Öğrenciler 'Özgürlük' kampanyasını sahipleniyor

09:01

Beritan Canözer / JINHA

AMED - Kongreya Jinên Azad'ın (KJA) "Önderliğime, toprağıma özgürlüğüme sahip çıkıyorum" kampanyasına öğrenciler tam destek veriyor. Dicle Üniversitesi öğrencisi Emine İlkez, "Önder Apo'nun özgürlüğü biz kadınların ve tüm Kürt halkının özgürlüğü demektir" dedi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Temmuz 2011 yılından bu yana avukatları, 5 Nisan 2015'ten bu yana ise ailesi ve İmralı heyeti ile görüştürülmüyor. 15 Temmuz 2016 yılından bu yana ise tüm iletişim haklarının engellenmesi ile tecridin boyutu ağırlaştırılıyor. Abdullah Öcalan üzerinde yoğunlaşan tecride dönük Kürdistan illerinde ve Avrupa ülkelerinde çeşitli eylemler gerçekleşiyor. KJA "Önderliğime, toprağıma özgürlüğüme sahip çıkıyorum" kampanyası her kesimden kadınların katılımı ile büyüyor. Üniversite öğrencisi kadınlarda kampanyayı sahiplendiklerini belirterek, eylem ve etkinliklerini yoğunlaştıracağını belirtti.

Dicle Üniversitesi Öğrencisi Emine İlkez de genç kadınların Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yapılan eylemlerde öncü rolünü üstlenmeleri gerektiğini belirtti. Emine, "Kadınların en çok yok sayıldığı, Kürtlerin en çok katledildiği süreçlerdi ve Önderlik bir güneş gibi doğdu Kürtlerin hayatına. Yaşadığı onlarca zorluk ve baskılara rağmen o ve arkadaşları davadan vazgeçmediler ve ellerinden geleni yaptılar. Mazlum'lar, Kemal'ler, Zarife'ler, Xecê'ler bu mücadelede yaşamlarını yitirdiler. Önderlik en çok sevdiği ve güvendiği arkadaşlarını kaybetmesine rağmen hiçbir zaman geri adım atmadı ve bu mücadeleyi onların anısına ve onlara verdiği sözle daha çok büyüttü. Kürtlerin dili, kültürü, tarihi, doğası ve varlığı için onlarca Kürt genci ölümsüzlüğe kavuştu. Kadınlar bilinçlendi ve varlık mücadelesinin, yıllardır devam eden savaşın öncüsü oldular. Yaşam içerisindeki rollerinin yalnızca kölelik olmadığını anladılar ve kendilerini tanıdılar. Bu da önderliğin kadın perspektif sayesinde oldu" diye konuştu.

'Tecridin kalkmasını değil, özgürlük istiyoruz'

Abdullah Öcalan'ın Kürt mücadelesini başlattığı ve özgürlüğü pahasına bile vazgeçmediğine dikkat çeken Emine, "Onun bizim için göze aldığı onca şey varken bizim de buna cevap olmamız gerekir. Onun tutsaklığı tüm Kürt halkının tutsaklığıdır. Aslında sadece Kürt halkının da değil tüm halkların tutsaklığıdır. Önderliğin ideolojisi ve perspektifi etrafında birleşirsek ancak gerçekten barış dolu bir ülkede yaşayabiliriz. Bu anlamda bunun bilinciyle hareket etmeli ve bu bilinçle önderliğin özgürlüğünü istemeliyiz. Söz konusu tecridin kalkması değildir artık, söz konusu özgürlüğüdür ve bunu çekinmeden dile getirebilmeliyiz. Onun üzerinde ağırlaşan tecrit Kürdistan topraklarına ölüm, gözaltı, tutuklama, katliam olarak dönüyor" diye belirtti.

'Kadınlar öncülük rolünü oynamalı'

Emine, genç kadınlara ve tüm Kürt halkına seslenerek şunları dile getirdi: "Evlerimizde oturup bir şeylerin düzelmesini bekleyemeyiz. Masallarda olduğu gibi bir sihirli güç yaşamımızı değiştiremez ve ülkeye barış getiremez. Bizim ülkenin gerçekliği ile yüzleşmemiz ve Kürt halkının tarihi direnişini sahiplenmemiz gerekiyor. Sur, Cizre, Nusaybin ve Gever'in intikamını ancak birliğimiz ve bir arada duruşumuz ile alabiliriz. Önderlik için alanlarda olmalı ve eylem etkinlere katılmalıyız. Özellikle genç kadınların bunda öncülük rolünü oynaması gerekiyor. Bugün kadın bilincine sahip isek bu önderlik sayesinde olduğunu bilmeliyiz. Bu nedenle biz kadınların özgürlüğü Önderliğin özgürlüğü değildir ancak önder Apo'nun özgürlüğü biz kadınların ve tüm Kürt halkının özgürlüğü demektir."

(ra/fk)