Sebahat Tuncel: Kadın dayanışması hayati önem taşıyor

19:04

JINHA

AMED - DBP Kadın Meclisi tarafından organize edilen ve sivil toplum kurumlarının kadın temsilcilerinin katıldığı gündem değerlendirme toplantısında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, yaşanan sürece dikkat çekerek, kadın dayanışmasının hayati önemde olduğunu vurguladı.

DBP Diyarbakır Kadın Meclisi tarafından organize edilen ve sivil toplum kurumlarının kadın temsilcilerinin katıldığı gündem değerlendirme toplantısı Diyarbakır Yenişehir İlçe Belediye Binası Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. İki oturum halinde gerçekleştirilen toplantıya DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Diyarbakır milletvekilleri Çağlar Demirel ve Feleknas Uca ile çok sayıda STK kadın temsilcisi katılım sağladı. Toplantıda kısa bir açılış konuşması yapan DBP Kadın Meclisi Üyesi Fatma Gül, "Aramızda bulunan STK kadın arkadaşları sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Eş genel başkanımızın katılımıyla gündemleri paylaşma, neler yapabilir üzerinden bir görüş alışverişinde bulunalım istedik. Bu anlamda katılımınızdan dolayı teşekkür ediyoruz" dedi.

'Kadın mücadelesi güçlenirse çatışmalar son bulur'

Ardından sözü olan Sebahat Tuncel, katılımcıları selamlayarak, "Bu süreçte nasıl birlikte karşı durabiliriz, nasıl üstesinden gelebiliriz, kadın mücadelesini nasıl güçlendirebiliriz; bugün bunu tartışmak istiyoruz. Bu zor dönemin en zor yanlarını da kadınlar yaşıyor. Bu yüzden yan yana gelmek gibi bir sorumluluğumuz var. Kadınlar sadece çocuklarını, özgürlüklerini değil yaşam alanlarını da kaybediyor. Doğasını da kaybediyor. Her gün çatışmaların yaşandığı bir yerde kadın mücadelesinin güçlendirilmesiyle bu çatışmaların son bulacağını düşünüyorum" diye belirtti.

'Kadın dayanışması hayati önem taşıyor'

Kadın olmanın kendisi bile bir varlık mücadelesi olduğunu söyleyen Sebahat, milliyetçiliğin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde kadınların sokağa çıkamaz duruma geldiğini belirtti. Ortaya çıkan bu durum karşısında kadın dayanışmasının güçlendirilmesinin her zamankinden daha büyük bir hayati önem taşıdığını ifade eden Sebahat, "Kentlerimizi yerle bir edildi. Taybet Ana'nın cenazesi bir hafta sokakta kaldı, buna benzer o kadar çok kadın katliamı oldu ki; bunları asla unutmamak lazım" dedi.

'Diyalog süreci yeni bir başlangıçtı'

PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yaşanan diyalog sürecinin önemine dikkat çeken Sebahat, "Yeni bir başlangıçtı. AKP hükümeti bu başlangıca 'evet' demiş olsaydı biz bugün bu ölümleri, bu zulmü konuşmuyor olacaktık. Kürtleri düşman gören ve bu politikadan ısrar eden bir AKP, bu savaşın asıl sorumlusudur. Mesele sadece savaş politikası değil özgürlük isteyenler de büyük bir baskıyla karşı karşıya kaldı. Kürt siyaseti üzerindeki baskıları da bütün kadınlar olarak hep birlikte yaşıyoruz. Partimize yönelik çok ciddi baskılarla karşı karşıyayız. 4 yöneticimiz katledildi, il yöneticilerimiz ise tutuklu. Eş Genel Başkanımız bile cezaevinde" ifadelerinde bulundu.

'Annelere cinsel şiddet uygulayan bir anlayışla karşı karşıyayız'

Diyarbakır Barış Anneleri üyelerine yönelik fiziki ve cinsel saldırıyı da kınayan Sebahat, "Barış anneleri kimi zaman savaş olmasın diye canlı kalkan oldular, kimi zaman da Cumartesi Anneleri ile her hafta eylem yaptılar. Annelerimize cinsel şiddet uygulayan bir anlayış ile karşı karşıyayız. AKP'nin yürüttüğü savaş politikaları nedeniyle sadece kadınlar zarar görmekle kalmıyor, sokağa bile çıkamaz duruma geliyor, iş bulamaz hale geliyor. Emek alanında çalışan kadınların hak ve özgürlük konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bütün bunları birlikte tartışmak istiyoruz" şeklinde konuştu.

'Darbenin siyasi sorumluları iktidarda duruyor'

15 Temmuz darbe girişimini de değerlendiren Sebahat, son olarak şu ifadelerde bulundu: "15 Temmuz darbe girişimini yapanlar bir yıldır Kürdistan'da savaşı yürütenlerdir, 2009 KCK operasyonlarını yapanlardır. Şimdi bunlar darbeden yargılanıyorlar. Cumhurbaşkanından başbakanına kadar hepsi darbeyle mücadeleye ettiğini sanıyor. Askeri, polisi, yargı içerisindekileri almış olsalar da siyasi sorumluları bugün hala iktidarda duruyor. Güzel tek birşey ortaya çıktı o da gerçek demokrasi istemi.

'Birlikte direneceğiz'

Sıla mitinge katılmadı diye linç edildi, ediliyor. Demokrasi sanırsın sadece Erdoğan ve yandaşları için var. Diğer toplumlar için yok. Bu süreci gerçekten demokratik bir sürece evrilme konusunda onların duruşlarını da gösteriyor. Kadınları yok sayan bir anlayışla üç parti bir araya gelerek yeni bir oluşum yapmak istiyorlar. Bizler baskılara karşı bölge kadınlarıyla birlikte direneceğiz."

(mm/mg)