'En büyük gücümüz birlikteliğimiz olacak'

09:00

JINHA

İSTANBUL - Özgür basına yönelik baskılara tepki gösteren gazeteciler, baskı dönemlerinde ilk hedefin gerçekleri yazan ve bunu inatla sürdüren gazeticiler olduğunu belirterek, "Bir arada durmalıyız, en büyük gücümüz birlikteliğimiz" dedi.

Özgür Gündem gazetesinin kapatılması ve Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ve Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya ile gazetenin danışma kurulunda yer alan yazar Aslı Erdoğan tutuklanmıştı. Daha sonra ise Azadiya Welat'a düzenlenen polis baskınıyla 25 gözaltına alındı, Özgür Gün TV yayını karartırdı. Yıllardır basını susturmak için aynı yönteme başvuranlar, gazetecilerin çalışmalarına engel olamadı.

'Katliamları gösterdiği için saldırıya uğruyor'

Özgür basına yönelik saldırıların toplumsal muhalefete yönelik saldırılardan bağımsız olmadığının altını çizen Özgür Gelecek Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aslı Ceren Aslan, "Kürdistan'daki özyönetim direnişlerine ve gerçekleşen katliamlara özgür basın yer verdiği için saldırıya uğruyor" dedi. Devletin gerçeklerin açığa çıkmasından korktuğunu belirten Ceren, "Kürdistan'daki savaşın batıdaki yansıması halkın kandırılması oluyor. Kürdistan'da duyulan sesin bugün batıya duyurulmasından rahatsızlar. Gerçekleri yansıtmak için bir arada durmalıyız. Bizim en büyük gücümüz birlikteliğimiz olacak" dedi.

'Baskı dönemlerinde ilk hedef gazeteciler olur'

JINEPS Gazetesi'nden İnci Hekimoğlu ise "Darbe gerçekleştiğinde olacak her şey sadece aktörler değişerek yaşanmaya başladı" dedi. Baskı dönemlerinde ilk hedefin her zaman basın olduğunu söyleyen İnci, "Bu operasyonların ilk öncelikli hedefi, darbeye direnen ve bütün baskılara rağmen gerçekleri yazmaya devam ederek, savaştan ve demokrasinin hukukun askıya alındığı bir rejimden yana olmaktansa cezaevine girmeyi göze alan gazetecilere olur" dedi.

'Gazeteciler birlikte hareket etmeli'

Aslı Erdoğan'ın tutuklanmasına değinen İnci, "Tek eylemi kalemini kullanmak olan insanların içeri alınması bir ülkenin olmayan demokrasisini teşhir eder. Gazeteciler 'örgüt üyeliği' iddiasıyla tutuklanıyor ancak IŞİD'in yayın organlarına yönelik bir operasyon yapılmadı. Basına yönelik bu baskıların karşısında durabilmek için gazetecilerin ortak ilkeler eşliğinde birlikte hareket etmeleri gerekiyor" ifadelerinde bulundu.

'Özgür basın susturulamaz kuru bir slogan değildir'

İktidarın muhalif kesimi susturmaya çalıştığını söyleyen TGS İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Sevgim Denizaltı da "Bizi susturarak dikensiz bir gül bahçesi yaratabileceklerini zannediyorlar. Ancak 'özgür basın susturulamaz kuru bir slogan değildir' dedi. OHAL öncesinde de Kürt basınının gerçekleri yazdığı için hedef alındığını söyleyen Sevgim, "Özgür basın olmadan demokrasinin olamayacağını 15 temmuz gecesi yaşananlara rağmen hala anlayamayan bir devlet var" diye konuştu.

(nb/ödk/gc)