Barış Anneleri: Bizi yıldıramayacaklar
09:10
JINHA
AMED - Siirt'te Barış Anneleri Meclisi'ni ziyarete giden Diyarbakır Barış Anneleri Meclisi'nden Nezahat Teke ve Havva Kıran, Diyarbakır'a dönüş yolunca polislerin cinsel işkencesine maruz bırakıldılar. Yaşadıklarını anlatan Havva Kıran, polislerin kendilerine hakaret ettiğini söyleyerek, “Gelsinler demokrasiyi Kürt halkından Kürt analarından öğrensinler” dedi. Havva, Barış Anneleri’nin barışı savunmaya devam edeceğinin altını çizdi.
Siirt Barış Anneleri Meclisi'ni ziyaret etmek için Siirt'e giden Diyarbakır Barış Anneleri Meclisi üyesi Nezahat Teke ve Havva Kıran, Diyarbakır'a dönerken polisler tarafından cinsel işkenceye maruz bırakıldı. Şikayet olduğu iddiasıyla arabaları durdurulan Barış Anneleri’ne keyfi muamele yapan polislerin, annelere 'çıplak arama' adı altında cinsel işkence uyguladığı belirtildi. Polislerin kendilerini silah zoruyla arabadan indirdiğini ve kadın polislerin onları sürükleyerek prefabriğin içine aldığını söyleyen anneler, bu uygulamayı kınadıklarını ve suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi.
'Zorla soymaya çalıştılar'
Bugüne kadar polislerin birçok kötü muamelesine maruz bırakıldıklarını ve bunun ilk olmadığını belirten Havva, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Eruh yolu üzerine yolumuzu kestiler biz de 'İleride bir yerde belki bir şey olmuştur, o yüzden durduruyorlar' diye düşündük. Aracın şoförüne işaret ederek 'Dur dur sağa çek' dediler. Araç sağa çekti, durdu. Polisler hızlıca kapıyı açıp tek tek isimlerimizi söyleyerek araçtan inmemizi söylediler. Erkek olan polisler şoförü indirip kaldırıma götürdüler ve diz çöktürdüler. Bizi almaları için de üç kadın polis geldi ve sürükleyerek arabadan indirdiler. Çantalarımızı aldılar bizden, telefonlarımızı da aldılar. Bizi prefabriğin içine götürdüler. Bizi sürüklediklerinde 'Çekmeyin yeter yoruldum, nefesim kesildi' dedim, onlar da bana 'Sokaklara çıkınca yorulmuyorsun, biz seni çekince mi yoruluyorsun' dedi. Şoföre de bağırıyorlardı 'Kaldırma kafanı, eğil' diye. Kadın polisler üstümüzü soymamızı istedi, biz de kabul etmedik. Biz kabul etmeyince zorla soymaya çalıştılar. Soyduktan sonra 10 dakikaya yakın tuttular bizi. Dalga geçer gibi bir de ‘Otur, kalk’ diyorlardı.”
‘Telefonlarımızdaki numaraları aldılar’
Havva, eşyalarının didik didik arandığını ifade ederek, "Telefonlarımızı, çantalarımızı kontrol ettikten sonra benim çantamda iki annenin numarasının yazılı olduğu bir kağıt bulmuşlar. Bir polis gelip 'Bu nedir, kim bunlar' diye sordu. Ben de onlara annelerin numarası olduğunu söyledim. Sonra bunlar kalkıp numaraları emniyettekilere arayıp söylediler. Benim telefonumu kurcalarken telefonda en son aramalarda yeğenimi aramışlar, yeğenim cevap verip 'Alo teyze, teyze niye konuşmuyorsun' deyince telefonu direkt kapatmışlar. Herhalde gerilladır ya da bizi onlara götüren biridir diye düşündüler. Saatlerce bekledik orada” dedi.
'Şoförümüze ajanlık teklif ettiler'
Araç şoförüne ajanlık teklif edildiğini aktaran Havva, “Bir bardak su istedik 'Burada su yok, burası su yeri mi' dediler. Ortada hiçbir şey yokken boşu boşuna saatlerce bizi orada tuttular. Şoförümüze de 'Ne işin var senin, bunlarla paraya ihtiyacın varsa gel bize sana iş verelim' dediler. Şoför de onlara 'Beni ajan mı yapacaksınız?' dedi. Bizim yanımızda şoföre iş teklifinde bulundular. Biz bu yaptıklarının yanlış olduğunu söyleyince bize bağırıp 'Susun, biz sizin ne olduğunuzu sizden daha iyi biliyoruz' dediler" şeklinde anlattı.
‘Onların ölümüne de karşıyız’
Barış Anneleri olarak yıllardır barıştan başka bir şey istemediklerini yineleyen Havva, anneler olarak ölümlerin durması için ellerinden gelen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ifade etti. Havva, "Bizim barış istiyor olmamızı suç olarak görüyorlar. OHAL sürecidir deyip bize yaptıklarını normal görüyorlar. Darbeyse biz de darbeyi istemiyoruz, ölümlere karşıyız ama biz böyle hukuksuzluklara da karşıyız. Biz kimse ölmesin diye sokaklara çıkıyoruz. Onların ölümüne bile karşıyız. Onlar ne yapıyor? Bizi soyup taciz ediyorlar” diye konuştu.
'Demokrasiyi Kürt analarından öğrensinler'
“Demokrasi diye sokaklara dökülmüşler ama demokrasinin ne olduğunu bilmiyorlar. Gelsinler demokrasiyi Kürt halkından Kürt analarından öğrensinler” diyen Havva, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Onlar ne yaparlarsa yapsınlar biz her yerde olmaya devam edeceğiz. Tek amacımız var; o da çocuklarımızın, gençlerimizin ölmemesi. Bize bunları yaşatanları kınıyorum. Bize yapılanlar insan işi şeyler değil. Onların da bizim yaşımızda anneleri var. Başkası onların annesine yapsa kabul ederler mi? Biz olsak onların annelerine yapıldı diye gene sokağa çıkar, tepki gösterirdik. Biz böyle bir halkız" sözlerine yer verdi.
(bc-mm/sy)