'Cinsel Şiddet Alanında Hak Temelli Yayıncılık' broşürü hazırlandı
10:03
JINHA
HABER MERKEZİ - Toronto merkezli femifesto örgütünün "Doğru Kelimeyi Kullanmak: Kanada'da cinsel şiddet üzerine haber oluşturma" kitabından iki bölümü Türkçe'ye çeviren ve Türkiye'den örneklerle güncelleyen Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, medya emekçilerinin cinsel şiddet haberlerine yaklaşımını hak temelli bir noktaya taşımayı amaçlıyor.
Cinsel şiddet haberleri medyada, şiddete maruz bırakılanın haklarını yok sayan, cinsel şiddet hakkındaki önyargıları ve yanlış inanışları pekiştiren bir şekilde yer bulabiliyor. Hayatta kalanın değil, failin olaya ilişkin sözlerine yer verilmesi, şiddete uğrayan temsili kadın ya da çocuk görsellerinin kullanımı ya da olayın sansasyonel bir dille yer verilmesi bunlardan bazıları. Haber içeriklerinin yanısıra, cinsel şiddetle ilgili yaygın mitlerin, benzer söylemlerle sosyal medya paylaşımlarında, haber altı yorumlarda, başlık ve manşetlerde kullanımına da sıkça rastlanabiliyor. Bu örneklerden yola çıkan Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, medya emekçilerine cinsel şiddet olaylarının haberleştirilmesinde yol göstermek amacıyla "Cinsel Şiddet Alanında Hak Temelli Yayıncılık" broşürünü hazırladı.
Sivil Düşün AB Programı desteğiyle basılan broşür, ücretsiz olarak dağıtılıyor ve internet üzerinden de okunabiliyor. Kanada-Toronto merkezli, cinsel şiddet alanında çalışan femifesto adlı örgüt ve ortaklarının hazırladığı "Doğru Kelimeyi Kullanmak: Kanada'da cinsel şiddet üzerine haber oluşturma" (Use the Right Words: Media Reporting on Sexual Violence in Canada) adlı çalışmasından iki bölümü çevirilen ve Türkiye'den örneklerle güncellenen broşür ile medya emekçilerinin cinsel şiddet haberlerine yaklaşımının hak temelli bir noktaya taşınması amaçlanıyor.
Broşürde, haber yazımındaki ve görsel kullanımında yapılan yanlışlar ve doğru uygulama önerileri "yap/yapma" başlıklarıyla yer alıyor. Örneğin; hukuk dilinde de kullanılan "mağdur" ifadesi ya da "kurban" ifadesinin negatif çağrışımlar içerebileceği belirtilirken; bunun yerine haberlerde, güçlendirici de olabilen "hayatta kalan / sağkalan" ifadeleri ya da "cinsel şiddete maruz bırakılmış", "cinsel şiddeti yaşamış" ifadeleri öneriliyor.
Kendi hikayesini paylaşan bir hayatta kalanı okuyucuya aktarırken, "söyledi", "anlattı", "paylaştı" gibi daha tarafsız ve objektif bir dil kullanmak da önem taşıyor. Cinsel şiddete maruz bırakılan kişinin hikayesini haberleştirirken "itiraf etti", "kabul etti", "sebep oldu", "imkan verdi" gibi fiiller kullanılması, olayın sorumluluğunu faile değil hayatta kalana yüklediği için bu kelimelerin haber içinde geçmemesi öneriliyor. Hayatta kalan ile yapılan röportajlarda ve haberlerde, onun tercih ettiği ifade ve görsellerin kullanılması gerektiği belirtiliyor.
Yine benzer şekilde "tecavüze uğradı" ifadesi fiili faile değil maruz bırakılana atarken, "tecavüzcüsü/tacizcisi ile.." gibi İfadeler faille bir aidiyet ilişkisi kurduğu için sakıncalı görülürken, failin olaydaki sorumluluğunu görünmez kılabiliyor. Bunlar yerine "fail tecavüz etti" ya da hukuksal süreç sürüyorsa "fail tecavüz suçundan yargılanıyor" ifadelerini tercih etmek gerekiyor. Broşürde, tecavüzün ve cinsel saldırının cinsellikle ilgili olmadığı, bir güç ilişkisi ve şiddet biçimi olduğu vurgulanıyor. Bu nedenle haberde şiddetin pornografisini üreten dilden mutlaka kaçınmak gerekiyor.
Medyada görsel kullanımına ilişkin de broşürde öneriler yer alıyor. Cinsel şiddete maruz bırakılan kişinin çaresiz ve yalnız olduğunu imleyen görseller yerine, cinsel şiddetle mücadeleye ilişkin güçlendirici görseller öneriliyor. Haber içeriğiyle uygun olduğu düşünülen, örneğin alkolle direnci kırılarak şiddete maruz bırakılan bir kadına ilişkin haberde alkol içen kadın görseli gibi "ima içeren" görsellerin de kullanılmaması gerekiyor. Bununla birlikte, insanların kafasında görüntü oluşturacak detaylar; eğer hayatta kalanın hikayesini ve itibarını destekliyorsa veya kültürel olarak cinsel şiddetin üretilmesine karşı bir bağlamda ele alınıyorsa kullanılması, bu ikisinin aksine hizmet eden her grafik detayın kullanımından kaçınılması tavsiye ediliyor.
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, özellikle çocuk istismarı haberlerinde "asla çocuk fotoğrafı kullanmayın" uyarısında da bulunuyor. Kırılmış oyuncak, ya da temsili bir çocuk görseli olsa dahi, çocuklara ilişkin haberlerde çocuğun rızası aranamayacağından bu konuda medya çalışanlarının çok dikkatli olması bekleniyor.
Bu örneklerden yola çıkan Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, medya emekçilerine cinsel şiddet olaylarının haberleştirilmesinde yol göstermek amacıyla "Cinsel Şiddet Alanında Hak Temelli Yayıncılık" broşürünü hazırladı. #bunuyapabiliriz kampanyasını da yürüten dernek; bir süredir medyanın dili üzerine atölye düzenlemekte ve muhabirlere yönelik öneriler de oluşturmakta ve kampanya blogunda paylaşmaktaydı.
Broşürü okumak için: http://cinselsiddetlemucadele.org/wp-content/uploads/2016/08/Medya-brosur.pdf
(mg)