TUHAD-FED'den cezaevleri için eylemsellik çağrısı
09:11
Beritan Canözer / JINHA
AMED - Cezaevinde artan baskıları ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde yoğunlaşan tecridi değerlendiren TUHAD-FED Eşbaşkanı Bahar Oktay, "Cezaevi şahsında tutsak ailelerini sindirmek ve topluma baskı uygulamayı meşrulaştırmak istiyorlar. Bunun önüne geçmeli ve eylem ve etkinlikler ile buna cevap olabilmeliyiz" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecrit OHAL uygulamaları kapsamında ağırlaştırılırken, siyasi tutsaklar üzerinde de yoğun baskılar uygulanmaya başladı. Cezaevlerinin yönetimleri tarafından tutsaklar darp ediliyor, hücrelere atılıyor ve disiplin cezaları veriliyor. Son 1 ay içerisinde yaklaşık 200 tutsak sürgün edilirken, sürgün esnasında tutsaklara dönük hak ihlalleri uygulanıyor. Tutsakların aileleri ile görüşleri kısıtlanırken telefon görüşlerininse 15 günden bir yapılmasına karar verildi. Tutsaklar üzerinde sıkıyönetim uygulamaları devam ederken, Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit ise kaygı verici hale gelmiş durumda.
'İşkence ve tecrit yoğunlaşacak'
Cezaevlerinde yaşananlara ilişkin konuşan TUHAD-FED Eşbaşkanı Bahar Oktay, "Geçmiş yıllarda OHAL süreçlerinde cezaevlerinde gelişen durumları hepimiz mutlaka biliyoruz. Görüş saatleri kısaltılır, telefon ve yazılı haberleşmeye kısıtlama getirilir, tutsakların giyimine, kargoyla gelen eşyalara kısıtlama gelir. Hukuksuzluklar yapılıyor ve zaten ağır şartlarda yaşayan tutsakları daha ağır şartlarda yaşatmaya başlıyorlar. Bir süre sonra buna işkence de eklenecektir. Farklı gerekçeler ve bahaneler ile tıpkı 80 ve 90 döneminde olduğu gibi yine işkence, tecrit yoğunlaşacak" dedi.
'Öcalan şahsında halka dönük saldırılar arttı'
Öcalan üzerindeki tecridin de 99 yılından bu yana ele alınması gerektiğini belirten Bahar, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit için "Aile ile görüşü kısıtlanıyor ve avukatlarının Sayın Öcalan'ı görmesi engelleniyordu. Bu uygulamalar son bir kaç yılda daha gözle görülür bir hal almaya başladı. En son CPT heyetinin gidip orada rapor tuttuğunu biliyoruz. Rapor kamuoyuna sunulmak için hazırlanır ama CPA tuttuğu raporu gizledi. Bu da kaygıları gittikçe daha çok artırıyor. Kürt halkına dönük saldırılar Sayın Öcalan'ın tecride alınması ile farklı bir boyuta taşındı ve biz bunu son süreçte de gördük" diye kaydetti.
'80 darbesinin daha ağır boyutu yaşanacak'
Bahar, bu kaosun ve tıkanıklığın bir an önce giderilmesi için Abdullah Öcalan ile görüşmelerin başlaması gerektiğini belirterek, "OHAL uygulamaları ile kanunda hiçbir karşılığı olmayan hak ihlalleri yaşatılıyor. Gözaltı sürecinin 30 gün olması ciddi kaygılar yaşatıyor. Gözaltı süresi neden 30 gün olur? 4 günde neyi çözemiyorsunuz? Bunun tek bir anlamı vardır o da 30 günlük gözaltında kişilere istediklerini yapmaları meşrulaşıyor. 90'larda gözaltı süresi içerisinde yüzlerce kişi kaybedildi ve hala nerede oldukları bilinmiyor. Şuan 80 darbesinin daha ağır boyutları yaşatılmak isteniyor çünkü sindirilmek istenen bir halk var" şeklinde konuştu.
'İhlaller gündemde tutulmalı'
OHAL sürecinde en fazla hak ihlallerinin tutsaklar şahsında yaşanacağını söyleyen Bahar, " Cezaevi şahsında tutsak ailelerini sindirmek ve topluma baskı uygulamayı meşrulaştırmak istiyorlar. Bunun önüne geçmeli ve eylem ve etkinlikler ile buna cevap olabilmeliyiz. Hem Tutuklu Aileler ile Dayanışma Dernekleri olarak hem de tutsak aileleri olarak en büyük sorumluluk da bize düşüyor " dedi.
(dk)