'Eylem gelene kadar direneceğiz'

15:37

JINHA

İSTANBUL - Minbic'i özgürleştirme hamlesinde yaşamını yitiren BÖG/KÖG savaşçısı Eylem Ataş'ın cenazesinin ailesine teslim edilmesi için yapılan açıklamada konuşan siyasetçiler ve demokratik kitle örgütü temsilcileri, Eylem'in cenazesinin doğduğu topraklara defnedilmesi için direniş sözü verdi.

Minbic'i özgürleştirme hamlesinde yaşamını yitiren ve cenazesi 51 gündür ailesine teslim edilmeyen BÖG/KÖG savaşçısı Eylem Ataş (Cemre Heval) için İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenlendi. Açıklamaya HDP İstanbul Milletvekili ve Demokratik İslam Kongresi (DİK) Eş Sözcüsü Hüda Kaya, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP İstanbul İl Örgütü Eş Başkanı Doğan Erbaş, Aziz Güler'in abisi Ersin Güler, Suphi Nejat Ağırnaslı'nın (Paramaz Kızılbaş) annesi Nuran Ağırnaslı, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Gökmen Yeşil, Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Başkanı Sinan Zincir, Yeryüzü Kadınları Derneği ile çok sayıda kişi katıldı.

'Yaptığımız tüm başvurular sonuçsuz kaldı'

"Eylem Ataş'ı istiyoruz, Eylem Ataş, katil IŞİD çetelerine karşı başlatılan insanlık savaşında hayatını kaybetti. Cenazesinin doğup büyüdüğü topraklara Adana'ya defnedilmesine izin verilmiyor" pankartının açıldığı açıklamada ilk olarak Devrim Parti Üyesi Ezgi Aydın konuştu. Ezgi, Eylem'in 51 gün önce Rojava'da katliamcı IŞİD çetelerine karşı savaşırken hayatını kaybettiğini hatırlattı. Eylem'in cenazesinin hala Türkiye'ye getirilemediğini ifade eden Ezgi, Eylem'in cenazesinin teslim edilmesi için yaptığımız tüm başvurular sonuçsuz kaldığını dile getirdi. Ezgi, cenazelerin teslim edilmemesine rağmen Türkiye'nin IŞİD'e yardım ettiğini söyledi.

'Eylemi bu topraklara getireceğiz'

Ezgi'nin ardından Eylem'in ailesinin mektubunu okuyan Yeryüzü Kadınlar'ından Nisan Atalay, şunları aktardı: "AKP cihatçı katillerin suç ortağı olduğu için, Eylem'in cenazesinin Türkiye'ye girişine izin vermiyor. Eylem'in ölümünde bu devletinde payı var. Kızımı öldürdünüz, cesedinden ne istiyorsunuz. Kızımın cesedini size çiğnetmeyeceğim. Eylem'in ailesi olarak biz de her ne yaparsanız yapın, sonuna kadar direnecek, mücadele edecek ve 'Eylem'imizi bu topraklara getireceğiz' diyoruz. Eylem'i doğduğu topraklara getirene kadar direneceğiz. Eylem'i doğduğu topraklara getirmezsek, yaşamak bize haram olsun."

'Gömülme hakkına ilişkin 2 yönetmelik hazırlandı'

ÇHD Başkanı Gökmen Yeşil, gömülme hakkına dair yazılı hiçbir kanun bulunmamasına rağmen, Mülkiye Amirliği tarafından buna ilişkin yeni bir yönetmelik hazırlandığını söyledi. Bugüne kadar Türkiye'nin 'gömülme hakkına' yasalarda değinmediğini kaydeden Gökmen, hükümetin kurallara ilişkin iki yönetmelik düzenlediğine dikkat çekti. Gökmen, yönetmeliklere ilişkin şu açıklamada bulundu: "Adli Tıp Kurumu'nun uygulama yönetmeliğinde mülki amirin cenazenin aileye ve yakınlarına tesliminde, kamu düzeninin bozulacağına kanaat getirirse cenazeyi aileye ve yakınlarına vermeyebilir. Kendi belirleyeceği bir yere defnedebilir. Bir diğeri de cenaze ve defin işleri yönetmeliği mülki amiri cenazeyi aynı değerlendirme neticesinde 24 saat içerisinde aileye teslim ettikten sonra cenaze defin edilmezse yine geri alma imkanı getirildi."

'Bize düşen toprağa düşenlerin umudunu büyütmek'

HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Eylem ile Cizre abluka altındayken tanıştıklarını ifade ederek, "Eylem'in devrimci yüreğini o süre zarfında tanıdım ve ne kadar mücadeleci olduğuna tanıklık ettim. İktidar, Kürtlerin yanında olanlara karşı topyekün savaş açmış durumda. Eylem'in cenazesinin teslim edilmemesinin en büyük nedeni de budur. Bizler Aziz'i nasıl bu topraklara getirilmesi için mücadele ettiysek şimdi de Eylem için mücadele etmeliyiz. Rojava devrimi tüm ezilen dünya halklarına umut oluyor. Bize düşen orada toprağa düşen arkadaşlarımızın umudunu ve mücadelesini büyütmektir" dedi.

'Yaşam hakkı kadar gömülme hakkı da kutsaldır'

"Acılar kartopu gibi yuvarlanarak üstümüze geliyor" diyerek konuşmasına başlayan HDP Milletvekili Hüda Kaya ise, "Fakat biz bu kartopunun altında kalmayız. Bizler hala alanlardayız. Yaşamak ne kadar kutsalsa insanların gömülme hakkı da o kadar kutsaldır, toprakla buluşmak haktır. Bu hak zaten tartışılamaz" diye vurguladı. En büyük, en acımasız savaşlarda bile taraflar birbirlerine cenazelerini veriyor ve cenazelerini defnetmek için savaşa ara verildiğine dikkat çeken Hüda, "Ama din kisvesi altında politika yürüten iktidar, insanlıktan uzak tutumlar sergiliyor. Bu çürümüş zihniyet yaşam hakkına da ölü bedene de saygı duymuyor" diye belirtti.

'Minbic'e baharı Eylem ve Sevda getirdi'

Yeryüzü Kadınları adına konuşan Aylin Kaplan ise, "Yanı başımızda çok yakınımızda bir tarih yazılıyor. Eylem de bu tarih yazılımının bizim için önemli bir parçasıdır. Kadınları pazarlarda köle olarak satan bir zihniyete karsı savaştı. Bugün Minbiç'in özgürleşmesiyle bahar gelmiştir artık. Minbiç'e baharı Eylem, Sevda getirmiştir" diye konuştu.

(rt-dyc/ödk/mg)