Antep L Tipi’ndeki tutsaklara işkenceler artıyor

09:00

JINHA

AMED - Diyarbakır'dan yeni açılan Antep L Tipi Cezaevi'ne sürgün edilen tutsaklara yönelik işkenceye ailelerin tepkisi büyüyor. Aileler, cinsel işkence edilen ve günlerce susuz bırakılan tutsakların çoğunun hücrelerde tutulduğunu söylendi.

Cezaevlerinde OHAL uygulamalarına her gün bir yenisi ekleniyor. İki hafta önce Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden yeni açılan Antep L Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edilen tutsaklara ilk günde yapılan işkencenin devam ettiğini söyleyen tutsak yakınları, herkesin bu yapılanlara ses çıkarması gerektiğini söyledi. Sürgün edilen tutsaklardan 20 yaşındaki Ferhat Kaya’nın anneannesi Zeliha Alkay, sapasağlam olan oğlunun yapılan işkenceden sonra eridiğini belirtti. Zeliha, kendilerinin de suç duyurusunda bulunacaklarını da ekledi.

‘İlk günkü işkence halen devam ediyor’

Perşembe günü torunun görüşüne gittiğini söyleyen Zeliha gördüklerini şöyle anlattı: “Sürgün edildikleri zaman torunumun yanına anca iki hafta sonra gidebildim. Geçen Perşembe günü gittim görüşe, oğlum birkaç aydır Diyarbakır’da tutukluydu. Daha sonra sürgün haberini basından duyduk. Ondan sonra onun yanına gittiğimde duvar gibi oğlumdan geriye tek bir şey kalmamıştı. Yol boyunca onlara işkence etmişler, oğlumun ayağında platin vardı, oraya vura vura kırmışlar oğlumun ayağını. O kadar zayıflamışlardı ki günde sadece 15 dakika sularını açık bırakıyorlar.”

‘Tuvaletlerini bilerek tıkamışlar’

Zeliha bu yaşına kadar tutsaklara bu kadar ağır işkence yapıldığını görmediğini söyleyerek, “Tuvaletlerinin hepsini bilerek tıkamışlar. Buradan gittikleri zamanki elbiselerini onlardan almışlar, onlara orada eski püskü kıyafetler vermişler. Ben bu yaşıma kadar tutsaklara böyle psikolojik ve fiziksel işkence görmedim. Antep’e gittikleri ilk anda onlara soyunmaları gerektiğini söylemişler. 5 gün boyunca hücre evinde kalmışlar. Fiziki işkenceye maruz kalmışlar, tutsaklara özellikle onların direncini düşürmek için yemek ve su vermiyorlar. Gittikleri günden beri şahsi kıyafetleri onlara verilmiyor” şeklinde konuştu.

‘Bize de psikolojik baskı uyguluyorlardı’

Kendilerinin de sürekli baskı altında tutulduğunu söyleyen Zeliha, “Sadece tutsaklara değil onların yakınlarına da baskılar artmış. Biz gittiğimizde her yerimize baktılar, sadece yarım saat konuşabildik yakınımızla. Bunlar sadece bizim gördüklerimiz ve Allah bilir daha neler yapıyorlardır onlara. Biz görüşteyken başımızda 3 tane gardiyan vardı. Psikolojik baskı uyguluyorlardı. sürekli bizlere ‘Ne konuşuyorsanız çabuk konuşun’ diyorlardı” dedi.

‘Aileler ses çıkarsın’

Bu yapılanlara karşı kimsenin sessiz kalmaması ve ailelerin işkencelere karşı bir eylemde bulunması gerektiğini ifade eden Zeliha, şöyle devam etti: “Tüm aileler buna karşı suç duyurusunda bulunmuşlar, herkesin bu çocuklara yapılanlara karşı ses çıkarması gerek. Kendi aralarında darbe yaptılar ama sonuçlarını yine Kürtler ödüyor. İlan edilen OHAL’den sonra burada ve diğer yerlerde bulunan tutsaklara olan işkenceler daha da arttı. Onların darbe ya da başka bir şeyle ilgisi olmamasına karşı onların üstlerine daha çok geliniyor. Biz buları kabul etmiyoruz, herkes bu olanlara karşı bir an önce ses çıkarsın.”

(mm/sy)