JINHA

DERSİM - Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanı Ayten Şimşir, eril sistemin her türlü saldırısına karşı kadınların örgütlenme ve özsavunmayı oluşturması gerektiğini söyledi.

Eril sistemin aile, toplum, sistem devlet sıralaması ile kadınlara nefes alanı bırakmamak için uğraşıyor. Buna karşı Alevi kadınlar ise örgütlülüklerini güçlendirmek için çabalarını sürdürüyor. Demokratik Alevi Derneği Eş Genel Başkanı Ayten Şimşir, örgütlülüğe vurgu yaptı.

'IŞİD ve devlet zihniyeti birbirini besliyor'

Özellikle Alevi kadınları hedefe alan kirli bir politika olduğuna dikkat çeken Ayten, iktidarın kadın düşmanı söylemlerine dikkat çekti. Ayten, "'3 çocuk yapmak sevaptır, çocuk doğurmayan yarım kadındır' söylemleri ile gündem oluşturuyorlar. Diğer taraftan Diyanet'in yaptığı kirli kadın tanımı ya da gündemleştirmeye çalıştığı 'Alevi kadınlarla evlenilir mi evlenilmez mi' tartışmaları. Diğer taraftaki siyasi süreçleri hepimiz biliyoruz. Eğit donat üzerinden ortaya çıkan bir IŞİD politikası var. Ezidî kadınlara yönelik köleleştirme, tecavüz ve katliama varan iğrenç bir politika söz konusu. IŞİD zihniyeti ve bölgedeki devlet zihniyeti birbirini besliyor" dedi.

'Özsavunma şart'

Alevileri ötekileştiren bir faşizm politikasının devrede olduğunu ifade eden Ayten, "Ezîdî kadınları ve Alevi kadınları ganimet olarak gören bir zihniyet ile karşı karşıyayız ve bu her geçen gün daha çok açığa çıkıyor. Türkiye'de yapılmak istenen darbenin ardından sözde demokrasi mitingi ve demokrasi yürüyüşleri adı altında Alevi mahallelerine saldırılar gerçekleşti. Alevilere dönük ve özellikle de Alevi Kürtlere dönük bir saldırı yapılmak istendiği açık bir şekilde ortadadır. Kadınların kendi aralarında büyük bir örgütlenmeyi sağlaması ve öz savunmasını kullanması şarttır" diye konuştu.

'Ana kadını hiçbir yerde göremiyoruz'

"Alevi inancında pirlerinin ve mürşitlere her zaman yolun taşıyıcısı ana kadındır" diyen Ayten, "Yolun sahiplenicisi de ana kadındır. Belli bir dönemde katliam ve sürgünler esnasında ana kadını koruma bilinciyle öne çıkan erkek pirlerimiz zamanla iktidar hırsıyla bütünleşmiş ve ana kadını pasifleştirmeye çalışmıştır. Şuan baktığımızda ise erkanlarımızda ana kadının olmadığını görüyoruz. Öte yandan Aleviler olarak bizim her zaman 'kula minnet eylemem' sözüyle devlet sistemine ve köleleşmeye karşı olmuşlardır. Bu yanıyla özgürlükçü yanları ortaya çıkıyor. Bu kadar özgürlükçü ve köleleşmeye karşı olmalarına rağmen baktığımızda ana kadını hiçbir yerde göremiyoruz" diye konuştu.

'Direnmemiz gerekir'

Kadınların biran önce kendi kimliklerini bulmaları ve kadın mücadelesini benimsemeleri gerektiğini vurgulayan Ayten son olarak şu sözleri dile getirdi: "Eğer kadınlar kendilerini bulamazlarsa DAİŞ çetelerinin Alevi kadınlar üzerinden yapmak istedikleri kıyım hayata geçecektir. Bunun önüne ancak gerçek bir kadın örgütlülüğü ile geçebiliriz. Her geçen gün inançlarımız, kültürümüz, doğamız biraz daha yok ediliyor. Kadının gücünü ve direnişini doğaya saldırarak yok edebileceklerini düşünüyorlar. Biz kadınların buna karşı doğamızı korumamız ve direnmemiz gerekir."

(bc-mm/fk)