'Kadın hareketi OHAL ile mücadelede önemli bir çıkıştır'
09:03
Gülfidan Ataman/JINHA
İSTANBUL- Darbe girişimi ardından kadına yönelik artan saldırılara ve OHAL uygulamalarına değinen yazar Mukaddes Erdoğdu Çelik, “Soykırımcılıkla cinsiyetçi kırımın nasıl iç içe geçip özel bir güç kazanarak kadınlara karşı çok yönlü zulüm pratiklerine dönüştüğünü deneyimledik” dedi. Mukaddes, tüm uygulamalara rağmen, ‘kavga yürüten’ kadın hareketinin OHAL ile de mücadelede edeceğini belirtti.
15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından sokağa çıkarılan güruh tarafından kadınlara yönelik saldırılar, cinsiyetçi söylemler ve linç girişimleri gün geçtikçe artış gösterirken, OHAL uygulamaları da yine kadınların yaşamını hedef alıyor. Konuya ilişkin konuşan yazar Mukaddes Erdoğdu Çelik, darbelerin her yönüyle kadına yönelik düşmanlığın en şiddetli gerçekliği olduğunu söyledi. Mukaddes, darbenin ana kumanda merkezinde yer aldığı açıklanan general kadroyu ve diğer devlet örgütlenmesinin bel kemiğini, kadın cinayetleri ile Kürt kentlerinde yapılanlara karşı tutumlarında gördüklerini ifade etti.
‘Soykırımcı politika kaldığı yerden devam ediyor’
“Soykırımcılıkla cinsiyetçi kırımın nasıl iç içe geçip özel bir güç kazanarak kadınlara karşı çok yönlü zulüm pratiklerine dönüştüğünü deneyimledik” diyen Mukaddes, darbenin başarılı olma durumda kadınlara yönelik vahşi politikaların artmış olacağını söyledi. Mukaddes, şunlara değindi: “Ancak darbeciler yenilip OHAL’ciler silahı ele geçirdi. Bunların zaten daha önce de özellikle Kürdistan’da ve Batıda demokratik harekete karşı ortak politika sahibi olduklarını da biliyoruz. Soykırımcı politikanın cinsiyetçi bölümü, kaldığı yerden devam etmeye başladı.”
IŞİD ve AKP zihniyetinin ortaklığı
AKP yanlısı Trabzonspor yöneticisinin cinsiyetçi söylemini hatırlatan Mukaddes, bu sözlerin 21. yüzyılda kadın düşmanlığının artışının birer yansıması olduğunu belirtti. “Demokrasi yanlısı darbecilere karşı ilk düşmanca çizgiyi kadınların üzerinden, ‘Darbecilerin karıları ve kızları helaldir’ söylemiyle kurdu. Eski bir savaş yasasının 21. yüzyılda dile gelmesi nasıl da pervasızlık, nasıl bir kadın düşmanlığıyla yüz yüze olduğumuzu açık olarak ortaya koydu” diyen Mukkaddes, IŞİD ve AKP zihniyetinin ortaklığına işaret etti.
AKP’nin kadına yönelik saldırı politikasın daha da artabileceğini dile getiren Mukaddes, “Egemen erkeklik, egemen OHAL rejiminin bütün havasını, yetkisini kuşanarak kadına karşı taciz, tecavüz ve cinayetlerini işkenceli biçimlerde sürdürme eğiliminde olduğunu hemen ortaya koymuştur” diye konuştu.
‘Cinsel işkence yayılabilir’
OHAL ve gözaltı süresinin bir anda 30 güne çıkarılmasının kadınlar için özel şiddet ortamı ve zaman dilimi yaratacağına işaret eden Mukaddes, bu sürenin devrimci, yurtsever kadınlar açısından her türlü işkencenin, özellikle gözaltında cinsel işkencenin geri gelişi olacağını ifade etti. Mukaddes, şöyle devam etti: “Büyük mücadelelerle geriletilmiş gözaltında cinsel işkence zaten bir yıldır Kürt illerinde uygulanıyordu, şimdi tüm Türkiye ye yayılabilir, hem de hızla. Öte yandan, darbe karşıtlığı bahanesiyle, iktidarın talimatını tutan ve haftalardır meydanları işgal eden kitlenin dili, söylemi; DAİŞ, çizgisinde, toplumsal gericiliği üretmekte ve kendi dışındaki her şeye karşı kin ve nefreti örgütlemektedir” dedi.
‘OHAL 12 Eylül’ü aştı’
90’lı yıllardaki sürecin yaşandığını dile getiren Mukaddes, OHAL uygulamalarının 12 Eylül’ü fersah fersah aşmaya aday olduğunu söyledi. “Mahkemelerin gidişatı, görevden el çektirmelerin boyutu, pasaportların iptali, TMK ile soruşturması olan herkesin hedef tahtasına çivilenmeye çalışıldı” diye konuşan Mukaddes, “Bugün mücadelenin yükünü ve öncü girişimciliğini kadın hareketi üstlenmiş durumda. OHAL-Saray rejiminin kadınlar üzerinde mesailerini daha çok şiddetlendirip çeşitlendireceklerinin de bir kanıtıdır” dedi.
‘Rejim karşısında örgütlü kadın hareketi var’
Bu rejim karşısında örgütlü, ufuklu ve kararlı kadın hareketinin olduğunu söyleyen Mukaddes, “Çatışmanın ekseninin kadına kayacağı ve OHAL-Saray darbe rejimine yanıtın da eski pratikleri aşacağı açıktır diye düşünüyorum. Siyasetin merkezine yürüyen kadın, aklı ve iradesiyle örgütlenip siyasetin bütün alanlarında kararlıca yer alan bir kadın hareketi var artık” diye vurguladı. Mukaddes, “Cinsel dahil her türlü işkenceye direnme ve mücadeleyle püskürtme deneyimi biriktirmiş, çok yönlü örgütlenmiş, erkek egemenliğiyle toplumda ve siyasi yapılarda kavga yürüten kadın hareketi var artık. Bu bir cüret ve OHAL ile mücadelede önemli bir çıkıştır” sözlerini kullandı.
OHAL günlerinde Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü
Mukaddes son olarak, “Kadın cinayetleri, kadın emeğinin hesabını soran mücadeleleri, kadın barış hareketini, aydın kadın mücadelesini de dahil edin, OHAL ve Saray’ın öngöreceğinden daha büyük belayı başına aldığını söyleyebiliriz. Bakın, Kürt kadın hareketi, OHAL günlerinde Öcalan’ın özgürlüğü için mücadeleyi öne sürüyor” dedi.
(ödk/sy)