'Acılarımızdan daima güç aldık yılmadık'
09:04
Şehriban Aslan / JINHA
AMED - Kürdistan'da savaşta yakınlarını kaybeden her kadın, bugüne mücadele geleneği taşıdı. İki kardeşini savaş nedeniyle kaybeden Kamile Bayram da, "Kürdistan'ın kadınları olarak acılarımızdan daima güç aldık ve yılmadık. Mücadelemizi her zaman sürdüreceğiz" dedi.
Kürdistan'da 40 yılı aşkındır verilen özgürlük mücadelesi binlerce hikayeyi de bağrında taşıyor. Zulüm karşısında verilen bu mücadelede en büyük direnişi acıları en fazla göğüsleyen kadınlar sergiliyor. Diyarbakır'da yaşayan Dilşah Yıldeniz, iki oğlunu kaybediyor ve şunu söylüyor: "Çektiğimiz zulmün haddi hesabı yok bunu ancak ben ve çocuklarım biliriz."
Dilşah'ın büyük oğlu Aladdin PKK'ye katılıyor ve yaşamını yitiriyor. Küçük oğlu Mehmet Şah da (Rêber Amed) abisinin yaşamını yitirmesinin ardından PKK'ye katılıyor. Mehmet Şah 24 Temmuz 2015'te Medya Savunma Alanları'nın bombalanması sonucu yaşamını yitiriyor. Çocuklarının mücadelesiyle gurur duyan Dilşah, şunları anlatıyor:
'Hepsi benim çocuğum'
"Ben sadece iki çocuğumu ve yakınlarımı kaybetmedim ki! Kürdistan'da mücadele verenlerin hepsi benim çocuğumdur. Belki bunun acısı tarif edilemez fakat bir o kadar da gurur duyuyorum çocuklarımla. Bir anne için en büyük acı çocuklarını kaybetmesidir ve özellikle o anne Kürdistan'da yaşıyorsa bu acı iki katına çıkıyor. Mehmet Şah'ım abisi şehit düştükten hemen sonra evden gitti. Devlet buradan top ve tankları kaldırıp Başur'da çocuklarımızı katletti. Kimsenin yaptığı yanına kalmaz bunu 15 Temmuz gecesi gördük. Şimdi de top ve tanklar kendi şehirlerinde geziyor."
'Her kadının içinde hasret kalmıştır'
İki kardeşini anarak konuşmasına başlayan Maşallah Yıldeniz de Kürdistan'da yaşayan her kadının ya çocuklarının, ya kardeşlerinin ya da başka yakınlarının hasreti ile yaşadıklarını belirtti. Alaaddin'in çocukluğundan itibaren hep çalıştığını, metropollerde çalışmak zorunda kaldığını sonunda da PKK'ye katıldığını anlatan Maşallah, "O dönem Tansu Çiller vardı tıpkı bu dönem gibi çok kötü bir dönemdi. Bizi görmeye geleceğini söylemişti gittiğinde. Bir gün yola çıktı daha bize varmadan çatışma çıktı ve şehit düştü. Haberi aldığımız an dünyamız başımıza yıkıldı. Sadece biz değil ailemizin bulunduğu Hevidan çevresi, hepimiz hem çok onurlandık hem de üzüldük. Çünkü aşiretimizde ilk defa biri katılım yapıp şehit düşmüştü" ifadelerine yer verdi.
'Bizi evde sürekli örgütlüyordu'
Alaaddin'den sonra ailelerinden birçok gencin PKK'ye katıldığını söyleyen Maşallah, "Bu gençlerden biri de hava saldırısıyla şehit düşen Mehmet Şah kardeşimdi. Mehmet Şah bizi evde sürekli örgütlüyordu. Daima özellikle kadınların baş eğmemesi gerektiğini söyleyerek şehit olan abimizin yolunda ilerlememiz konusunda uyarıyordu. Ben kardeşlerimin ve arkadaşlarının verdikleri mücadele ile gurur duyuyorum, başım her zaman dik ve alnım açıktır. Kanımızın son damlasına kadar tüm şehitlerimize layık olmaya çalışacağız" şeklinde konuştu.
'Bütün aileyi gözaltına aldılar'
2008 yılında Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesine bağlı Seyrantepe semtinde askerlere yapılan saldırıdan dolayı devletin kendilerini sorumlu tuttuklarını söyleyen abla Kamile Bayram da "Polisler saldırıdan hemen sonra ben ve ailemin evine baskın yaptı. Birçoğumuzu yaka paça gözaltına aldılar ve bize birçok işkence yapıldı. Bize, 'patlamayı kardeşiniz (Rêber) yapmış sizin de parmağınız olay içinde var' denildi. Ben, ablam ve aileden birkaç kişi tutuklandık. Cezaevinden ilk olarak ben çıktım arkamdan ablam çıktı. Ailenin diğer üyeleri de hiçbir suçları olmamasına rağmen müebbet cezaya çarptırıldılar" dedi.
Kamile, "Devletten yana çok zulüm gördük, çok işkence gördük fakat hiçbir zaman yolumuzdan sapmadık, sapmayacağız da. Belki şehit düşen her iki kardeşimin silahını alamayız ama onların yolunda ilerleyeceğiz. Sonuna kadar onlarla olacağız ve onları asla unutmayacağız. Kürdistan'ın kadınları olarak acılarımızdan daima güç aldık ve yılmadık. Biz kadınlar var oldukça hiçbir şehidimizin gözü arkada kalmasın" sözlerini kullandı.
(bc/gc)