Antep katliamı Türkiye ve Kürdistan illerinde protesto ediliyor - YENİLENDİ
19:03
JINHA
HABER MERKEZİ - Antep katliamı Türkiye ve Kürdistan'ın birçok ilinde protesto ediliyor. Protestolarda AKP hükümetinin katliamın sorumlusu olduğu vurgulandı.
Antep'te dün düğünde gerçekleşen bombalı saldırı Türkiye ve Kürdistan'ın birçok ilinde protesto edildi.
BATMAN
Batman'da DBP ve HDP'nin çağrısıyla kitlesel protesto eylemi gerçekleşti. Katliamda yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşunda bulunulan eylemde sık sık "Şehit namirin" sloganları eşliğinde zılgıtlar atıldı. Kitle adına açıklama yapan DBP İl Eşbaşkanı Abdulbari Karaağaç, Antep'teki katliamın daha önce yaşanan katliamlardan bağımsız ele alınamayacağını belirtti. Abdulbari, hükümete ve cumhurbaşkanına seslenerek, "Bu katliamın da üstünün örtünmemesi için Suruç, Amed ve Ankara katliamlarının netleştirilmesi gerekir, yoksa bu katliamlardaki şaibeler bu katliamda da yaşanır ve sorumluluk AKP Hükümeti'nde ve Cumhurbaşkanında olur" diye konuştu.
CİZRE
Cizre HDP ilçe binasında yapılan basın toplantısına Belediye Eşbaşkanı Kadir Kunur, HDP Parti Meclisi Üyesi Nuran İmir, DBP-HDP ilçe eşbaşkanları ve çok sayıda yurttaş katıldı. DBP İlçe Eşbaşkanı Mesut Nart, yapılan saldırıyı kınadıklarını belirterek, saldırının Minbic zaferi ve KCK'nin çözüme dönük yapılan açıklamasından sonra yapılmasına dikkat çekti. HDP İlçe Eşbaşkanı Ali Akdeniz de, yaşamını yitiren yurttaşların ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi. Akdeniz, Kürt halkının hiçbir saldırı karşısında boyun eğmeyeceğini söyledi.
SİLOPİ
Silopi'de HDP ve DBP ilçe teşkilatları tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. DBP İlçe Eşbaşkanı Mahmut Yıldızgörer Amed, Suruç ve Ankara katliamlarına dikkat çekti. Mahmut, "Amed, Suruç ve Ankara katliamları hükümet tarafından aydınlatılıp gerekenleri yerine getirilmiş olsaydı, bugün belki de Antep'te yaşanan saldırır ve katliam gerçekleşmeyecekti. Bizler her ne biçimde olursa olsun halkımıza karşı geliştirilen saldırı ve katliamlara sessiz kalmayıp mücadelemizi yükselterek cevap olacağız. Bizler halkımızla daha çok yan yana gelerek ve mücadelemizi büyüterek böylesi hain ve insanlık dışı saldırıları boşa çıkaracağız. 20 Ağustos'ta Antep'te sivil savunmasız halkımıza karşı geliştirilen bu hain saldırıyı lanetliyor ve kınıyoruz. Saldırıda yaşamlarını yitiren insanlarımıza rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz" dedi.
MUŞ
HDP ve DBP Muş il örgütleri de, HDP il binasında yaptıkları açıklamayla katliamı kınadı. Açıklamaya Kongreya Jinên Azad (KJA), Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve çok sayıda yurttaş katıldı. Saldırıyı barbarlık olarak nitelendiren HDP İl Eşbaşkanı Metin Işık, "Bu barbar saldırıyı yapanlar, bunun arkasındaki güçler, bunlara cesaret verenler, istihbaratını alıp da gereğini yapmayanlar mutlaka hesap verecekler" diye konuştu.
'Katliamın failleri ve işbirlikçilerden hesap soracağız'
Katliamın zamanlamasına da dikkat çeken Metin, saldırının Minbic zaferi ve KCK'nin Kürt sorununun çözümüne dönük açıkladığı tarihi deklarasyonun hemen ardından gerçekleştirilmiş olmasının manidar olduğunu söyledi. Metin, "Katliamın faillerinden ve iş birlikçilerinden mutlaka hesap soracağız. Ne olursa olsun barışı sağlayacağız" dedi.
ELAZIĞ
HDP Elazığ İl Örgütü'nde yapılan basın toplantısında konuşan HDP İl Eşbaşkanı Şevket İnce, "Ankara'da 10 Ekim tarihinde KCK ateşkes ilan edecekti, yine o gün o katliamı yaparak kendilerince başarılı oldular. Ateşkes çağrısı da o kaos arasında gümbürtüye gitti. Dün de KCK ateşkesi aralayacak bir açıklamada bulundu, Antep'te saldırı oldu. Bunlar tesadüf değildir, saldırılan kitle ve yer de tesadüf değildir" dedi.
İSTANBUL
İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu, tarafından Galatasaray Meydanı'nda yapılan açıklamaya HDP Milletvekilleri Hüda Kaya ile Filiz Kerestecioğlu'nun yanı sıra yüzlerce kişi katıldı. "Katilleri tanıyoruz! Katliamlara teslim olmayacağız! Yaşasın halkların kardeşliği" pankartının açıldığı eylemde sık sık, "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı. Oturma eylemiyle başlayan açıklamada kitle ellerinde, "Katilleri tanıyoruz" ile "Yaşasın halkların kardeşliği" dövizleri taşıdı. Eylemde ilk olarak konuşan HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, katliamda hayatını kaybedenlerin 90'larda OHAL uygulamalarından Antep'e göç etmek zorunda kalan bir aileler olduğunu hatırlattı. Filiz, Ankara katliamının iddianamesinde bir Kürt düğününe saldırı gerçekleşeceği bilgisinin yer aldığını vurgulayarak, "İddianamede bu bilgi yer almasına rağmen hiçbir önlem alınmıyor. Tıpkı Ankara'da Suruç'ta olduğu gibi. Suruç katliamı gerçekleşmeden 5 ay önce biz, IŞİD'in hendekler kazdığını, nerelerde toplandığını bilgisini yerel halktan da edinerek söylemiştik. Fakat önlem alınmadı" dedi.
Filiz'in ardından basın açıklamasını okuyan KESK Yürütme Kurulu üyesi Mehmet Emin Kırşanlıoğlu da, "Amed, Suruç, Ankara Gar katliamlarında hedef ne ise, Antep'te gerçekleştirilen son katliamın hedefi de aynıdır" diyerek, konuşmasına şöyle devam etti: "Kürt yurttaşlarımıza karşı yapılan bu alçakça katliam barışa, özgürlüğe, adalete, eşitliğe ve halkların kardeşliğine karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu katliamlara zemin hazırlayan AKP iktidarıdır. AKP iktidarının bölgesel amaçları için ülkemizi Ortadoğu batağına çeken siyasi eksenidir. Saldırıyı gerçekleştiren IŞİD'e, AKP iktidarı tarafından her türlü destek verilmiş, Türkiye'de örgütlenmesine, saldırı üssü olarak kullanmasına yardımcı olmuştur."
ANKARA
KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB Ankara İKK, DİSK Ankara Bölge Temsilciliği ve Ankara Tabip Odası tarafından Yüksel Caddesi'nde bir araya gelen yüzlerce yurttaş, "Darbeniz de OHAL'iniz de katliamlarınız da Yeter Artık!" pankartı açtı. Kitle sık sık "Katil IŞİD işbirlikçi AKP" sloganları attı. Kitle adına yapılan açıklamada, AKP'nin yanlış Ortadoğu politikaları sonucunda Türkiye halklarının katliamlara uğradığı belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Şimdiye kadar uygulanan politikalarla sıkıyönetime dönüştürülen OHAL ile ülkemizin sürüklendiği uçurumundan döndürmesinin şansı kalmamıştır. AKP ülkeyi iç savaşa sürüklemektedir. Şiddetin durdurulması için en büyük sorumluluk hükümettedir. Bugüne kadar ki uygulamalarıyla 15 Temmuz darbe girişiminden doğru sonuçlar çıkarmadığı görülen hükümet yıkıcı politikalarında ısrar etmektedir. Bu politikalarla ülke yıkıma sürüklenmektedir. Hükümeti bir kez daha içeride ve dışarıda sürdürdüğü gerici, anti demokratik politikalara son vermeye çağırıyoruz."
İZMİR
İzmir Demokrasi ve Emek Güçleri çağrısı ile toplanan grup Alsancak Sevinç Pastanesi önünden Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüyüş gerçekleştirdi. Burada toplanan grup 10 dakikalık oturma eyleminin ardından basın açıklamasına geçti. Ardından hayatını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. TMMOB İKK'dan Melih Yalçın, "Bu saldırıyı düzenleyenleri, arkasındaki güçleri ve destekleyen zihniyeti en sert biçimde kınıyor ve lanetliyoruz. Bu vahşi katliam Diyarbakır mitingiyle başlayıp Suruç ile devam eden ve Ankara Garı'nda en üst seviyeye çıkan halklarımıza yöneltilen gerici faşist saldırının en son örneğidir. Bu katliamın sorumluları Şam'da 'bayram namazı' kılma hayali içinde olanlardır" dedi.
HDK Eş sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, "5 Haziran da Diyarbakır'daki HDP mitingi ile başlayan arkasında Suruç'la devam eden bu ülkenin toplumsal barışını hedef alan karanlık zihniyet ile karşı karşıyayız. Birileri bu ülkede Kürtlerle Türkler barışmasın istiyor. Kürtlerin sisteme eşit ve özgür olarak katılmasını istemiyor. Bunun için bu katliamlar planlanıyor. Bu katliamı sadece IŞİD yaptı diyemeyiz. Belki fitili o ateşledi belki yeleği giyen IŞİD'liydi. Ama bütün bu süreci hazırlayanlar bütün bu bombalar patladığında etkin soruşturma yürütmeyip istihbarat zayıfı olanları bir şekilde açığa çıkarmayanlar, bunları koruyanlar, kollayanlardır" dedi.
(ekip/dk)