JINHA

İSTANBUL - KJA İstanbul Koordinasyonu tarafından ''Önderliğime, toprağıma özgürlüğüme sahip çıkıyorum'' kampanyası kapsamında panel düzenledi. HDP Mileltvekili Pervin Buldan, "Sayın Öcalan'ın kadınlara ilişkin çok önemli değerlendirmeleri var. Kadın özgürlük mücadelesinin gelişmesinde çok büyük bir emeği var. O yüzden kadınlar bu mücadeleyi daha çok sahipleniyor" dedi.

KJA İstanbul İl Koordinasyonu; "Önderliğime, toprağıma özgürlüğüme sahip çıkıyorum'' kampanyası kapsamında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride dikkat çekmek amacıyla HDP Bağcılar İlçe Örgütü'nde panel düzenlendi. Salona "Tecrit kalksın müzakere başlasın" ve "Önderliğime toprağıma sahip çıkıyorum" pankartları asıldı. Düzenlenen panele, İmralı Heyeti üyeleri Ceylan Bağrıyanık ile HDP Milletvekili Pervin Buldan ve KJA üyesi Çilem Küçükkeleş katıldı.

'Özgürlüğün olmadığı yaşamı kabul etmiyoruz'

İlk konuşmayı yapan Ceylan Bağrıyanık, PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan 5 Nisan 2015 tarihinden bu yana haber alınmadığını hatırlattı ve "Görüşmelerin kesildiği andan itibaren barışa ve demokrasiye dair umutlar tam tersi boyuta dönüştü" dedi. KJA'nın kampanyasına dikkat çeken Ceylan, "Bizler örgütlenerek, direnerek, mücadele ederek kadın mücadelesinde çok büyük kazanımlar elde ettik" diye belirtti.

'Kadın mücadelesinde Abdullah Öcalan'ın emeği var'

Pervin Buldan ise kadınların mücadele de en ön safta yer aldığını belirtti. "Ben 33 kez Önderlikle görüşme şansı buldum. Sayın Öcalan'ın kadınlara ilişkin çok önemli değerlendirmeleri vardı. Kadın özgürlük mücadelesinin gelişmesinde çok büyük bir emeği var" dedi. Pervin, "En son yaptığımız görüşmede 'Eğer gözlemci bir heyet gelmeyecekse konuşulacak hiçbir şey kalmamış demektir' demişti. Dolmabahçe Mutabakatı yok sayıldı. Gözlemci bir heyet kurulmuş olsaydı ve 10 maddelik mutabakat Öcalan'ın ifade ettiği gibi gözlemci heyetle beraber tartışmaya açılacaktı ve barış sürecine girilecekti ancak bunlar kabul edilmedi" diye konuştu.

'Herkesin bu mücadeleye katılması gerekiyor'

Kürt halkının PKK Lideri'nin özgürlüğünü istediğini ve darbe girişimin ardından güvenlik endişesinin oluştuğunu belirten Pervin, "Bağımsız heyetlerden bir yada iki kişinin İmralı'ya gitmesini belirttik olumlu bir dönüş olmadı. Sayın Öcalan'ın sağlığının, can güvenliğinin ne durumda olduğu bilgisine sahip değiliz. Türkiye'de demokrasi güçlerinin, bu süreçten rahatsız olan herkesin bu mücadeleye katılması gerekiyor. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü herkesin özgürlüğü demektir" şeklinde konuştu.

'Kürt halkı barışta kararlıydı devlet kabul etmedi'

Çilem Küçükkeleş'de "Hepimizin kalbi İmralı'yla beraber atıyor" diye başladığını konuşmasında şunları dile getirdi: "Bizler toprağımızda yaşayacağız, bizim mezarlarımız, anılarımız o topraklarda. Torağımıza da Önderliğimize de sonuna kadar sahip çıkacağız. Sayın Öcalan tecrit altındaysa barış tecrit altındadır. Eğer barış masası devam etmiş olsaydı biz tüm kadınlar için bütün sözlerimizi o masada söyleyecektik, Devlet çok ciddi bir masadan döndü. Biz ne zaman ki Türkiye halkına tecridin sadece Kürtler için olmadığını, bütün halkların barışa ihtiyacı olduğunu anlatabilirsek o zaman tekrar bir masa kurulabilir ve o masada Sayın Öcalan olur."

Yoğun ilginin olduğu panel soru cevap bölümüyle sona erdi.

(bk-tm/ödk/fk)