JINHA

MÊRDÎN - Direnişin aylarca sürdüğü Nusaybin'de yıkım ve abluka devam ederken, 1 Eylül Dünya Barış Günü mesajı verilerek, "Türkiye'de yaşayan halklar olarak birlikte eşit, özgür, bütün kimliklere saygı gösterildiği bir zeminin yaratılmasını istiyoruz" denildi.

"Sokağa çıkma yasağı" hala devam eden ve birçok mahallesi tel örgütlerle kapatılarak yıkım yapılan Mardin'in Nusaybin ilçesinde 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenlendi. DBP, HDP, Barış Anneleri ve Belediye eşbaşkanları öncülüğünde DBP binasında düzenlenen açıklamada, barış çağrısı yapıldı.

HDP İlçe Eşbaşkanı Ferhat Kut, İkinci emperyalist paylaşım savaşında Nazilerin Polonya'yı işgali neticesinde milyonların ölümü ve büyük yıkımın ardından, bugünün Dünya Barış Günü olarak kabul edildiğini belirten Ferhat, "Polonya'ya benzer yıkım, ölüm ve göç son bir yıldır Nusaybin'de yaşatıldı" dedi. Hala ilçenin 6 mahallesinin abluka altında olduğunu, yüzlerce insanın katledildiğini hatırlatan Ferhat, "Bu mahallelerimizde 40 bini aşan insan iç ve dış göçe zorlamış 10 binin üzerinde konut, 3 bin iş yeri yıkılmıştır" dedi.

Adeta ilçenin boşaltılmak istendiğini, AKP'nin içte ve dışta barıştan uzaklaşarak savaş bataklığına sürüklendiğini belirten Ferhat, "Bu halkın çocuklarını savaşa sürükleyip, bu gencecik bedenler üzerinde iktidarını, hükümranlığını, ömrünü uzatmaya çalışan bir AKP iktidarı var" dedi.

Hükümeti, en acil bir şekilde iç barışa, kardeşliğe, birlikte yaşama koşullarını geliştirmeye dönük bir zemine davet eden Ferhat, "Biz Kürdistan ve Türkiye halkları olarak barışı, adil bir adaleti, evrensel hukuk standardına uygun bir demokrasi istiyor ve talep ediyoruz" diye konuştu.

'Diyalog ve müzakere sorunların çözümü olacaktır'

Savaşların sonsuz olmadığını, herkese zarar verdiğini vurgulayan Ferhat, "Savaş, zulüm, yıkım, ölüm ve anaların göz yaşı demektir. Hele hele Türkiye'de yaşayan halklar olarak birlikte eşit, özgür, bütün kimliklere saygı gösterildiği bir zeminin yaratılması gerektiğini savunuyoruz. Bu anlamlı günde herkese çağrı yapıyoruz, silahlar çözüm değil. Diyalog ve müzakere sorunların çözümü olacaktır. Özellikle halkımıza, vicdan sahibi herkesi barışa katkı vermeye, barışa ses olmaya, bizim barış taleplerimize katkı sunmaya çağırıyoruz" dedi.

(ekip/gc)