JINHA

AMED - Gözaltında bulunan 24 Azadiya Welat çalışanının dün gece evlerine yapılan baskında, aileler darp edildiklerini, altınlarının ve ziynet eşyalarının polislerce kaçırıldığını ifade etti. Aileler, "Onların yerine çalışmaya devam edeceğiz, yılmayacağız" dedi.

Türkiye'de tek Kürtçe günlük yayın yapan Azadiya Welat gazetesi merkez bürosuna 28 Ağustos'ta düzenlenen baskında gözaltına alınan 24 gazetecinin evine baskın yapıldı. Bu gece evlere yapılan baskında kapılar kırıldı ve aileler darp ve tehdit edildi.

Azadiya Welat çalışanı İbrahim Bayram'ın Huzurevleri semtinde bulunan evine gerçekleştirilen baskına ilişkin bilgi veren annesi Minte Bayram, gece 03.00 sıralarında yaklaşık 50 kişilik bir polis grubunun evlerini bastıklarını belirterek, "Onlarca polis kapıya dayandı. Kapıyı açmamıza fırsat vermeden balyozlarla kapıyı kırmaya başladılar. Evde 4 kişiydik. Geldikleri gibi üzerimize saldırdılar ve her birimiz 10 polis tarafından ablukaya alınarak darp edildik" dedi.

'Ziynet eşyaları ve paraları da alıp gittiler'

Oğlu Heybet'in başına dipçikle vurulduğunu belirten Minte, "O sıra oğlumun kafasına vurduklarını görünce müdahale etmek istedim 'yapmayın' dedim. Ardından bir polis benim yanıma gelerek ayağıma keleşiyle vurmaya başladı. Simdi ayağımın üzerine basamıyorum ve yürüyemiyorum" diye konuştu. Baskının tam bir vahşet olduğunu ve eşinin de çok yaşlı olmasına rağmen darp edildiğini belirten Minte, "Eşimin kalbine doğru vurdular. Zaten çok yaşlı ve hastadır nefesi kesildi ve yere yığıldı. O sırada ölmesinden korktuk. Çok vahşiydiler. Sağa sola saldırdılar" diye konuştu.
Minte polislerin ziynet eşyalarını ve paralarını da aldığını sözlerine ekledi.

'Talan için gelmişlerdi'

İbrahim Bayram'ın kardeşi Heybet Bayram ise, eve girmek için kapıyı kırdıkları esnada polislerin kendilerine tehdit ve hakarette bulunduklarını ifade ederek, "Kapıyı çaldıklarında kim olduklarını sorduk. Polis dediler bizde kimlik göstermelerini istedik. Kimlik göstermezseniz içeriye alamayız dedik. Bu bizim en doğal hakkımız. Buna karşılık bize tehdit ve hakarette bulundular. O sırada kardeşim onların içeriye girişini cep telefonu ile görüntülüyordu. İçeriye girdikleri gibi üzerimize saldırdılar. Bizlerin sus pus kapıyı açıp onlara itaat etmemizi bekliyorlar. Direnişle karşılaştıkları için daha da vahşi oluyorlar. Bir şey aramadılar. Kırıp döküp talan ettiler" diye konuştu.

'Eşimin yerine gazeteleri ben dağıtıyorum'

Gözaltında olan gazete çalışanı Mehmet Emin Akgün'ün eşi Beritan Akgün ise baskın sırasında evde bulunmadığını belirterek, "Ben evde yokken gelmişler. Kapıyı kırıp içeri girmişler. Evin önüne geldiklerinde eşim de yanlarındaymış" dedi.
Yaşananların korkutma politikası olduğunu ifade eden Beritan, "Eşim gözaltında şimdi onun yerine gazeteleri ben dağıtıyorum. Dayanışma ile gazetelerimizi yerde bırakmayacağız. Çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

(sg-ra/gc)