'Herkes bir gönüllü muhabir olmalı gerçekleri aktarmalı'
12:28
JINHA
AMED - ÖGC, tutuklu gazetecilerle dayanışmak ve seslerini duyurmak amacıyla başlattığı "Gönüllü Muhabir Kampanyası"nın duyurusunu yaptı. Gönüllü muhabirliği ilk Barış Anneleri devralırken, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, "Herkes bir gönüllü muhabir olmalı gerçekleri aktarmalı"
Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC), tutuklu gazetecilerle dayanışmak amacıyla başlattığı "Gönüllü Muhabirlik" kampanyasının duyurusunu Koşuyolu Parkı'nda düzenlediği basın açıklaması ile yaptı. Açıklamaya HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, ilk haber nöbetini devralan Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile özgür basın çalışanları katıldı. Açıklamada "Tutuklu gazetecilere özgürlük" pankartı açılırken, tutuklu gazetecilerin fotoğrafları taşındı. ÖGC yönetiminden gazeteci Mehmet Ali Ertaş, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması amacıyla, İstanbul, Çukurova, Diyarbakır, Van, Şırnak, Mardin'de "Gönüllü muhabir nöbeti" başlattıklarını ve kampanyanın 25 gün süreceğini söyledi.
ÖGC Eşbaşkanı Hakkı Boltan ise gazetecilerin çalışmalarının engellendiğine dikkat çekmek amacıyla gönüllü muhabir eylemi başlattıklarını ifade ederek, "Bir darbe girişimi gerçekleştirildi. Büyük bir güçle darbe geri püskürtüldü. Bunlardan biri demokrasi talebi diğeri ise basındı. Türkiye için en büyük kayıp, demokrasi çığlıklarının atıldığı bir günde gazetecilerin tutuklanmasıdır. Basın olmasaydı Türkiye başbakanı ve cumhurbaşkanının sesi duyurulmasaydı darbenin önüne geçilemeyecekti" dedi. Hakkı, darbenin başarısızlığında basının büyük bir rol ve misyonu olduğuna dikkat çekti.
'Baskılara son verilsin'
Tutuklanan gazetecilerin sayısını dahi tutmak da güçlük çektiklerini dile getiren Hakkı, "Her ay rapor tutuyoruz ama her gecen gün yeni tutuklama gözaltı ve baskınlar oluyor. Hukuksuz girişimler oluyor. Simdi gözaltında Demokratik Modernite çalışanı Haydar Ergün, DİHA muhabiri Engin Eren bulunuyor. Bunlar sadece bizim bildiklerimiz. 4 gazeteci de hukuksuz yere gözaltına alındı ve serbest bırakıldı. Bu saldırılar her gecen gün artıyor. Eğer siz dünyanın ve halkların dostu olmak istiyorsanız en büyük dostluğu basınla kurmanız gerekiyor ve basın üzerindeki baskılara bir son vermeniz gerekiyor" diye konuştu.
'Özgür basın çalışmaya devam edecek'
Baskılar son bulmasa dahi özgür basının çalışmalarını sürdüreceğine dikkat çeken Hakkı, "Özgür basın tüm gerçekleri açığa çıkarmayı kendine görev bilecektir. 10 DİHA muhabiri ve 1 JINHA muhabiri tutuklu. Bu nedenle gönüllü muhabir kampanyası başlattık. Devletin bir an önce gazetecileri serbest bırakmasını ve görevlerine saygı duymasını istiyoruz" diye konuştu.
'Gazetecilerin çalışmalarından heyecan duyuyoruz'
İlk gönüllü muhabirliği ise Barış Anneleri Meclisi üyesi Nezahat Teke ve Mürvet Demir'in devraldığı ifade eden Hakkı, "70 gazeteci tutuklarsanız onların yerini yüzlerce gazeteci devralacaktır" dedi.
Nezahat, gazetecilerin gerçekleri ortaya çıkarma refleksine karşı iktidarın baskı oluşturduğunu ifade ederek, "Beritan heyecanlı olduğu gerekçesiyle tutuklandı ama şunu iyi bilsinler bütün gazeteciler bu işi heyecanla yapıyor ve bizler de onların çalışmalarından heyecan duyuyoruz. Onların bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. 'Özgür basın susturulamaz' diyoruz ama simdi onların sesi kısılmak isteniyor bizler de onların yanında olduğumuzu ifade ediyoruz" diye konuştu.
'Baskılar iktidarın korkusunu gösteriyor'
HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş da hakikatin karartıldığı bir ülkede demokrasinin kırıntısına rastlanamayacağını ifade ederek, ifade ederek, "Basın üstündeki tutuklamalar ve hatta işkenceler iktidarın hakikatten ne kadar korktuğunu bir kez daha ortaya koymuştur" dedi.
Yandaş basının anti demokratik uygulamaları çarpıttığına dikkat çeken Meral, "Eş Genel Başkanımız Rusya'ya gittiğinde 'hain' diye manşet atan gazete Cumhurbaşkanı için 'Rusya'nın fatihi' demiştir. Bugün Türkiye'de özgür basına, gerçekleri, haber hakkını savunan ve gerçekleri ulaştırmak için uğraşan gazetecilere yönelik devlet terörü estiriliyor. Olay yerinde tesadüfen bulunan gazetecilerin gözaltına alınması ve işkence yapılması kimin gazetecilik yapıp yapmayacağını gözler önüne seriyor" diye konuştu. Halkın gerçekleri öğrenmesin önüne geçmek için gazetecilerin tutuklandığını vurgulayan Meral, "Her birimiz birer muhabiriz. Halk tanık olduğu gerçekleri bildirsin ve birer muhabir olarak çalışsın. Faşizme karsı hep birlikte omuz omuza 'hepimiz birer muhabiriz' şiarı ile basınla dayanışmaya devam edeceğiz" seklinde konuştu.
Açıklama, "Özgür basın susturulamaz" sloganları ile son bulurken, gönüllü muhabir nöbetine başlayan Barış Anneleri İHD ve kayıp yakınlarının basın açıklamasını takip etti.
(sg-mm/gc)