'Aslı’yı tutuklarken kendinizi tutukladınız'
11:12
JINHA
HABER MERKEZİ - Özgür Gündem gazetesi, Yayın Danışma Kurulu üyesi ve yazarı Aslı Erdoğan tutuklanmasının ardındandan kadın yazarlar büyük tepki gösterdi. Yazar Oya Baydar, “Aslı’yı tutuklarken kendinizi tutukladınız” derken, yazar Hande Çayır ise, “Söylesenize çığlığın dili var mı?” diye isyan etti.
Özgür Gündem gazetesi, Yayın Danışma Kurulu üyesi ve yazarı Aslı Erdoğan tutuklanmasının ardındandan Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
Bugün de köşe yazarları, Aslı'nın tutuklanmasına tepki gösterdi. “Aslı Erdoğan’ın tutuklanmasını hangi deliğe sığdıracaksınız?” başık yazı kaleme alan yazar Oya Baydar, Aslı'nın tutuklanmasına isyan etti. Oya t24'te yayımlanan yazısında, “Aslı Erdoğan’ın tutuklanmasını değil, özür dilenerek bırakılmasını bekliyordum” dedi. Aslı'nın tutuklanmasını “Hepimizi tehdit ediyorsunuz” diye yorumlayan Oya, yazısında şunları kaydetti:
Oya Baydar: Aslı’yı tutuklarken kendinizi tutukladınız
“Her zamanki iflah olmaz saflığımla: bu kadarını yapamazlar; bu kadar adaletsiz, kafasız, vicdansız, abuk olamazlar diye düşünüyor, Aslı Erdoğan’ın tutuklanmasını değil, özür dilenerek bırakılmasını bekliyordum. Terör mü dediniz, vatana ihanet mi dediniz! Ondan ne kadar uzak, ne kadar saçma.
Hayır! Aslı önemli bir yazar olduğu için değil (ki öyledir), sağlık nedenleriyle de değil. Kendisine atfedilen suçlarla hiçbir ilişkisi olmadığı için, Kürt halkına uygulanan zulme karşı barıştan, özgürlükten, halkların kardeşliğinden yana olduğunu bildiğim için isyan ediyorum tutuklanmasına.
Siz; beyinlerinde akıl yerine büyük bir boşluk, yüreklerinde insan sevgisi yerine kine banılmış sünger, vicdanlarında hiçlik olanlar Aslı’yı tutuklarken kendinizi tutukladığınızın farkında değil misiniz? Bal gibi farkındasınız! Üstelik de o bir kadın olduğu için, bütün psikolojik zaaflarınızı Aslı Erdoğan’ı örseleyerek, tutuklayarak tatmin etmeye çalışırken hepimize saldırıyorsunuz, hepimizi tehdit ediyorsunuz.
'Dört nala koştuğunuz cehennem kapıları'
Bütün kötülüklerin, melanetlerin suçlusu; sorumlusu FETÖ değil mi? Tabii ki, altına işeyen çocuklar gibi sizler yapmadınız, pipi yaptı (ki şu anda FETÖ diye adlandırıyorsunuz onu) bunca rezilliği. Özgür Gündem’i basıp Aslı’yı ve diğerlerini tutuklayan da FETÖ mü yoksa? Öyledir mutlaka, çünkü sizler sütten çıkmış ak kaşıklarsınız.
Madem ki öyle, madem ki FETÖ değilsiniz, acilen değiştirin bu tutuklama kararını. Önce Aslı’dan ve diğerlerinden, sonra Rabbinizden, sonra hepimizden özür dileyin. Ama boş laflarla özür yetmez, gereğini yerine getirmek gerekir. Gereği: bulunduğunuz mevkilerden çekilmeniz, hadi diyelim ki bunu yapamadınız bu türden antidemokratik, keyfî, hukuksuz ve adaletsiz karaların geri alınmasını sağlamanızdır.
İnanın bana, bu size de iyi gelir. Dört nala koştuğunuz cehennem kapılarında bir an nefeslenmenizi sağlayabilir.”
Hande Çayır: Çığlığın dili yok
Yazar Hande Çayır ise, “Çığlığın dili yok: Boğaziçi'nden CERN'e, fizikten edebiyata; Aslı Erdoğan...” başlıklı t24'teki yazısında, Aslı'nın cümlelerinden yola çıkarak, “Çığlığın dili var mı?' diye sordu. Kadınların, Kürtlerin, akademisyenleri sistemli olarak çiğnemeye çalışıldığını ifade eden Aslı, “Güç ya da iktidar -her ne ise- sahibi olduğunuzu sanıp insanları, kitapları, düşünceleri topladınız ve hıncınızı alamayıp bazen onları cayır cayır yaktınız” diyerek tepki gösterdi.
“Aklını, kalbini ortaya koyma cesareti gösterenlerin bir bir linç edilmeye çalışıldığı, rastgele ölümleri bol bol tadan sivillerin de nasibini aldığı bir diyar burası, Türkiye” diyen Hande, kaleme aldığı yazıda şunları kaydetti:
'Düşünceleri topladınız, yaktınız, tutukladınız'
“‘Çığlığın dili yok’ diye yazmıştı Aslı Erdoğan. Söylesenize çığlığın dili var mı? Sarılmanın dili var mı? Dokunmanın, dinlemenin, paylaşmanın dili ne? Şu sıralar, bu dilin Türkçe olmadığı aşikâr.
Bebekler, LGBTİQA bireyler, kadınlar, Kürtler, Ermeniler, yazarlar, akademisyenler, müzisyenler, gazeteciler, sanatçılar... Bu grupları sistemli olarak çiğnemeye çalıştınız. Kendilerini ifade ettikleri için, ürettikleri için aşağıladınız, yalnız bırakmaya yeltendiniz. Güç ya da iktidar -her ne ise- sahibi olduğunuzu sanıp insanları, kitapları, düşünceleri topladınız ve hıncınızı alamayıp bazen onları cayır cayır yaktınız.
Ne uğruna? Sizi bu kadar sinirlendiren ne? Sevgisiz olmak mı? Yol, yordam bilmemek, sanattan, edebiyattan anlamamak mı? Paylaşmaktan aciz, yamyam olup dünya üzerindeki bütün köşklere kurulma sevdası mı?
'Yaptıklarınızı telafi etmenizi diliyorum'
Bütün elmaların hepsine sahip olsanız da bedeniniz bunu kaldırmaz. Hepsini yiyemez, tüm yataklarda aynı anda uyuyamazsınız. Aslı Erdoğan’ı rahat bırakmanızı istiyorum. Onun yazacağı yeni kitapları okumak istiyorum. Hem de sağlık sorunları yaşarken... Bu yaptıklarınızı telafi etmenizi diliyorum.
Aslı Erdoğan’ın dünyasını -şu anki şartlarım içinde, iletebildiğim kadarını, aşağıda- paylaşıyorum. Aslı Erdoğan mühim bir yazar. Eserleri pek çok dile çevrildi. Bununla birlikte, vaktiyle hapishaneden ona mektup gönderen insanlara, gökyüzü, orman ve deniz göndermiş bir yürek.
Bir kuş tüyü, bir kozalak ve bir midye ile...”