'Vedat'ı katledenler biran önce yargı önüne çıkarılmalı'

15:53

JINHA

HABER MERKEZİ - Roj News çalışanları, muhabirleri Vedat Hisên Ali'nin Duhok'ta katledilmesine ilişkin, "Gazetecilere sahip çıkın" çağrısında bulunurken, konuyla ilgili birçok çevreden yapılan açıklamalarda ise, Vedat'ı katledenlerin biran önce yargı önüne çıkarılması istendi.

Güney Kürdistan'ın Dohuk kentinde dün katledilen Roj News muhabiri Vedat Hisên Ali'nin katledilmesine tepkiler artıyor. Roj News Haber Ajansı çalışanları, muhabirleri Vedat Hisên Ali'nin Duhok'ta katledilmesine ilişkin Süleymaniye'de Baxê Gişti Parkı önünde bir basın açıklaması yaptı. Metro Gazeteci Haklarını Koruma Merkezi ve Tevgera Azadi (Kürdistan Özgür Toplum Hareketi) adına da konuşmaların yapıldığı basın açıklamasında çok sayıda gazeteci ve sivil toplum aktivisti hazır bulundu. Roja News adına açıklamayı okuyan gazeteci Salah Hıdır, "Duhok güvenlik güçleri gazeteci Vedat'ı, Duhok'u terk etmesi yönünde birçok kez tehdit etmiş fakat Vedat tüm bu tehditlere direnmiştir" dedi.

'Gazeteciler tehdit ve baskı altında'

Güney Kürdistan'da gazetecilerin yaşadıkları zorluklara dikkat çeken Salah, "Kürdistan bölgesinde her gün özgürlük, demokrasi ve insan hakları çağrıları ve sloganları yükselmesine rağmen, gazeteciler tehdit ve baskı altında tutulmaktadır. Parti ya da siyasi bir tarafın taraftarı olmayan bir gazeteci her zaman tehdit altında kalmaktadır. Bölgede her gün, kaçırma, katletme ve cinayet haberleri duymaya devam ediyoruz fakat halen işlenen bu suçların failleri ortaya çıkartılamamış ve cezalandırılamamıştır. Bu durum toplum içerisindeki kaygıları arttırmaktadır. Özellikle de gazeteci ve aydınlara yönelik saldırılar toplum içerisindeki bireylerin kendisini güvende hissetmemesini beraberinde getirmektedir. Bu tür saldırıların düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırılar olduğunu ve bu saldırılarla amaçlananın da toplumu köleleştirmek olduğunu düşünüyoruz. Çünkü özgürce yaşayamayan, düşünemeyen ve ifade edemeyen bir toplum köleliğe mahkum olacaktır" sözlerini ifade etti.

'Gazetecilere sahip çıkın' çağrısı

Güney Kürdistan Gazeteciler Sendikası'na çağrıda bulunan Salah, son olarak şunları söyledi: "Başur Kürdistan'da tüm halkın ve özgür gazetecilerin haklarının korunmasını talep ediyoruz. Mevcut sessizliğin bu şekilde devam etmesi kabul edilemez. Kürdistan bölgesi gazeteciler sendikası, üyelerine ve tüm gazetecilere sahip çıkmalıdır. Yine mahkemeler ciddi ve bağımsız bir temelde gazetecilerin haklarını korumayı esas almalıdır. Şehit Vedat'ın dosyasının da katledilen diğer gazeteci şehitlerinin dosyaları gibi kapatılması ve bir kenara bırakılması kabul edilmemelidir. Buradan tüm gazetecilere ve basın kuruluşlarına çağrımız, işlenen bu suç ve meslektaşlarına yönelik saldırı karşısında sessiz kalmamaları yönündedir. Yaşanan olay yalnızca Vedat Hisên Ali'nin katledilmesi olarak değil, özgür basın ve özgür ifadenin katledilmesidir ve Vedat şahsında hepimize yönelik bir saldırı olarak görülmelidir.

'Sorumlular en kısa sürede kamuoyuna açıklanmalıdır'

Gazeteci arkadaşımız Vedat Hisên Ali'nin kendi bölgelerinde katledilmiş olması itibariyle bu olayın netleştirilip ortaya çıkartılması Behdinan güvenlik güçlerinin sorumluluğu altındadır. Vedat'ın katledilmesinin sorumlularının en kısa sürede ortaya çıkartılıp kamuoyuna açıklanmaması ve yargılanıp cezalandırılmaması durumunda yaşanan bu olayın sorumluluğu bu güçlere kalacaktır. Behdinan bölgesindeki ilgili herhangi bir kurum ve kuruluş şu ana kadar konu hakkında herhangi bir açıklamada bulunmamıştır. Özgür basın şehitlerinin mücadele ve amaçlarının takipçisi olacağımız sözünü bir kez daha veriyor ve bu tür saldırılar karşısında hiçbir zaman sessiz kalmayacağımızı ifade ediyoruz. Özgür basın şehidi Vedat Hisên Ali'nin ailesi ve tüm özgür gazetecilere bir kez daha başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz."

'Gazetecilere yönelik geliştirilen saldırılar yasadışıdır'

Khamteer Gazetecileri Koruma ve Medya Gelişimi Örgütlenmesi ile Yekbun Toplumu Koruma Örgütlenmesi (YOSD) de yazılı açıklama yaparak, gazeteci Vedat Hisên Ali'nin katillerinin bulunup cezalandırılmasını istedi. Vedat'ın katledilmesinin ahlak ölçülerinden çok uzak bir suç olduğu belirtilen açıklamada, gazetecilere yönelik geliştirilen her türlü saldırının yasadışı olduğu kaydedildi. Gazetecilerin bu şekilde katledilmesinin Güney Kürdistan'da demokrasinin tehdit altında olduğunu gösterdiği belirtilen açıklamada, "Kürdistan bölgesel yönetimi başkanı ve Duhok bölgesindeki tüm hükümet kurum ve kuruluşlarından talebimiz, Vedat'ın katledilmesi olayını en kısa zamanda ciddi bir biçimde araştırma ve soruşturmalarıdır. Ve suçlular bir an önce bulunup mahkeme karşısına çıkarılmalı ve gerekli cezaya çarptırılmalıdır" diye belirtildi.

'Vedat işkence ile katledildi'

Gazeteci Vedat Hisen Ali'nin katledilmesine ilişkin Kürdistan Bölgesi Siyasi Tutsaklar Federasyonu ve İşkence ve İdamı Önleme Örgütü (ORTE) de yazılı açıklamada bulundu. Açıklamada şunlar dile getirildi: "Gazeteci Vedat Hisên Ali, 1988 yılında Kuzey Kürdistan'ın Gever ilçesinde dünyaya geldi. Vedat dün öğleden önce saat 10.00 civarlarında evinden çıktıktan sonra Malta Mahallesi'nde kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldı. 2 saat sonra cenazesi Dohuk ile Semele kazası arasından bulundu. Vedat'ın bedenindeki izlerden işkence ile katledildiği anlaşılıyor. Kürdistan Bölgesi iktidarı sayesinde gazeteciler ve aktivistler mezarlıklara gidiyor. Her geçen gün gazeteciler ve özgür düşünce üzerinde saldırılar artıyor. Bu insanlık dışı suçu kınıyoruz. Aynı zamanda Dohuk şehri polisi ve asayişinden en kısa zamanda gazeteci Vedat'ın katillerini bulmasını ve yargıya teslim etmesini bekliyoruz."

'DAİŞ'e karşı direnişi aktaran gazeteciler engelleniyor'

Kürdistan Bölgesi Gazeteciler Sendikası Gazeteci Haklarını Koruma ve Basın Özgürlüğü Komisyonu da dün Duhok'ta kimliği belirsiz kişilerce katledilen Vedat Hisên Ali'ye ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Bir süredir DAİŞ çetelerine karşı verilen savaşı aktaran gazetecilerin bazı engellerle karşılaştığı kaydedilen açıklamada, "Maalesef en son haber 13 Ağustos günü, RojNews Haber Ajans çalışanı gazeteci Vedat Hisên Ali'nin Duhok kentinde terörist bir saldırıya uğradığı haberiyle geldi. Gazeteci Vedat uğradığı bu terör saldırısı gazeteciler ailesinin yaralarının bir kez daha kanattı. Gazetecilerin terör saldırısına uğraması Kürdistanlı gazetecilerin haklarının ve özgürlüklerinin doğrudan çiğnenmesidir. Kürdistan Bölgesi Gazeteciler Sendikası ve Gazeteci Haklarını Koruma ve Basın Özgürlüğü Komisyonu olarak Kürdistan Bölge hükümetinden, İçişleri Bakanlığından, polis ve asayiş güçlerinden olayın en kısa sürede aydınlatılmasını ve suçluların ortaya çıkarılıp adalete teslim edilmesini istiyoruz" denildi.

5 partiden ortak açıklama

Kürdistan bölgesi parlamentosunda yer alan YNK (Kürdistan Yurtseverler Birliği), Goran Hareketi, Tevgera İslami (İslami Hareket), Komeleya İslami (İslami Topluluk Partisi) ve Yekgirtuya İslami (İslami Birlik Partisi) grupları, Vedat Hisên Ali'nin katledilmesine ilişkin ortak bir açıklamada bulundu. Ortak açıklamada şöyle denildi: "YNK, Komela İslami, Yekgirtu İslami, Goran Hareketi ve Tevgera İslami olarak gazeteci Vedat Hisên Ali'nin katledilmesini kınıyor ve yaşanan bu olayı insan hakları ve gazetecilerin özgürlük ve haklarına yönelik bir saldırı olarak görüyoruz. Yaşanan bu olay, genel anlamda özgürlüğün ve özelde de ifade özgürlüğünün ciddi bir tehdit altında olduğunu bizlere göstermektedir. Tüm yurttaşların can ve mal güvenliği ve özgürlüklerini korumak hükümetin ilgili kurumlarının görevi ve sorumluluğudur. Partisel ve siyasi iktidardan uzak durularak yargı ve yasaların bağımsızlığı esas alınmalı, yükseltilmelidir. Son olarak yaşanan bu olayın dosyasının takipçisinin olunmasını talep ederek bu olayın suçlularının bir an önce yakalanarak adalete teslim edilmesi gerektiğini ifade ediyoruz."

(mg)