Kadın tutsaklar hastanelerde cinsel saldırıya uğruyor’
17:49
JINHA
İSTANBUL - OHAL sonrası cezaevlerine yaşanan hak ihlallerine dikkat çeken ÖTSP, kadın tutsakların hastanelerde cinsel saldırıya uğradıklarına vurgu yapılırken, 38 bin kişinin serbest denetimle tahliyesi sağlanmasına rağmen öz savunma uygulayan kadınların bu denetimin dışında tutulduğu ifade edildi.
Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu (ÖTSP), "Hapishanelerde OHAL'in bir ayı" başlığı ile cezaevlerine yaşanan hak ihlallerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. İlan edilen OHAL uygulamaları ile tutsakların daha önce kazanılmış haklarının gasp edildiğini ve tutsaklara yönelik yeni hak ihlallerinin uygulamaya konulduğunu belirtildiği açıklamada, cezaevlerinde yaşanan sürgünler sırasında tutsakların işkencelere uğradığı kaydedildi. Metris R Tipi Cezaevi'nde kalan hasta tutsak Cengiz Sinan Halis Çelik'e adli mahkumlar tarafından yapılan saldırının hatırlatıldığı açıklamada, başka cezaevinde de bu tür saldırıların yaşandığını ve cezaevi uygulamalarının 12 Eylül Diyarbakır Cezaevi'ni aratmadığı vurguladı.
‘ Hastalanan tutsaklar hastanelere gönderilmedi’
Açıklamada, Ödemiş Cezaevi'ne gardiyanlar tarafından sürgün gelen tutsaklara ayakta sayım vermedikleri ve "Ne mutlu Türküm diyene", "Vatan sana canım feda" gibi sloganları atmadıkları için işkence yapıldığının öğrenildiği ifade edildi. "Size Türk Gücünü göstereceğiz', 'Teröristleri burada barındırmayacağız, idam gelecek gebereceksiniz buraya darağacı kuracağız' sloganları ve tekbirlerin eşliğinde tutsaklara saldırılıyor” diye kaydedilen açıklamada, sürgün edilen tutsakların bir çok eşyasını alamadığı ve sürgünler esnasında hastalanan tutsaklar hastanelere ve revirlere gönderilmediği aktarıldı.
'Hücrelerde 5-6 tutsak kalıyor'
Kırıklar 1 No'lu F Tipi'nde Cezaevi'ne giren polislerin de hücre aramalarına katıldığı bilgisinin paylaşıldığı açıklamada, "İşkencelere, polisin aramalara katılmasına, askeri sayıma, sürgün ve hak ihlallerine karşı seslerini yükselten tutsakların ise gardiyanlar tarafından tehdit edilip, süngerli oda denilen hücrelere atıldı” diye belirtildi. OHAL’in ardından ise 3 kişilik hücrelerde 5-6 tutsağın bir arada kalındığına dikkat çekildi.
‘OHAL bahane edilerek görüş ve avukat yasağı’
Hasta tutsakların hastaneye gitmelerinin engellendiği, "Hapishane koşullarında kalamaz" raporu olup tahliye edilmeyen tutsakların yaşamlarının tehlikede olduğu vurgulanan açıklamada kadın tutsakların ise muayeneye gittiklerinde cinsel ve ırkçı saldırılara uğradığı belirtildi. OHAL bahane edilerek, tutsakların aile ve avukatları ile görüştürülmediğine değinilen açıklamada Cumhuriyet, BirGün, Evrensel gibi günlük gazetelerle bazı televizyon kanallarının da bulunduğu birçok yayına ulaşmakta zorluk çekildiği belirtildi.
'Öz savunma uygulayan kadınlar denetim dışında bırakıldı’
Tutsakların savunma haklarının ellerinden alındığı kaydedilen açıklamada, İmralı Cezaevi'nde yaşatılan tecride ilişkin ise "Bir yandan idam tartışmaları diğer yandan İmralı'daki tecrit politikasının derinleştirilmesi halklar arası barışı tehdit eder hale gelmektedir. İmralı tecrit rejimi tüm hapishanelerde hayata geçirilmektedir" denildi. Açıklamada ayrıca, "Resmi Gazete'de yayımlanan 671 S.Kanun Hükümde Kararnameyle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a eklenen geçici maddeyle 38 bin kişinin serbest denetimle tahliyesi sağlanırken, devrimci tutsaklar, sosyalist basın emekçileri, öz savunma uyguladıkları için hapishanede bulunan kadınlar bu düzenlemenin dışında bırakılmıştır" ifadeleri kullanıldı.
Tecrit koşullarında yaşamak zorunda bırakılan tutsakların OHAL'le birlikte yaşam ve tecrit koşullarının daha da ağırlaştırıldığının altı çizilen açıklamada son olarak, "Her an yeni bir saldırının yaşandığı hapishanelerde gelişen olaylara karşı tüm ezilenlere karşı duyarlı olma" çağrısında bulunuldu.
(ödk/fk)