Filiz Zeyrek/JINHA

AMED/ADANA - Özgür Gündem gazetesinin kapatılarak, çalışanlarının gözaltına alınmasına karşı herkesin birer gazete çalışanı olacağını belirten okurlar, "Mühür vurulmakla, gözaltına almakla, tutuklamakla bu geleneği susturacağını sananlar yanılıyor. Gerekirse tüm Kürtler Özgür Gündem'in çalışanı olur" dedi.

Özgür basın geleneğinin ilklerinden olan Özgür Gündem gazetesine yönelik saldırılara karşı okurlar harekete geçiyor. 27 yıllık tarihinde 89 çalışanı katledilen, hakkında yüzlerce dava açılan gazeteyi en zor koşullarda dahi okumayı ihmal etmeyen okurlar bundan sonrada sesleri olan Özgür Gündem'i yalnız bırakmayacaklarını söyledi.

Adana ve Diyarbakır'daki Özgür Gündem okurlarına, gazetenin kapatılmasını ve çalışanlarının işkence ile gözaltına alınmasını sorduk:

Cevahir Temel (56): Özgür Gündem bizim beynimiz, kulağımız, dilimiz ve gözümüzdür. Biz bu gazete sayesinde gerçekleri görüyor duyuyoruz, eğer bu gazete olmasaydı biz Kürdistan'da ki kıyımı, katliamı görmeyecek, duymayacaktık. Bu gazete ve özgür basın gece gündüz demeden yapılan tüm züllümü bize an ve an canlarını feda ederek duyurmuştur. Kapatılmasını asla kabul etmeyeceğiz, çünkü biliyoruz ki olan biteni gerçeklerden taviz vermeyen tek gazete. Dün olduğu gibi bugün de yoluna devam ediyor ve edecek.


Evindar Özcan (18): Uzun zamandır Özgür Gündem abonesiyim ve çok severek, güvenerek okuyorum. Çok küçük yaşata dedemden ve babamdan öğrenmiştim, Özgür Gündem'in mücadelesini. Bir gazeteye bu kadar sert ve acımasızca yapılan baskıya gerçekten anlam veremiyordum. Ama şuan çok iyi biliyorum bu kadar baskının neden yapıldığını. Nedeni ülkede yapılan hukuksuzlukları, katliamları, zulmü halka tüm gerçekliğiyle duyurmak. Biz okuyucuları olarak yapılan bu basıları asla kabul etmeyeceğiz, gazetemizin yanında olacağız.

Mercan Eren (65): Özgür Gündem ve Kürt basını halkın gözü, kulağı olmuştur. Gazetemize yönelik bu kararı tanımıyoruz. Biz gazetemizin yanında olacağız. Gerçekleri hiçbir güç bizden gizleyemeyecektir.

Lamia Ayaz: Gazetenin kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Onlar kapıya mühür vurdu diye gazete kapandı demek olmuyor. Çocuklarımızı gözaltına alarak gazetenin basılmasını engelleyemezler. Sesimizden, barış istememizden, doğruları söylememizden korkuyorlar. Onlarca gazetecimizi katlettiler, onlarcasını tutukladılar, defalarca kez de gazeteyi kapattılar. Ne oldu vazgeçtik mi? Gene açtık, gene söyledik, gene dağıttık. Gerekirse biz anneler olarak sokak sokak, mahalle mahalle dolaşıp gazeteyi dağıtacağız. Kürt halkının sesini susturmalarına izin vermeyeceğiz. Sokaklarda direniriz ama yine de gazetenin çıkmamasını sağlarız.

Kamile Şimşek: Devlet iyi bilsin ki eğer gazete dağıtımı biz anneler bu gazetenin yerde kalmasına ve kapatılmasına izin vermeyiz. Bu gazete bizim varlığımızdır, dilimizdir, tarihimizdir, sesimizdir, kimliğimizdir ve gücümüzdür. Çok iyi bilsin, bu gazeteyi kapatamaz çocuklarımızı da tutsak alamaz. Biz gazetemizin de çocuklarımızın da arkasındayız. Elinden geleni ardına koymasın. Artık yeter, doymuyor kana, doymuyor zulme. ne yaparsa yapsın kapatamaz. Gazete dağıtma ve basma işi bizim omuzlarımıza kalırsa Erdoğan çok iyi bilsin ki biz onu da yaparız. Çocuklarımız için, toprağımız için gazete de dağıtırız. En kötüsü sokak sokak dolaşır Erdoğan'ın yaptığı zulmü halka kendi dilimizle anlatırız.

Hatun Kaçar: Önderimizi tecride almış, halkımızı katlediyor, gençlerimizi tutukluyor, bugün de gazetelere sıra geldi. Yüz yıldır bunları yapıyorlar da ne oluyor? İşe yarıyor mu? Kürt halkı direnişten vazgeçiyor mu, davasından vazgeçiyor mu? Yok vallahi vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz. Ne olursa olsun vazgeçmeyeceğiz. Bizim çocuklarımıza verdiğimiz sözümüz var. Biz gazetenin kapatılmasına da izin vermeyeceğiz. Onlar mühürlemiş de ne olmuş* Biz çok mühür çıkardık attık, onu da çıkarıp atarız. herkes gazetesine sahip çıksın, kurda kuşa yem etmeyelim. Sokak sokak dolaşıp gazeteyi gönüllü olarak dağıtalım.

(fz-bc/fk)