JINHA

ANKARA - Dün İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın görevinden ayrıldığı açıklandı. Efkan’ın gerek İçişleri Bakanlığı dönemi, gerekse Diyarbakır Valiliği dönemi Kürtlere yönelik sayısız katliamla dolu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım’ın dün yaptığı görüşmeden sonra İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın görevinden ayrıldığı, yerine Süleyman Soylu’nun atandığı bildirildi. İçişleri Bakanı Efkan Ala, 2003 ve 2004 yılları arasında Batman, 2004 ve 2007 yılları arasında ise Diyarbakır valisi olarak görev yapmıştı.

Efkan, 17 Aralık 2013'te gerçekleştirilen yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sonrasında görevinden istifa eden dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler'in yerine 61. ve 62. Türkiye Hükümetlerinde, Meclis üyesi olmamasına rağmen, dışarıdan atama yolu ile İçişleri Bakanlığı'na atandı. Ardından 1 Kasım seçimlerinden sonra 24 Kasım 2015’te milletvekili olarak girdiği mecliste İçişleri Bakanı olarak göreve alındı.

Efkan’ın İçişleri Bakanlığı döneminden önce, valilik yaptığı döneme bakmak gerekiyor.

2006 Amed Serhıldanı

2006 Newrozunda, Kürt hareketi demokratik konfederalizm ve barış mesajlarına odaklanmıştı ancak 24 Mart günü, Muş Şenyayla bölgesinde TSK’nin düzenlediği operasyonda 14 HPG’li hayatını kaybetti. Cenazelerini almaya giden aileler, cenazelerin tanınmayacak derecede yanmış olduğunu söylediler. HPG’lilerin kimyasal silahla öldürüldüğü ileri sürüldü.

Cenazeler 28 Mart günü Diyarbakır’a ulaştı. Halk, Yeniköy Mezarlığı'ndaki defin sonrasında yürüyüşe geçti. Yol üzerinde bulunan 10 Nisan Polis Karakolu'na gelindiğinde polis halka saldırmaya başladı. Özel timler, ağır silahlarla merkezi yerlere konuşlandı. Bir gün içerisinde eylemler diğer şehirlere yayıldı.

‘Kadın da olsa çocuk da olsa gereği yapılsın’

“Büyük Amed Serhıldanı” olarak anılan o günlerde 28 Mart-3 Nisan arasında, çevre illerde de serhıldan yaşandı. Ancak 31 Mart günü dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o gün yaptığı konuşmayla bitmeyecek bir katliamı işaret etmişti: "Güvenlik güçlerimiz... kadın da olsa çocuk da olsa... terörün maşası haline gelmişse... gereğini yapacaktır."

16’sı çocuk 14 kişi katledildi

28 Mart-3 Nisan tarihleri arasında kentte yaşanan olaylarda 6’sı çocuk 14 kişi katledildi. Bu süre zarfından cenaze törenlerinden yeni cenazeler çıktmıştı. Polis ve askerler 199’u çocuk 543 kişiyi gözaltına aldı. Diyarbakır Barosu gözaltına alınan çocukların tümümün sistematik bir şekilde işkenceden geçirildiğini tespit etti.

Diyarbakır Barosu ve İHD ölüm, yaralama ve gözaltındaki işkenceyle ilgili dava açılmasını talep etti. Ancak Efkan Ala’nın başında bulunduğu Diyarbakır Valiliği hiçbir güvenlik görevlisi hakkında herhangi bir dava açmadı.

Yalnızca katledilen 6 yaşındaki Enes Ata ve 17 yaşındaki Mahsum Mızrak adına dava açılabildi. Geri kalan kişiler hakkındaki soruşturmalar hiçbir zaman davaya dönüşmedi. Enes’in ölümünden sorumlu tutulan özel harekatçılar, Hayrettin Akar, Bilal Özkara, Nuri Özgenç teşkilatlarında terfi etti. Üçü de halen görev yapıyor.

Yerel mahkemelerde devlete karşı açtığı davalarda bir sonuç alamayan kişiler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bireysel başvurular yaparak, 10'a yakın davada devletin mahkum olmasını sağladı.

Kürdistan’daki savaşın baş sorumlularından

AKP iktidarının 1 Kasım seçimlerinden sonra Kürt halkına dönük hızlandırdığı savaşta Efkan, 24 Kasım 2015’te yeniden İçişleri Bakanlığı görevine getirildi. Bu tarihinden Sur’da, Cizre’de, Silopi’de, İdil’de, Şırnak’ta, Nusaybin’de ve pek çok Kürt kentinde ve vahşet bodrumlarında yaşanan yıkımın ve katliamların sorumlularından biri de Efkan Ala oldu.

Efkan, Sur’daki yasaklar ve operasyonlara karşı yapılacak mitingi yasaklayarak “Bu provokasyondur, yapan da sonuçlarından sorumludur” demiş ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ı tehdit etmişti.

İstifa etmeyen Efkan görevden alındı

Görev süresinde OHAL ilanıyla birlikte cezaevlerinde işkenceler arttı, gözaltı süreleri uzatıldı ve temel hak ve özgürlüklerin üzeri çiğnendi, Kürtlere yönelik gerçekleşen Antep katliamı ile çok sayıda katliam gerçekleşti. Göreve geldiği günden bugüne yaşanan katliamların baş sorumlularından olmasına rağmen istifa etmeyen Efkan’ın, dün görevden alınmasının ardından nasıl bir planın yer aldığı ise henüz bilinmiyor.

(sy)