'Baskılara karşı direnmeyi annelerden öğrendik'
11:56
JINHA
AMED - Sebahat Tuncel, Çağlar Demirel ve Leyla Güven'in aralarında bulunduğu bir kadın heyeti, polisin sözlü ve fiziki saldırısına uğrayan Barış Anneleri üyelerini ziyarette bulundu. Anneler şahsında kadın kimliğine yönelik bir saldırı gerçekleştirildiğinin altını çizen kadınlar, "Asla yalnız değiller" diyerek, baskılara karşı direnmeyi annelerden öğrendiklerini söyledi.
DBP, HDP, DTK, KJA ve HDK, Siirt mitinginden dönerken polislerin fiziki ve sözlü tacizlerine maruz kalan Diyarbakır Barış Anneleri Meclisi'nden Nezahat Teke ve Havva Kıran'a uygulanan muameleyi kınamak amacıyla Barış Anneleri Meclis binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, DTK Eş Başkanı Leyla Güven, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, KJA Dönem Sözcüsü Ayla Akat Ata, Diyarbakır DBP İl Eş Başkanı Hafize İpek ve HDP Diyarbakır Milletvekilli Çağlar Demirel katıldı.
'Biz onları Cizre'den Gever'den tanıyoruz'
Basın toplantısında ilk olarak söz alan DTK Eş Başkanı Leyla Güven, Barış annelerine yapılanın kabul edilemez olduğunu söyleyerek, "4 gün önce Barış Anneleri çalışmaları ve miting için Siirt'e gitmişlerdi. Daha sonra yolda polisler tarafından durdurulup zorla alıkonuldular. Onlara işkence ettiler. Bizler Kürt kadınları olarak annelerimize sahip çıkacağız. Barış anneleri Kürt kadınlarının gururudur. Bu anneler başka anneler ağlamasın diye yıllardır çalışıyor. Biz annelerimize bunların neden yapıldığını çok iyi biliyoruz. Biz bu JÖH, PÖH denilen kişileri Silopi'de, Gever'de ve Cizre'den tanıyoruz. Orada insanları canlı canlı yakıp Kürtlerin yaşamını mahvetmek istediler. İstedikleri tek şey Kürt halkının baş eğmesidir. Bunu yaparak Kürt halkına baş eğdirmek istediler. Ama daha sonra Kürt halkının Seyit Rıza'dan bu yana baş eğmediğini ve eğmeyeceğini gördüler" dedi.
'Kürt kadınlarının iradesini kırmak istiyorlar'
Leyla, Kürt kadının iradesini kırmak için bu tür saldırıların yapıldığının altını çizerek, "Paris'te Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan'ı katlederek, Kürt kadınlarına bir mesaj vermek istediler. 'Sokağa çıkmayın korkun bizden' demek istediler. Paris'ten sonra Silopi'de de oldu. Daha sonra Teybet Ana nezdinde yaşandı bu durum. Sonra da Ekin Wan şahsında Kürt kadınının iradesini kırıp yok etmek istediler. Bu yapılanlara rağmen kadınlar Kürt mücadelesinde hep en önde gitti. Şimdi de bu mesajı barış anneleri ile vermek istediler. Kürt kadınlarını bu saldırılarla yıldırmak istiyorlar ancak istedikleri hiçbir zaman olmadı, olmayacak. Ve biz var oldukça mücadelemize devam edeceğiz" diye konuştu. Barış annelerine yapılan saldırıyı kabul etmeyeceklerini ifade eden Leyla, "Onlara kalkan elleri de kınıyoruz. Önderlik kadınlara her koşulda çok değer vermiş ve selamını yollamıştır. Annelerimize geçmiş olsun diyoruz ve her zaman onların arkasında duracağız" şeklinde konuştu.
'Baskılara karşı direnmeyi annelerden öğrendik'
Daha sonra HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit konuştu. Barış annelerine yönelik saldırıyı kınayan Gülistan, şunları belirtti: "Bu ülkede en çok bu zulme ve baskılara karşı barış anneleri direniyor. Bizlerde direnişi annelerden öğrendik. Anneler her zaman demokrasi ve barış mücadelesi vermiştir. Onlara yapılan bu muamele tam da darbeyi anlatıyor. Barış anneleri yıllarca 'başka anneler ağlamasın' diye çalıştı. Kadınlara yönelik cinsiyetçi saldırılar her zamankinden daha fazla. Ama Kürt kadınlarının mücadelesi yılmadı ve her zaman devam edecek. Onların evlatları olarak onlardan güç alacağız. Ve mücadelelerine sahip çıkacağız" dedi.
'Anneler kimsenin giremediği savaş alanlarına girdi'
Daha sonra söz alan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise, annelerin çoğu zaman kimsenin giremediği yerlere girip, sürekli alanlarda olduğunu söyleyerek, "Savaşın son bulması için büyük bir barış mücadelesi yürüttüler. Bazen asker annelerine gittiler, bazen de savaş alanına gittiler; canlı kalkan oldular. Bugün saldırı altında olan şey annelerin erdemidir. 'Savaş olmasın' diye her çarşamba Dolmabahçe'de oturup 'müzakerelere geri dönülsün' diyorlar Bu anneler her cumartesi, çocuklarının akıbetini soruyorlar. En çok kadınlar üzerinden savaş yürütüldü. Türkiye'de savaşta en çok kadınları vurdular" diye belirtti.
'Birlikte yürümeye devam edeceğiz'
Bu yapılanların sadece annelere değil bütün kadınlara yapılan bir işkence olduğunu kaydeden Sebahat, son olarak şu ifadelerde bulundu: "Bu sadece annelerimizin meselesi değil bütün kadınların onurudur. Ve anneler şahsında kadınlık kimliğine yönelik bir saldırı gerçekleştirmiştir. Anneler bunun karşısında çok onurlu bir direniş sergilemiştir. Bizim arkasında durmamız gereken duruşta budur ve bu mücadele devam edecek. Annelerimize verdikleri bu mücadelede teşekkürlerimi sunuyorum. Sadece barış annesi değiller mücadelemizin en ön saflarındalar. Asla yalnız değiller. Bu mücadeleyi bundan sonra birlikte yürüteceğiz. Birlikte yürümeye devam edeceğiz. Ülke demokratikleşsin çocuklar ölmesin diye başlattıkları bu yürüyüş yol açıcıdır bizim açımızdan. Bu anneler sadece annelik üzerinden değil çok büyük bir emek çaba sarf ettiler. Ellerinden öpüyorum yüreğinden öpüyorum."
Son olarak konuşan KJA Dönem Sözcüsü Ayla Akat Ata ve HDP Diyarbakır Milletvekilli Çağlar Demirel de, annelere geçmiş olsun dileklerini ileterek, mücadelelerinde yanlarında olacaklarını söyledi.
'Kimseden korkmuyoruz'
Konuşmaların ardından söz alan Barış Annesi üyesi Havva Kıran, "Bizler sadece Kürt halkı için değil, tüm dünya için kadının özgürlüğü için de mücadele ediyoruz. Bu baskılar bizi yıldıramaz, mücadelemize hız kesmeden devam edeceğiz. Kimseden korkmuyoruz" dedi.
(mm-ho/mg)