Kadın gazeteciler: Saldırılar hepimize yönelik

09:06

JINHA

AMED - Özgür Gündem Gazetesine getirilen kapatma kararının ardından yaşanan darp ve işkenceyle gözaltılara kadın gazeteciler tepki gösterdi. Yaşanan saldırının ilk olmadığını ve 90'lı dönemlere geri dönüldüğüne dikkat çeken gazeteciler, yaşanan saldırıyı kabul etmeyeceklerini ve saldırının tüm gazetecilere dönük olduğunu vurguladı.

Özgür Gündem gazetesinin dün İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından kapatılma kararı verilmemesinin ardından düzenlenen polis baskınıyla 24 gazeteci işkenceyle gözaltına alındı. Gazetenin haber katında özellikle kadın çalışanlar saçlarından sürüklenerek gözaltına alınırken yaşanan baskılara karşı kadın gazeteciler sert tepki gösterdi. Gazeteci Hatice Kamer, dün Özgür Gündem'e yapılan baskının basın özgürlüğü için feci görüntüler olduğuna değinerek, yaşananların 90'lı dönemleri aratmadığını belirtti.

'Kadın gazetecilerin sesi olmaya devam edeceğiz'

Her geçen gün Türkiye'de ve bölgede basın çalışanlarının çalışma koşullarının daraldığını dile getiren Hatice, her gün gazetecilerin darp edilmesine ve tutuklanmasına tanıklık etiklerini söyledi. Hem gazeteci olarak hem de kadın gazeteci olarak yaşanan şiddeti kabul etmeyeceğini dile getiren Hatice, "Yaşadığım şiddet olayıyla bunu karşılaştırmayacağım. Çünkü benim yaşadığım olay bir linç girişimiydi. Orada da yapılmak istenen haber yapma isteğinin önüne geçmek ve gerçekleri yansıtmamızı engellemekti. Bugün Özgür Gündem'de yapılan aynı durumdur. İnanıyorum ki bu çalışan gazetecilerin gerçekleri açığa çıkarma azminden bir şey düşürmeyecektir. Yapmak istediğimiz işin önüne engel konuluyor. Kadın gazeteciler olarak işimizi en iyi ve en doğru şekilde yapmaya devam edeceğiz. Gözaltına alınan kadın arkadaşlarımızın sesini duyurmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

'Yolumuza devam edeceğiz'

Gazeteci Kadriye Devir Uçar ise gazetecilerin böylesi bir saldırıyla karşı karşıya kalmaması gerektiğini belirterek, halkların sesini ve ezilenlerin sesini duyuran bir gazetenin kapatılmasının kabul edilmeyeceğini söyledi. Kadriye, gazeteye yapılan baskının ardından yaşanan darp ve gözaltların demokrasi zeminini ortadan kaldırdığını gösterdiğini ifade ederek, "Biz gazeteciler olarak bu duruma karşılık vermeden durmayacağız. Tepkisiz kalmamız ne gazetecilik ilkelerine uyar ne de meslek ahlakına uyar. Biz her zaman yaptığımız gibi doğruları yansıtmaya devam edeceğiz. Gazeteciliğin suç olmadığını belirterek yolumuza devam edeceğiz" diye belirtti.

'Gazeteciler dönük saldırılar Türkiye'nin prestijini sarsıyor'

Muhalif gazetecilere dönük yoğun bir saldırının söz konusu olduğunu söyleyen NRT Muhabiri Sevda Kaplan da, dün yaşanan baskının hiçbir gazeteci tarafından kabul edilmemesi gerektiğini ifade etti. Baskın yapılan gazete binası muhalif olsa dahi söz sahibi olması gerektiğini aktaran Sevda, tüm muhalif kesimlerin sesinin kesilmesinin imkansız olduğunu ve gazetecilerin tüm saldırılara rağmen yazmaya devam edeceğinin altını çizdi. Sevda, "Gazeteciler üzerindeki baskılar biran önce son bulmalıdır. Dünya kamuoyunda da bu baskılar Türkiye'nin prestijini sarsıyor. Biran önce gazeteciler üzerindeki baskılara son verilmelidir" dedi.

'Saldırılar tüm gazetecilere dönüktür'

Evrensel Gazetesi Muhabiri Serpil Berk ise, gözaltına alınmamalarının ardından Özgür Gündem Gazetesine yapılan baskının saldırıların vücut bulmuş hali olarak gördüklerini söyledi. Basını özgür olmayan bir toplumun özgürlüğünden bahsedilemeyeceğini dile getiren Serpil, "AKP 14 yıllık iktidarı süresinde tek tek bir medya anlayışı yarattı. Kendisine biat etmeyen Özgür Gündem ve tüm muhalif gazetecilere dönük bir saldırı söz konusu. Dün de yaşananlar bunun vücut bulmuş halidir. Bu saldırılar hepimize dönüktür ve bunu böyle okumak gerekiyor" diye vurguladı.

'Gündeme yapılanlar Türkiye'nin tarihine kara bir leke oldu'

Önceki gün yaşananların Türkiye'nin tarihine kara bir leke olarak geçtiğini kaydeden Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) Eş Başkanı Nevin Erdemir, "Dün yaşanalar Türkiye'nin tarihine kara bir leke olarak geçti. Geçmişte Gündem Gazetesi hedef haline getirildi ve bugünde AKP hükümeti tarafından aynı durum yaşanıyor. Özgür Gündem direniş geleneğinde olduğu için gazete bugün de çıktı. 93 yılında da gazetenin çıktığını biliyoruz. Bu gelenek tüm yönelimleri rağmen devam etti. Boyun eğmeyeceğiz susturamazsınız sloganı ile devam etti. Bundan sonra da tüm yönelimlere rağmen dayanışmayı büyüteceğiz" dedi.

'Gazetenin sesi olmaya devam edeceğiz'

Özgür Gün TV Kameramanı Diren Yurtsever, "Dün arkadaşlarımız hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı. Demokrasi olmayan Türkiye'de özgür ve muhalif basına baskılar her zaman tırmandırılarak artırılmıştır. Özgür basın çalışanları asla buna boyun eğmeyecektir. Özgür Gündem adını da zaten bu direnişten alıyor. Özgür Gündem çalışanlarının biran önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Özgür basın çalışanları olarak gazetenin sesi olmaya devam edeceğiz" diye belirtti.

'Hepimiz Gündem gazetesinin muhabirleriyiz'

Van TV Kameramanı Hülya Emeç, Kürt basınına dönük baskıların aynı şekilde devam ettiğine değinerek, 90'lı dönemlerin yeniden yaşatıldığını söyledi. Hülya, "Bu durumu asla kabul etmeyeceğiz. Hükümetler ne kadar değişirse değişsin egemen olan zihniyet aynıdır. Özgür Gündem gazetesinin sesi kesilemeyecektir. Gazete Kürdistan'da yaşanan katliamları halklara duyurduğu için saldırıya maruz kalmıştır. Bu saldırıları halka duyurmaya devam edeceğiz. Özgür Gündem gazetesinin muhabiriyiz hepimiz ve bu nedenle dayanışmayı büyüyeceğiz " dedi.

(be/dk)