiniz ama çözüm bize bu halka bağlıdır. Sen ne konuşuyorsun. Bu ülkede binlerce insanın ölmesine neden olmuşsun. Türkiye'yi uçurumun kenarına getirmişsin. Çözüm sende değil bizdedir. Sana göre çözüm Kürtler ölsün evlerini yıkayım, seçilmişlerini cezaevlerine göndereyim."

'Bizi mücadelemizden vazgeçiremezsiniz'

Son olarak Türkiye halklarına çağrıda bulunan Sebahat, "Gelin yaşamı beraber kuralım çözümü beraber getirelim. Özgürlük isteyenler her zaman daha güçlüdür. Biz direniş geleneğinden geliyoruz. Sakine Cansız kendisine işkence eden Esat Oktay'ın yüzüne tükürerek cevap vermiştir. Tutuklayabilir işkence edip öldürebilirsiniz ama mücadelemizden vazgeçiremezsiniz. Bu iradedir bizi umuda götürecek" diyerek konuşmasını sonlandırdı.

(ekip/ng/mg)