Sebahat: Faşizme direnmek insanlık görevidir

12:31

JINHA

AMED - DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, 15 Temmuz darbe girişimi ardından Türkiye halklarının demokrasi umuduna karşı baskı ve soykırım politikalarının arttırıldığının altını çizerek, "Kürtlerin hak ve özgürlüklerini tanımıyorsan Kürtler en ufak talebini dile getirdiği için tutuklanıyorsa bundan demokrasi şölendi değil faşizm olur. Faşizme karşı direnmek de insanlığın görevidir" dedi.

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in katılımıyla gündemdeki konulara ilişkin DBP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Sebahat Tuncel, ilk olarak 14 Ağustos'un Digor katliamının yıldönümü olduğunu hatırlatarak, "Kars'ın Digor ilçesinde ilan edilen OHAL'i protesto eden halkımız içerisinde 17 yurttaşımız katledilmiştir. Üzerinden 23 yıl geçmiş olmasına rağmen aydınlatılmamış ve Digorluların adalet arayışı devam ediyor. Katliamı kınıyor ve hakikat arayışımızın sonuna kadar süreceğini ifade ediyoruz" dedi. Sebahat, 1993'den bu yana onlarca katliama imza atıldığını ve bu katliamların bir çoğununda devlet tarafından gerçekleştirildiğinin altını çizerek "Bunlar aydınlatılmadan adaletin sağlanması mümkün değildi" diye konuştu.

'AKP diyolog sürecinde paralel yapı ile savaş planları yaptı'

Önceki gün Demokratik Suriye Güçleri (QSD) tarafından Minbic'in özgürleştirilmesini saygıyla selamladıklarını dile getiren Sebahat, "DAİŞ'e karşı Minbic'in özgürlüğü Ortadoğu halklarının umudunu kırmaya çalışanlara karşı büyük bir umut olmuştur. Kürtler Ortadoğu'da tüm halkların, hak ve özgürlük mücadelesi için mücadele ediyor ve bize başka bir hayatın mümkün olduğunu gösteriyorlar. Bu zaferi insanlığa sunanları da kutluyoruz" şeklinde konuştu. Son süreçte yaşanan gözaltı ve baskılara değinerek konuşmasını sürdüren Sebahat, "Özelikle 15 Temmuz darbe sonrası yaşanan gelişmeler ve partimize yönelik sistematik baskılar söz konusu. Bu baskılara karşı direnişi büyüteceğimizin altını çiziyoruz. Çözüm ve müzakere sürecinin yok sayılması ile birlikte Türkiye'de yeni bir dönem başladı ve demokrasi kanalları AKP tarafından ortadan kaldırıldı. Bir yandan mitinglerimizde bombalar patlarken bir yandan da demokratik siyasete yönelik ciddi bir baskı politikası var" ifadelerinde bulundu. AKP hükümetinin PKK Lideri Abdullah Öcalan ile diyalog geliştirdiği süreç içerisinde bir yandan da sarayda paralel bir masa kurarak Kürtlere karşı çöktürme planları yaptığının altını çizen Sebahat, "Savaşın şehirlere taşınması AKP hükümeti ve Fethullah Gülen ile ortaklaşarak Kürt siyasal hareketine karşı baskı politikası uyguladığının net kanıtıdır. 15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte Türkiye'de herkes demokrasi beklentisi içindeyken, AKP hükümeti yürüttüğü baskı politikasını derinleştirmiştir" dedi.

'AKP'nin tüm bakanları Fethullah'ı desteklemekten gözaltına alınmalıydı'

Baskı politikaları ile birlikte HDP'li vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılırken, kayyum atamaları ile belediyelerin hizmet yapmasının engellenmeye çalışıldığının altını çizen Sebahat, "Yerel yönetimleri işlevsiz kılan bir kanunla karşı karşıyayız. DBP olarak tüm bunları siyasi soykırım olarak değerlendiriyor ve buna karşı görkemli bir direniş içinde olacağımızı ifade ediyoruz" vurgusu yaptı. Adalet bakanlığının açılamalarına göre 1 Temmuz darbe girişimi sonrası 16 bin kişi tutuklandığını hatırlatan Sebahat, Yeterli bir araştırma yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz. Böyle bir araştırma yapılmış olsaydı AKP'nin tüm bakanlarının Fethullahla işbirliği içinde olduğu için gözaltına alınması gerekirdi. Fethullah Gülen'i öven yatırım yapan bir iktidar var. Yapılması gereken şey ona destek veren ve ülkenin tüm kurumlarına yerleşmesini sağlayanların da hukuki olarak aynı süzgeçten geçirilmesidir" dedi.

'Faşizme karşı direnmek insanlığın görevidir'

Sebahat, Karayazı'da 100'den fazla evin basıldığını ve bir çok yurttaş ile DBP'li yöneticinin de aralarında bulunduğu 59 kişinin gözaltına alındığını ve 57 kişinin ise spor salonunda havasız bir şekilde tutulduğunu ifade etti. Diyarbakır'da 100'den fazla kişinin gözaltında tutulduğunu ve neden gözaltında tutuldukları konusunda bir bilgi verilmediğini dile getiren Sebahat, "Ardahan'da 12, Urfa'da 24 Siirt'te Van'da 15, Mardin'de 18 Bitlis'te 10'a yakın arkadaşımız ve Karayazı'da 8 arkadaşımız daha gözaltına alındı. bunun dışında Kürt siyasal hareketlerine yönelik baskılar ve saldırılar gelişiyor" dedi. AKP hükümetini baskı politikalarına karşı uyardıklarını sözlerine ekleyen Sebahat, "Baskı ve zor politikalarına karşı direneceğimizi net bir şekilde ifade diyoruz. Bu baskılar karşısında demokratik mücadeleyi her alanda yürüteceğimizi herkesin bilmesi gerekiyor. Kürtlerin hak ve özgürlüklerini tanımıyorsan Kürtler en ufak talebini dile getirdiği için tutuklanıyorsa bundan demokrasi şölendi değil faşizm olur. Faşizme karşı direnmek de insanlığın görevidir" şeklinde konuştu.

'Halkımız bulunduğu her yerde demokratik mücadelesini yürütecektir'

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin daha da derinleştirildiğine dikkat çeken Sebahat, "Kürt halkını tedirgin edecek açıklamalar bizzat AKP hükümeti tarafından yapılmasına rağmen hala görüşmelerin yapılmaması AKP hükümetinin Kürt sorununa yaklaşımının göstergesidir. Başkanlık rejiminin anayasasını yapmak üzere MHP ve CHP'yi rehin almış durumda. Bizim geleneğimiz direniş geleneğidir. Bu saldırılara karşı halkımız bulunduğu her yerde demokratik mücadelesin yürütecektir. Bunu yapmazsak Türkiye'yi karanlığa sürüklemiş oluruz" şeklinde konuştu. Sebahat son olarak Kürt halkının kazanımlarına yönelik her türlü saldırı karşısında geliştirilecek tek seçeneğin direnmek ve mücadeleyi büyütmek olduğunu söyleyerek, "Halkımız hak ve özgürlülerini kazanma anlamında direnişi yükselterek kazanılmış hak ve özgürlüklere karşı geliştirilen saldırılara karşı da yine direnişte olacaktır" diye konuştu.

(be-sg/dk)