'Şiddet üreten politikalarınızdan vazgeçin'
14:14
JINHA
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri adalet arayışlarının 596'ıncı haftasında, hükümete " Şiddet ve kan üreten çatışmacı politikalardan vazgeçip barış politikalarını, demokrasi ve insan haklarını esas alın" diye seslendi.
Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerinin yargılanması talebiyle sürdürdükleri adalet arayışlarının 596'ıncı haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede?" yazılı pankartı açan ve üzerine kırmızı karanfiller bırakan Cumartesi Anneleri, kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı.
Bu haftaki eylemde, "Tolga Baykal Ceylan'ın akıbeti açıklansın" yazılı pankartın açılması da dikkat çekerken eyleme, HDP milletvekilleri Hüda Kaya, Dilek Öcalan, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ve şair Sezai Sarıoğlu ile çok sayıda kişi katıldı. Eylemde İlk olarak söz alan, 1994 yılında gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin, kayıplarını istediklerini vurgulayarak faillerin yargılanmasını istedi. İrfan, " Yargılanmalarını istiyoruz, yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz" dedi.
'Kürt düşmanlığının kimseye faydası yok'
Ardından söz alan HDP Milletvekili Dilek Öcalan kayıpların nerede olduğunu sormak için burada olduğunu belirterek, "Faili belli insanlarımızın, failleri açığa çıkarılmadıkça Türkiye'nin karanlık günleri devam edecektir" diye belirtti. "Biz onların bu mücadelede haklı olduklarını biliyoruz ve bu mücadele kararlılığımızla devam edeceğiz" diyen Dilek, Kürt düşmanlığının kimseye faydası olamayacağını vurguladı. Dilek, "İnsanların kanı üzeninden bir şey elde etmek isteyenler bilmeli ki mazlumların ahı yerde kalmayacak " diye ifade etti.
'Türkiye kayıplar ülkesi'
2004 yılında gözaltına alınarak kaybedilen Tolga Baykal Ceylan'nın annesi Kadriye Ceylan, "Tolga'yı kaybedenler korunmaktadır biz bunu kabul edemeyiz faillerin yargılanması için ne gerekirse yapacağız. Kaybedenler bu ülkeyi Tolga, Cemil ve Hrant kadar sevmiyorlar. Onlar kadar sevselerdi bu ülkede işkenceler olmazdı" dedi.
'Görevliler ilgisiz kaldı'
Haftanın açıklamasını okuyan Esra Koç, 2004 yılında Kırklareli'nin İğneada İlçesinde kaybedilen ve bir daha kendisinden haber alınamayan Tolga Bilge Ceylan'ın kaybolma öyküsü anlattı. Kadriye Ceylan'ın tüm mercilere başvurarak oğlunu aradığını söyleyen Esra, "Başvurduğu her yerde görevlilerin ilgisizliği ile karşılaştı. 2004 yılında Demirköy Savcılığı'nın başlattığı soruşturma dosyası 2006 yılında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilerek kapatıldı" dedi. Esra, daha sonra ise 2011 yılında Tolga Baykal Ceylan'ın akıbetini araştırmak için bir alt komisyonu oluşturulduğunu bu komisyonunda "Normal asayiş olayı olarak değerlendirilmesi gereken bir kayıp olayı ile karşı karşıya olduğumuz sonucuna ulaşmıştır" denildiğini aktardı. Tolga Baykal Ceylan dosyasındaki çelişkiler ve soru işaretleri 12 yıldır açığa kavuşturulmadığına dikkat çeken Esra, "Tolga Baykal Ceylan'ın nerede olduğunu bilmek annesinin ve toplumun hakkıdır. Bu hakkımızın takipçisi olacağız" diye vurguladı.
'İşkenceler bize darbe dönemini hatırlatıyor'
Darbe girişimi ve ardından yaşanan gelişmelere değinen Esra, "İktidar bu sorumuzu cevaplamak yerine, hak ihlallerine son vermek yerine, Türkiye'yi ağır bir baskı rejimine sürüklüyor.15 Temmuz darbe girişiminin ardından iktidarın devleti kendi siyasal tahayyülüne uygun bir biçimde yapılandırmak üzere harekete geçmesi, kimsenin güvende olmadığı hukuksuzluk iklimini yaygınlaştırması ülkeyi derin bir krize sürüklüyor" diye konuştu.
'Şiddet üreten politikalarınızdan vazgeçin'
Hükümetin herkese eşit davranması gerektiğini ve adil yargılama yapması gerektiğini vurgulayan Esra, "Temel hak ve özgürlüklerimizi tehdit eden OHAL kaldırılmalı, insan hakları hukukuna aykırı düzenlemeler olan Kanun Hükmündeki Kararnameler iptal edilmelidir" diye belirtti.
Hükümete seslenen Esra şunları söyledi: "Şiddet ve kan üreten çatışmacı politikalardan vazgeçip barış politikalarını, demokrasi ve insan haklarını esas alın. Ülkenin içine sürüklendiği şiddet sarmalından biran önce çıkılması için, daha fazla insanımızın ölmemesi için biran önce barışı sağlayacak adımları atın."
(ekip/ödk/fk)