‘Tecavüz zihniyetinin ‘Pazarcı’sı sistemle kadınlar mücadele edecek’
09:09
JINHA
ANKARA - Muhalif kesimlere yönelik artan baskının ardından kadın gazetecilere yönelik saldırıları değerlendiren gazeteci Atlas Arslan, cinsiyetçi saldırıda bulunanların gücünü erk iktidardan aldığını kaydetti. Kadın gazetecilerin her alanda erk zihniyetle mücadele ettiğini vurgulayan Atlas, “Tecavüz zihniyetinin ‘Pazarcı’sı Emin Pazarcı ve esasında onun sözcülüğünü yaptığı kirli, eril sitemle mücadele etmenin yollarını yine kadınlar kendileri bulacaktır” dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte muhalif kesimlere yönelik baskı derinleşti. Her yerde tutuklamalar devam ederken en son Özgür Gündem’e verilen kapatma kararının ardından gazeteye yapılan hukuksuz polis baskının ardından kadın gazetecilere saldırıldı. Yükselen erk zihniyet kadın gazetecilere cinsiyetçi söylemlerle cinsel işkencede bulundu.
‘Kadınlar gözaltında cinsel saldırıya maruz kaldı’
Konuya ilişkin JINHA’ya değerlendirme bulunan Kadınların Postası editörü Atlas Arslan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’in muhalif kesimlere yöneldiğini belirten Atlas, buna son örneklerinden biri olarak Özgür Gündem gazetesini gösterdi. Özgür Gündem’e baskının hukuksuz olduğunun altını çizen Atlas, “Bu baskında gözaltına alınan kadınlar, savcılık ifadelerinde cinsel işkenceye maruz bırakıldıklarını aktardı. İMC muhabiri Gülfem Karataş’ın tecavüzle tehdit edilmesi bunun bir örneğiydi” dedi.
‘Muhalif kadınlar her kesimden hedefte’
15 Temmuz’dan bugüne AKP iktidarının ‘demokrasi’ adı altında kendi baskı rejimini meşrulaştırdığını ve halkı da ‘demokrasi nöbeti’ diyerek sokağa döktüğünü ifade eden Atlas, “Çağrılar arttıkça sokakta, kalabalık arasında kadınlara yönelik taciz ve baskı da giderek arttı. İktidar kurduğu ya da kurmayı hedeflediği sistemin içerisinde yer almayı reddeden her kesimi hedef alırken, bu süreçte elbette her meslekten, her yerden muhalif kadınlar eril sistemin içerisinde en kolay hedefti” ifadelerini kullandı.
‘Kadına yönelik tacize hiçbir yerden ses çıkmıyor’
Aynı zamanda bir vicdani retçi olan Atlas, “Baskı militarizmin ve erilliğin kaçınılmaz sonucudur. Bu neden-sonuç ilişkisinden baktığımızda İMC TV muhabiri Gülfem Karataş’ın gözaltındayken yaşadığı tehdit ve taciz sonrasındaki yorumların, yazılan dilin bir sonucudur esasında” diyerek, militarizmin ve pekiştirdiği eril sistemin altını çizdi.
Atlas, “Bir kadın gazeteci tacize uğruyor bırakın sokağa dökülmeyi, tepki vermeyi; birkaç medya kurumu ve birkaç gazeteci dışında basından ya da siyasilerden ses çıkmıyor” dedi.
‘Gücü; kendilerini besleyen yapıdan alıyorlar’
Akşam gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı’nın Gülfem Karataş’a yönelik kadın düşmanı ve cinsiyetçi söylemlerini hatırlatan Atlas, Emin’in sosyal medyadan yaptığı yorumlarla tacize uğrayan kadını ikinci kez taciz etiğini belirterek şöyle ekledi:
“Yine kimsenin sesi çıkmıyor, o temsilci hala gazetenin başında görevine devam ediyor. Bu gücü içinde bulunduğu onu besleyen büyüten yapıdan alıyor Emin Pazarcı"
‘Kadın gazeteciler her yerde erk ile mücadele ediyor’
Kadın gazetecilerin gerek kurum içerisinde gerekse sahada, bir yandan haberciliğini yapmaya çalışırken diğer yandan erk tahakkümü ile mücadele etmek zorunda olduğuna vurgu yapan Aslan, kadın gazetecilere yönelik taciz ve mobbingin bunun en çok görünen örneği olsa da, bir medya kuruluşunun günlük rutin toplantısındaki erkek egemen dilden, kadın gazetecilerin görevlendirilmesine kadar bu alandaki tüm yapıların eril zihniyetin iktidarında olduğunu kaydetti.
‘Sistem muhalif kadın gazetecileri muhatap almıyor’
“İşte bu iktidar OHAL gibi süreçlerde daha çok meşruluk sağlar kendine” diyen Atlas, sistemin özellikle muhalif kadın gazetecileri zaten kabul edip muhatap almadığını, böylesi süreçlerde ise kadının tacize uğramasının, gözaltına alınmasının hatta tecavüze uğrayıp öldürülmesinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
‘Bizi yok etmeye çalıştıkça, örgütleneceğiz’
“Tecavüz zihniyetinin ‘Pazarcı’sı Emin Pazarcı ve esasında onun sözcülüğünü yaptığı kirli, eril sitemle mücadele etmenin yollarını yine kadınlar kendileri bulacaktır” diyen Atlas devamında şöyle konuştu:
“15 Temmuz 2015’te bir kadın gazeteci olarak vicdani ret metnimi eril habercilik anlayışı ve medyanın militarist dili üzerine ele alıp reddimi açıklamıştım. Üzerinden bir yıl geçti ve bu ülkede her şey giderek kötüye gitti ve bugün daha iyi anlıyorum ki bu reddin altını her gün yeniden çizmek ve mücadeleyi bırakmamak gerekiyor. Gelinen süreç bizi korku ve sessizlik sarmalında yok etmeye çalıştıkça biz kadınların, kadın gazetecilerin daha çok örgütlenmesi ve dayanışmayı büyütmesi umudumuzu yeniden arttıracaktır.”
(he/sy)